Çocukluk Dönemi Kabusları ve Sonrası

Pınar Kılınç
Her Çocuk Bir Birey
4 min readJan 26, 2022

Çocuğunuz daha önce hiç uykusundan korkarak uyandı mı? Ya da uyku saatinde odasına gitmekten, yalnız uyumaktan çekindiği oldu mu? Peki, gördüğü kâbuslar gününü etkiledi mi?

Rüyalar sanıldığı gibi sadece iyilik ve güzellikler içermez. Kimi zaman korkular, kimi zaman endişeler içerir. Kâbuslar da uyku süresince kişiye güçlü duygusal rahatsızlık yaşatan rüyalardır. Bu durumla genellikle çocukluk çağında karşı karşıya kalırız. Ancak ‘Kâbuslar sadece çocukluk çağında meydana gelir ve yaş ilerledikçe geçer.’ demek doğru bir yargı olmayacaktır. Sanılanın aksine; eğer çocukluk çağında kâbusların nedeni sorgulanmaz ve durumu iyileştirmek için çaba gösterilmezse maalesef yetişkinlik döneminde de aynı sorunlar hayatın bir parçası olarak kalabilmektedir. Bu sebeple kabuslar ebeveynler dikkat etmesi gereken önemli bir konudur.

Çocuğunuz çizgi filmlerden, ekran oyunlarından veya akran sohbetlerinden aklına çarpıcı birkaç kelime veya görüntü kazıyabilir hatta bu düşünceyle korkularına yenik düşebilir. Bu durum sonucunda belki saatlerce ağlayacak belki de asla ortamda yalnız kalmak istemeyecektir. Gerçeklik ve gerçek dışı olguların farkına varılmaya başlandığı ve gelişimin devam ettiği süre boyunca kâbusların ve sanrıların görülme sıklığında eş zamanlı olarak azalma görülmektedir. ‘’Yapılan bir araştırmaya göre anaokulu çağı çocuklarının % 13,5’i, en azından haftada bir kere kâbus görüyor. Bunun yanında 5–8 yaş aralığındaki çocukların % 28’inin, 9–11 yaş aralığındaki çocukların % 23’ünün, 12–14 yaş aralığındaki çocukların da % 10’unun her 6 ayda bir kâbus gördüğü belirtiliyor. “Çocuklarda ve posttravmatik stres bozukluğu, madde kullanımı gibi psikiyatrik yakınması bulunan erişkinlerde bu sıklık daha yüksektir. Büyümeyle birlikte kâbus görme sıklığı azalır. ‘’ (Pıçak vd., 2010, s. 16). Yani kâbusların özellikle erken çocukluk döneminde görüldüğü ve orta çocukluk döneminde de sıklığı azalsa da görülmeye devam ettiği söylenebilir. Sağlıklı bir yetişkinlik yaşamı için de bu evrede kâbuslara ve ortaya çıkardığı duygulara önem verilmelidir.

Uyku zamanı gelen korkular veya uyku esnasındaki kâbuslar gün içerisinde çocuğun maruz kaldığı birçok durumla açıklanabilir. Bu noktada ebeveynler çocuklarını günlük hayatta daha çok gözlemlemelidir. Örneğin; oyun esnasındaki konuşmaları, oyuncaklarıyla kurduğu düzeni ve daha çok fazla şey aslında çocuğun dünya düzenine, aile yaşamına ve ev dışı hayatında olup bitenlere dair duygu ve düşüncelerini içermektedir. Tam da bu noktada anne ve babalar bu duygu ve düşünceleri anlayacak ipuçları bulabilir. Bulunan ipuçları sayesinde doğru bir destek için uzmanlara başvurulabilir.

Kâbus Ve Korkuyu Yaşayan Çocuklar Nasıl Desteklenebilir?

En önemli nokta sakinliktir. Kızarak, bağırarak veya çocuğun duygularını hiçe sayarak bu durum sadece halı altına süpürülmüş olur. “Büyüdün artık, bundan mı korkuyorsun?” veya “Senin yaşındaki arkadaşların artık tek başına uyuyor. Sen bebek misin?” diye tepki vermek sadece anlık duyguyu bastırır, hatta çocuğun duygularını dile getirmek yerine içselleştirip korkularıyla baş başa kalmasına dahi neden olabilir. Unutmayalım, tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır.

Ebeveynlerin yapması gereken bütün korkuların ve kâbusların neler olduğunu sakince öğrenmeye çalışmasıdır. Çocuktan gördüğü kâbusu anlatması istenebilir. 5 yaşından küçük çocuklar için hayal ve gerçek kavramları pek gelişmemekle birlikte ayrımını yapmak da kolay değildir. Bu yüzden bu yaş grubundaki çocuklar küçümsenmeden ve ona inandığımızı hissettirerek dinlenmelidir. Mesela çocuğun gördüğü kâbusu, varsa canavarı, kendisini korkutan şeyi resmederek somutlaştırması ve ardından gülünç detaylar ekleyerek onu komikleştirmesi yaygın kullanılan bir tekniktir. Eğer yaş grubu büyükse ve hayal-gerçek kavramı biliniyorsa kavramlar üzerinden konuşularak güvenli ortam yaratılabilir.

Uyku sorunları, kâbusları her birey yaşayabilir. Özellikle çocukluk çağında başlayan ve sağlıklı uygulamaların ve önlemlerin olmadığı durumda yetişkinlik dönemine kadar süre gelen bir durum haline gelebilir. Unutulmamalıdır ki günlük yaşamın, aile ilişkilerinin, oyunların ve daha birçok faktörün çocuklar üzerinde etkisi gözle görülebilir. Çocuklar duygularını yetişkinler kadar sözel ifade edemese de mutlaka hayatın bir yerinde bu tepkileri göstereceklerdir. Çocuğunuzun duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalışmanız, anlaşıldığını ve güvende olduğunu hissetmesine yardımcı olacaktır. Daha sabırlı, dinleyici ve güven verici davranıldığında bu sorun azalabilir ve ortadan kalkabilir.

MOTTOLAR

  1. Çocuğum kabus gördüğünü söylediğinde durumu görmezden gelmeli ve üzerinde durmamalıyım. (YANLIŞ)

Kabus sonrasında çocuğun duygularını yaşamasına fırsat verilmeli, duygu düzenlemesi sağlandıktan sonra rüyayı uygun bir şekilde anlatması istenmelidir.

2-Çocuğun gördüğü rüyaların gerçek yaşantısıyla bir ilgisi yoktur, gerçek yaşamla ilişki yaş ilerledikçe ortaya çıkar. (YANLIŞ)

Küçük yaşlardan itibaren görülen rüyaların güncel yaşamla veya geçmişle ilişkisi vardır.

3-Kabuslar sadece çocuklukta ortaya çıkar ve yaş ilerledikçe kaybolur. (YANLIŞ)

Kabuslar her yaşta ortaya çıkabilir. Ancak çocukluktan itibaren yaş ilerledikçe sıklığının azaldığı tespit edilmiştir.

4-Çocuğun rüyaları ve kabusları bize yaşantıları ve deneyimleri ile ilgili bilgi verir. (DOĞRU)

Rüyalar gündelik yaşamdaki çatışmaları, görüntüleri ve duyguları yansıtabilir.

Keyifli okumalar.

KAYNAKÇA

Hawkins, C., Williams, T.I. (1992). Nightmares, Life Events and Behaviour Problems in Preschool Children. Child Care Health Development, 18, 117–128.

Çadem Psikoloji, Çocuklarda Uyku Bozuklukları, Erişim adresi: https://www.cadempsikoloji.com/calisma-alani/4-cocuk-danismanligi/113-cocuklarda-uyku-bozukluklari

Pıçak, R., İsmailoğulları, S., Mazıcıoğlu, M. M., Üstünbaş, H. B., & Aksu, M. (2010). Birinci basamakta uyku bozukluklarına yaklaşım ve öneriler. Turkish Journal Of Family Medicine And Primary Care, 4.

Kitap önerisi

Cemile- Kabus Görüyor

--

--