ŞAİR MİMAR

Feyzanur Azar
Not Tutuyoruz
Published in
3 min readMar 5, 2022

“Dünyaya tek gözle bakamazsınız.” -CENGİZ BEKTAŞ.

Yeni yazıma hoş geldiniz arkadaşlar. Bu yazımda sizlerle buluşmanın sevinci var fakat birçok mimar gibi benim de kendisinden bahsederken hem mutlu olacağım hem de üzgün olduğum bir yazıdır.

60 Yılına yazın, yapım ve tasarım konularını sığdırmış Vernaküler mimarinin temsilcisi olan ve şiirleriyle Anadolu’yu ve Anadolu insanını en iyi şekilde anlatan kişinin kim olduğunu çoktan tahmin etmişsinizdir. 2020 yılında kaybettiğimiz şair mimarımız Cengiz Bektaş’ı bu ayki yazımızda anacağız.

26 Kasım 1934 yılında doğan Cengiz Bektaş, Denizli ‘de dünyaya gelmiştir. Orta öğretimini İstanbul Erkek Lisesinde tamamladıktan sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi İç mimarlık, Mimarlık bölümlerinde üç yıl eğitim aldı. İstanbul’daki eğitiminin ardından Münih Teknik Üniversitesi mimarlık bölümünü bitirdi. 1959 yılında yüksek eğitimini tamamladı. 1960'ta Alman şehircilik kurslarına katıldı. Bunun yanında 1959–62 yılları arasında Münih’te Prof. Dr. Fred Angerer ve Alexander Baron von Branca ile ortak oluşturdukları bir büroyu yönetti. Türkiye’ye dönüş…

1962 yılında Türkiye’ye dönüş sebebi ODTÜ tarafından öğretim görevlisi olarak çağrılmasıydı. 1962–63 öğretim yılında İnşaat İşleri Başkanlığı, Mimarlık İşliğini bir yıl yönetti. 1963'te Ankara’da Oral Vural birlikte kendi mimarlık işliğini kurdu. Daha sonra kendi bürosunu kurdu ve bahsedilen bu büro Kuzguncuk’ta kurduğu bürosudur diye düşünüyorum. Büronun kuruluş tarihi ile ilgili kesin bilgi bulamadım bulan olursa bizimle paylaşabilir. Akademik hayatının ve iş hayatının yanında yarışmalarla ilgilenmeyi ihmal etmeyen Bektaş, 1963–69 yıllarında mimarlık-şehircilik yarışmalarına girmiştir. 25'in üzerinde ödül aldığı bilinmektedir. Yapıları ve tasarımları derin inceleme ve çözümleme isteyen Cumhuriyet dönemi mimarlığına ışık tutan ve örnek olan yapılardır. Cengiz Bektaş iki kez Ulusal Mimarlık Ödülü almıştır. Akdeniz Üniversitesi Sosyal-Kültürel Özek yapısıyla 2001 yılında Uluslararası Ağa Han Mimarlık Ödülünü kazandı. 1972–78 yıllarında Türk Dil Kurumu projesi ile Cumhuriyet dönemi mimarlığı adına etkileyici bir yapıyı tasarladı ve Türk Dil Kurumu mimarı olarak hafızalarımıza kazındı. Bu yapı Cumhuriyet Dönemini simgeleyen yirmi yapının arasına girdi. 2014 yılında Uluslararası Mimar Sinan Ödülüne sahip olan ilk kişidir.

https://www.arkitera.com/wp-content/uploads/2014/05/018-BEK-TDK_032.jpg-1-615×375.jpeg

https://www.arkitera.com/wp-content/uploads/2014/05/018-BEK-TDK_077.jpg-615×375.jpeg

1950'de bir Denizli güncesinde yazdığı köşe yazıları ile yazın yaşamına girdiği bahsedilmektedir. 1954'te Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki Bedri Rahmi’nin seçici kurulunda olduğu şiir yarışmasında birincilik kazanmıştır. Şiirleri 16 dile çevrilmiştir. Yazın alanında durmaksızın birçok ödül sahibi olmuştur.

2008–2010 yılları arasında ise 41. Dönem Merkez Yönetim kurulu üyesi görevini gerçekleştirdi. Amerika, Almanya ve Makedonya’ konuk öğretim görevliliği yaptı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde bir yıl, Trakya Üniversitesi’nde bir buçuk yıl “Halk Yapı Sanatı” dersi, Marmara Üniversitesi’nde “Sanat Felsefesi- Sanat Sosyolojisi” dersleri, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde 10 yıl “Estetik” dersi verdi. 1999'dan beri MSGÜ Şehircilik Bölümünde, lisansüstü öğrencilerine “Kültürün Planlamaya Etkisi” ve “ Kültürümüzün Oylumları” derslerini vermekteydi.

https://admin.biyografya.com/_docs/photos/0a4b7450b187027a64d0c5ddec5a566d.jpg

Son olarak yazımı bitirirken Sayın Cengiz Bektaş ile ilgili düşüncelerimi aktarmak isterim. Meslek hayatına atılmadan Cengiz Bektaş’ı tanımanın bana büyük katkısı oldu. Seçtiğim bu yolun başında mimarlığa tek boyuttan bakmamı engelleyip yerele yönelmeme sebep oldu. Yaşamımızın her noktasında çizmeye ve yazmaya yönlendiren mimarımızın emeği göz ardı edilmeyecek kadar büyüktür. Bu zamanda özümüze yönelmeyi ihmal etmemeliyiz. Özümüze dönerken de geleceği garantilemek için iletişimi artırmalıyız.

Kalebodurun desteklediği, Salt Araştırma Mimarlık ve Tasarım Arşivi çalışmaları kapsamında hazırlanan ‘Anlatıcı Bir Mimar Olarak Cengiz Bektaş’ başlıklı programda kendi ile ilgili düşüncelerini dile getirmiştir.

“Ben hep Denizliliyim, mimarlığım da öyle…”

15 yaşından beri Anadolu’nun her yerini dolaştığını belirten Bektaş, ilkokuldan sonra eğitim için geldiği İstanbul’la ilgili düşüncelerini ise şöyle dile getirdi: “İstanbul başka bir kent ve siz de ister istemez başka olmak zorunda kalıyorsunuz. Ama ben hep Denizliliyim. Mimarlığım da hep öyle… “

İÇ MİMAR FEYZANUR AZAR

Originally published at https://nottutuyoruz.wordpress.com on March 5, 2022.

--

--

Feyzanur Azar
Not Tutuyoruz

Hi, I am Feyzanur. My occupation is Interior Designer. I have written about Interior design of my interest in the issue for a year. Gmail: Feyzazar0@gmail.com