Sadece Üçümüzün Duyabileceği Bir Sesle

Enamelled watch with Flowers (French, between 1630 and 1650) by Josias Jolly

Taze ve yeniyken, umutlarım ve mevcudiyetimin taneleri,

Bilmez bir halde büyütürken endişelerimi, korkularımı ve ‘hata etmişim’lerimi,

Aklımın ve kalbimin bildiğimden çok daha güçlü yaratıldığını fark etmemişken ve kim bilir daha ne çok şeyi,

Gençliğin bu insanı bir yokuş yukarı bir yokuş aşağı sürdüren günlerinin ne güzel olduğunu ve sona ereceğini gördüm anneannemin ellerinde.

Ruhumu genç tutsam, kalbimdekini sık sık tazelesem iyi olacağım, iyi de bakmaya çalışacağım bu bedene, bir yandan eskirken bu beden benimle.

Bir şey nasıl iyi kalır eskise de?

Yazar “…beraber geçmişte her ne olmuşsa olsun, yepyeni taptaze ve asla bir daha geri gelmeyecek bir an başlamaktadır.” demişti.

O yepyeni, taptaze anları ömür boyunca güzellikle yollamak korur belki bizi, anımsamak heyecanlandırır ve felaha ulaştırır belki kalbimizi?

Bu ellere bakınca, ne anlatacaklar bana,

Mersin çiçeği kokuları eşliğinde,

O kırışmış ve güneş lekeli sıcak halleriyle, sadece üçümüzün duyabileceği bir sesle?

Hande Nur Manici

--

--