Geleceğe İlişkin Bir Senaryo

Semiha Altay
Not Tutuyoruz
Published in
2 min readApr 8, 2023

Yaklaşık iki yıl önce aldığım, kitaplığımda da bir süre duran bir kitaptı kendisi. Aslında okumaya cesaret edememiştim. Peki neden almıştım kitabı? Hani kitap sitelerinde en çok satanlar kısmına tıklarız ve çıkan kitaplara bakarız ya da arkadaş grubunda konusu açılır da sessiz kalırım algısıyla kitabı almıştım. İki yıl sonra cesaretimi toplayıp bugün bu kitabı okumaya başladım. Nedir bu 1984, konusu ne, filmi var mı, yazarı kim, türü ne? Derseniz gelin biraz buna değinelim:

20.yüzyıl İngiliz edebiyatının önde gelen isimlerinin arasında yer alan gazeteci, eleştirmen ve romancı olan George Orwell. Kendisinin Türkçeye çevrilen 12 eseri bulunmakta. Tahmin edersiniz ki en çok bilinen eserlerinden biri de benim bu yazıma ilham olan 1984.

Peki nereden geliyor bu 1984?

Orwell’ın kitabın yazımını 1948 yılında tamamlamasından ve 1948'in son 2 rakamının yerlerini değiştirmeye karar vermesinden gelmektedir.

Böylece kitap, 1984 adı ile basılır. Yazarın kitabı çarpıcı kılması bir yandan da yer verdiği ‘Big Brother’ kavramıyla sağlanmıştır. Kitap karakterleri Winston, Julia, O’brien, Syme, Carrington ve Big Brother. Tür olarak bilim kurgu, distopik kurgu, sosyal bilim kurgu ve politik kurgudur. Burada biraz sizde benim gibi tereddüt edebilirsiniz ama kitaptan değil konusundan ve geleceği bir nevi görmesinden tereddüt edin. Konu olarak bireyselliğin ve insan haklarının tamamen yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, tıpkı şu anki yaşadığımız dünya değil mi?

Bununla da kalmayıp kitabın bazı ülkelerce yasaklanmasına ne demeli? Örnek olarak İngiltere ve Amerika’da totaliter yönetimler ve sansüre ilişkin kasvetli bir uyarı olduğu gerekçesiyle yasaklandı. Dahası Belarus, romanı yasakladı. Yayıncı Andrei Yanushkevich göz altına alındı ve kitaba el konuldu. Ve bunun gibi bir sürü örnek…

Biraz da filmi hakkında yazmak istiyorum. Öncelikle ilk adım; kitabı bitirmeden filmini izlememenizi öneririm. Çünkü her şey olduğu gibi yansıtılmıyor. Yansıtılanında çok az bir miktarı yansıtılıyor. Farklı kitaplardan uyarlanan diğer filmler gibi. Filmin en çarpıcı özelliği de sanırım 1984'te çekilmiş olması. Bir başka çarpıcı özellik ise benimde birbirleri ile bağdaştırdığım “V for Vendetta” filmiyle benzerlikler göstermesi. Yaptığım araştırmalarda Winston Smith’i canlandıran John Hurt 2005 yılında vizyona giren V for Vendetta filminde Adam Susan’ı canlandırması benzerlikleri kanıtlar nitelikte. Yeri gelmişken V for Vendetta filmini de öneririm dostlarım.

Özetle 1984 ya da aynı konuyu içeren romanlar, filmler her zaman birer silah olacaktır. Gerçekler kabul edilmeyecek, ya yasaklanacak ya da gizlenecektir. Hayatta gerçeklerin farkında olmaya çalışın. Eğer farkındaysanız yüzleşin, eğer farkında değilseniz ummadığınız bir anda karşınıza çıkabilir.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…

--

--