Modern Çağın Prometheus’u: Oppenheimer Film İncelemesi

Baki Akgün
Not Tutuyoruz
Published in
4 min readJul 25, 2023

Sonunda uzun bir bekleyişin ardından Oppenheimer 21 temmuz itibari ile vizyona girdi. Filmin Christopher Nolan tarafından yönetilmesi, oyuncu kadrosunun sağlam olması ve işlenen konusu sayesinde hepimizin üzerinde yüksek bir beklenti oluşturdu. Tabi ki herkes gibi ben de uzun bir süredir filmin vizyona gelmesini bekledim ve nihayet IMAX olmasa da güzel bir sinema salonunda izleyebildim. Bu yazımda film üzerine anlatmak istediklerime yer vericem.

Öncelikle filmi izlemeyenler için şunlara değinebilirim. İzlediğimizde anlaşılan Christopher Nolan filmleri gibi değil. Kategorilendirmem gerekirse Memento ve Tenet ile aynı yere koyabilirim konu işlenişi bakımından.

Film diyalog ağırlıklı ve Oppenheimer’ın tüm hayatını anlatan biyografi filminden çok hayatındaki 2 3 farklı yaşadığı olaylar arası geçiş yapan bir film. Filmi izleyenlerin bir kısmı filmin beklenti altında kaldığı için kötü olduğunu düşünürken diğer kesimin ise filmi çok beğendiğini gördüm. Ben de filmi beğenenler arasındayım. Eğer gitmeyi düşünüyorsanız biraz ön araştırma ile beraber filmlerdeki diyaloglara alışkınsanız kesinlikle gitmenizi öneririm. Filmi izlemediyseniz buradan sonra yazacaklarım artık spoiler içerecektir.

Prometheus Metaforu

“Yunan mitolojisinde Titan Prometheus, kendi çapında zeki bir hilebaz olmasıyla tanınır ve herkesçe insanlığa ateşi ve metal işçiliğini vermesiyle bilinmektedir. Bu hareketinden dolayı Zeus tarafından bir kayaya zincirlenmiş ve her gün bir kartal tarafından karaciğerinin yenilmesiyle cezalandırılmıştır.”

Film Prometheus’un ateşi tanrılardan çalıp insanlara armağan ettiği söz ile başlar. Bu 10 saniyelik sekans ile film en başından ilgimi çekmişti. Aslında Prometheus ile Oppenheimer’ın hikayesi birbirine paraleldir ve film buna güzel bir şekilde değinmiştir. Ateşle atom bombasını, işkence ile pişmanlığı birbirine benzetebiliriz.

Siyah-Beyaz ve Renkli Sahneler

Memento(Akıl Defteri) filmini izlediyseniz bu sahnelere aşinasınızdır. Yönetmen bu tekniği bu filmde de kullanmıştır. İzleyiciler tarafındna kafa karışıklığına sebep olan nedenlerden biri de bu. Burada kullanılma sebebi ise siyah-beyaz renk paletine sahip sahneler nesnel yani üçüncü şahıs tarafından görünümünü ele alırken renkli sahneler ise Oppenheimer’ın gördüğü kısım yani birinci şahıs bakış açısı ile çekilmiştir.

Filmin Atmosferi

Oppenheimer çok konuşkan biri değildir ancak filmde bunun yerine aklından geçenler, atomlar, patlama sahneleri gibi görseller ile bize iyi bir şekilde aktarılmıştır. Filmdeki manzara sahnelerini çok beğenmekle beraber patlama sahnelerine de mest oldum. Öyle ki izlediğim filmler olsun ve hatta sinema tarihindeki en iyi patlama sahnelerinin bu filmde olduğunu düşünüyorum. Atom bombası deneme sahnesinde adeta oradaki gözlemcilerden biri kadar heyecanlandım. Bu gibi daha birçok sahne var ve izleyiciyi olayın içinde yaşatma durumunu çok iyi başarmışlar.

Diyalog filmlerini pek tercih etmem ve bu yüzden Oppenheimer filminin kendimce eksik bulduğum yanlarından biri budur. Aslında Oppenheimer’ın hayatında atom bombası dışında anlatılabilecek çok bir olay olmasa da Nolan hikayesinden 3 saatlik bir film çıkarmayı başarmıştır. Önceden de dediğim gibi yaşadığı 2 3 farklı olayı işliyor genel olarak film. Yargılanma sahnesi ve atom bombasının tasarımı işlenmiş genelde. Filmden önceki mevcut kaynaklara göre yazdığım yazı konuları ile filmde işlenen konular arası bir hayli fark var.

Oyunculuklara gelirsek oyuncu kadrosunun sağlam olduğunu söylemiştim ama karakterler sanki baştan sona yaratılmış ve oyuncular da rolleri için benliklerinden sıyrılmış gibiydi. Cillian Murphy, Robert Downey Jr, Matt Damon ve daha niceleri…

Oppenheimer filmini daha iyi anlamak istersek bir kere izlemenin yeterli olmayacağını düşünüyorum. Özellikle heyetler tarafından sorgu sahneleri beni izlerken yordu ve filmin ilk yarısında zaman zaman ilgimi kaybetmiştim. Tüm bunlara rağmen Oppenheimer beklediğime değen bir filmdi. Sırf patlama sahneleri için dahi izlenebilir. Müzikleri, atmosferi, sahneleri ve daha nice izlemeye sebep özellikler var. Benim de son yıllarda izlediğim en iyi filmlerden diyebilirim.

Diğer yazılarımda görüşmek dileği ile…

Konu ile ilgili diğer yazım:

--

--