Sen de Herkes Gibisin

İlayda Etkin Güler
Not Tutuyoruz
Published in
3 min readJan 11, 2022

“Uyumsuz” olmanın verdiği korku bireylere toplumsal aidiyet kazandırır fakat çoğu zaman ben şimdi buna niye uydum ki dediğinizi duyar gibiyim. Pek çoğumuz hayatımızda bir kez bile olsa bunu sorgulamıştır. Fakat insan, doğası gereği uymaya eğilimlidir. Peki, bu uyum dediğimiz şey aslında nedir? Bu soruyu anneannenize sorduğunuzda aldığınız yanıtla, kendinize ya da bir arkadaşınıza sorduğunuzda aldığınız yanıt elbette bir olmaz. Buradan yola çıkarak aslında uyum dediğimiz kavramın öznelliğinin yanı sıra dönemselliğine de vurgu yapabiliriz.

Günlük hayatta bu soruya pek çok örnekle cevap verebiliriz. Örneğin; başlangıçta hızları birbirinden farklı olan üç tane metronom titreşebilen bir zemine konduğunda bir süre sonra aralarında bir uyum oluşur ve metronomların eş zamanlı hareket etmeye başladıklarını gözlemleyebiliriz.

Siyasi parti üyelerinde de bu durum benzer şekildedir. Çok özgün fikirlerle partiye üye olan bireyler bir süre sonra özgünlüklerini yitirip parti normlarına uymaya başlarlar.

Biyolojik olarak ise benzer bir durumu yurt odasında beraber kalmaya başlayan kızların bir süre sonra adet dönemlerinin denk gelmeye başlamasından anlayabiliriz.

Özellikle bir ergenin dünyasını anlamaya çalıştığımızda uyma davranışının etkisini göz ardı edemeyiz. Bir grup olmanın ve grupla beraber hareket etmenin hayatlarındaki rolü oldukça büyüktür. Hatta kimi zaman olayı daha ileriye götürüp bunu bir çete psikolojisi haline getirmeleri mümkündür.

Genel anlamda ise uyma davranışını sosyal etkileşimden doğan ve bireylerin davranışları üzerinde etkisi olan bir kavram olarak tanımlayabiliriz. Bu konuda sosyal psikologlar tarafından yürütülmüş pek çok deney bulunmaktadır. Bu deneylerden en yaygın olarak bilineni 1950'li yıllarda gerçekleştirilmiş olan Asch’in Uyma Deneyi’dir. Bu deneyde gerçek bir denek ve denek rolünde olan altı araştırmacı yer almaktadır.

Deney yürütücüsü Solomon Asch, katılımcılara aşağıdaki görseli gösterip sırasıyla katılımcılardan solda bulunan tek çizginin, yandaki üç çizgiden hangisiyle eşit uzunlukta olduğu sormuştur. Burada önemli olan nokta, deneyin gerçekleştiği masada katılımcıların oturma düzeninin manipüle edilmesidir. Yapılan oturma düzeni manipülasyonuna göre asıl deneğin son sırada cevap vermesine dikkat edilmiştir.

Aslında resimden de görüldüğü üzere cevap çok basittir. Asıl denek cevabın C seçeneği olduğundan emin olsa bile ondan önce gelen altı kişinin yanlış cevabı kendilerinden emin bir şekilde vermesi üzerine, sıra ona geldiğinde o da gruba uyum sağlamış ve bile bile hatalı yanıt vermiştir. Bu çarpıcı deneyden sonra bu konuda çok farklı deneyler tasarlanmış ve hepsinde benzer sonuçlar elde edilmiştir. Bireylerin ait oldukları gruptan dışlanma ya da grup üyeleri tarafından ayıplanma korkusunun ağır basması sonucunda hatalı olduğunu bilse de yanlış seçimlere götürdüğünü gösteren bu deneyler sosyal psikoloji için önemli bir araştırma konusu haline gelmiştir. Yazımı ilginizi çekebilecek bu ve benzeri deneylere ait video linkleriyle sonlandırmak isterim.

UYUMLU günler dilerim !!

- https://www.youtube.com/watch?v=7ZT8Sgi335Q

- https://www.youtube.com/watch?v=yI6TnFCAvDU

Originally published at https://nottutuyoruz.wordpress.com on January 11, 2022.

--

--