Ebeveynden Arkadaş Olur mu?

F. Tuğçenur Çıtak
Her Çocuk Bir Birey
2 min readSep 22, 2020

--

İllüstrasyon: Melike Çıtak

Çağımız ilerledikçe biz insanlar değişiyoruz ve bizimle birlikte bakış açımız da değişiyor. Büyüklerimizden dinlediğimiz ebeveyn-çocuk ilişkileriyle günümüzü karşılaştırdığımızda aradaki farklılıkları ve değişimleri rahatlıkla gözlemleyebiliriz. İnsan değişince toplum değişir. Bu değişimin toplumumuzun en küçük ve en önemli birimi olan aileye yansıması oldukça doğaldır. Yaşantımızdaki ve hatta bakış açımızdaki değişimler, hayatımızı paylaştığımız insanları da etkiler: ailemizi. Peki, bu değişim her zaman olumlu mudur? Doğru olduğuna inanarak uyguladığımız davranışlar her zaman yerinde midir?

“Ben çocuğumla arkadaş gibiyim.” cümlesini çevremizde bir övgü olarak kullanıyor ya da duyuyor olabiliriz. Fakat ebeveynlerin çocukları ile tümüyle arkadaş olması sanıldığının aksine iki sebepten dolayı zordur: ilk olarak ebeveyn-çocuk ilişkisi arkadaşlığın gerektirdiği eşitliklere sahip değildir. Algılama biçiminiz, destek olma şekliniz, yönlendiriciliğiniz ile mutlaka çocuğunuzun gerçek arkadaşlarından farklısınızdır. Örneğin, gerçek bir arkadaş gibi yalnızca iyi hissetmesi adına çocuğunuzu yanlış ya da tehlikeli olduğunuzu düşündüğünüz bir etkinliğe yönlendirir miydiniz? Göründüğü üzere bir ebeveyn olarak herhangi bir koşulda çocuğunuzun güvenliğini göz ardı edebilmeniz mümkün olmayacaktır. İkincisi; birbirinizden yeterince bağımsız değilsiniz. Arkadaşlıklar bir süre sonra tamamen bitebilir. Sevdiğinizi düşündüğünüz bir arkadaşınızı artık görmek istemeyebilirsiniz ve hayatınızdan çıkarabilirsiniz. Hayatınızdan çıkardığınızda ise istediğinizde aranızdaki bütün bağları koparabilir, arkadaşlığınız hiç yaşanmamış gibi davranabilirsiniz. Fakat ebeveynlik arkadaşlığın tersine iletişim olsa da olmasa da devam eder. Çocuğunuzla görüşmeseniz dahi, bu sizin onun annesi/babası/bakım vereni olduğunuz gerçeğini değiştirmez.

Çocukla arkadaş olmak olgusu yalnızca ideal ebeveyn-çocuk ilişkisini karşılayan bir kavrama sahip olmadığımızdan, olması gerekene en yakın motif gibi değerlendirilmektedir. Yalnızca ufak farkları ve olması gereken çizgileri birbirinden ayırabilmek gerekir. Örneğin arkadaş olmak ile bir arkadaş gibi anlamak, dinlemek, destek olmak aynı şeyler değildir. Çocuğunuz hayatının her döneminde dilediğince arkadaş edinebilecektir fakat farklı ebeveynler edinmesi elbette mümkün değildir. O sebeple çocuğunuzun hayatında bir anne/baba/bakım veren olarak yer almanız çok daha hayatidir. Ölçülere dikkat ederek, çocuğunuzun sizinle kendi hayatını rahatça paylaşabiliyor olmasını fakat aynı zamanda ebeveyn olarak size saygı duymasını sağlayabilirsiniz. Kişisel alanını ve sizlerden bağımsızlığını yeterli miktarda sağlamalı ve bir birey olarak çocuğunuza saygı duymalısınız.

İdeal ya da günümüzce ideale yakın arkadaşlığın bazı özelliklerini de barındıran ebeveyn-çocuk ilişkisi, çocuğunuza ideal bir arkadaş ilişkisinin içerdiğinden daha fazla değer sunacaktır. Üstelik her ebeveyn-çocuk ilişkisinin eşsiz ve birbirinden farklı olduğunu da unutmayarak, çocuğunuza ve kendinize uygun ölçülerde arkadaşça davranabilir ve aynı zamanda bir ebeveyn olarak kalabilirsiniz. Çocukların ebeveynleriyle ilişkileri ve o ilişkilerin sağlığı çocuğun gelişimi için oldukça önemlidir. Bu noktada yapılması gerekenler; çocuğunuzu ‘bir ebeveyn’ olarak anlamak, desteklemek, dünyayı onun baktığı açıdan görebilmek ve ihtiyaç duyduğu anlarda doğru yollarla yanında olmak olacaktır.

Kaynakça:

Kupfer, J. (January 1990). Can Parents And Children Be Friends? University of Illinois Press on behalf of the North American Philosophical Publications, v.27, pn.15–21.

--

--