Çocuklukta Mahremiyet Eğitimi

F. Tuğçenur Çıtak
Her Çocuk Bir Birey
4 min readDec 25, 2020

Mahremiyet eğitimi nedir? Mahremiyet eğitimi verilirken nelere dikkat edilmelidir?

İllüstrasyon: Melike Çıtak (Aralık, 2020)

Mahremiyet bütün toplumlarca ve inanç sistemlerince değer verilmiş bir kavram olmakla birlikte kelime anlamı gizlilik manasına gelmektedir. İnternetin, özellikle sosyal medyanın bu denli aktif kullanıldığı günümüz dünyasında ise her şey çok daha ulaşılabilir hale geldi. Gizlilik ise bu sayede maalesef daha kolay aşılabilir durumda.

Toplumumuzda “gizlilik” kelimesi daha fiziki ve cinsel konuları akla getirmektedir. Dolayısıyla mahremiyet eğitimi çoğu zaman ebeveynler/bakım verenler tarafından cinsel sağlık eğitimi ile karıştırılmaktadır. Sanılanın aksine mahremiyet ve cinsel sağlık eğitimi her ne kadar benzer çağrışım yapıyor olsalar da farklı kavramları temsil etmektedir. Cinsel sağlık eğitimi çocukların kendi bedenlerini ve cinsel kimliklerini keşfetmeleri, öğrenme süreçlerini ve mahremiyet eğitiminin fiziki kısmını karşılayan bir kavramdır. Mahremiyet eğitimi ise cinsel sağlık eğitimini de kapsayan, çocukların kendilerine ve çevrelerindeki bireylere ait “özel alan” ve “gizlilik” algılarının oluşma aşamaları ile ilgili bir kavramdır. Mahremiyet eğitimi cinsel sağlık eğitiminin aksine ebeveynler/bakım verenler tarafından verilmelidir. Okullarda, kitaplarda, sosyal çevrede öğrenilen fiziki ve cinsel sağlık bilgileri mahremiyet eğitimini kapsamamaktadır.

Mahremiyet eğitimi çocuğun benlik bütünlüğünü ve psikolojik iyiliğini korumak adına çok önemlidir. Ebeveynlerin/bakım verenlerin çocukta bireylik algısının oluşmasını -çocuğun bireyliğini fark etme sürecini- desteklemeleri oldukça önemlidir. Çocuğun bir birey olduğunu kabul ederek, mahremiyet bilincini oluşturmak adına çocuğun özeline ve mahremiyetine saygı duymak her aşamada önem taşımaktadır. “O daha çocuk/bebek, anlamaz.” gibi düşünceler zannedilenin aksine çok dikkatli bir gözlemci olan çocuğun bireylik ve mahremiyet algısına zarar verebilmektedir. Yalnızca kendisi için olmamakla birlikte, çevresindeki bireylerin de bir özelinin, mahreminin olduğu düşüncesini edinmesi zorlaşabilmektedir. (Aklı Ermez (mi?) isimli yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.)

Mahremiyet eğitimi aşamalarla gerçekleştirilmeli; bir bakış açısı ve farkındalık şeklinde çocuğa kazandırılmalıdır. Kendi özel alanını koruyabilme becerisi, çevresiyle arasına sağlıklı sınırlar koyabilmesi ve başkalarının özeline saygı duyabilmesi için çocuğun kavrayabileceği biçimlerde ifade edilmelidir. Kullanılan ifadeler arasında ‘ayıp, yasak, günah’ gibi kelimeler kullanmak çocuğun duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Çocukta mahremiyet bilinci çocuğu sıkmadan, korkutmadan, negatif deneyimler yaşatmadan; günlük yaşantısında uygulayacağı davranışlar olarak kazandırılmalıdır. Örnek olarak; kendisine ait olmayan eşyaları izin almadan kullanmama/kurcalamama, bir başkasının odasına girmeden önce kapıyı çalma, kıyafet değiştirirken ya da tuvaleti kullanırken kendi özel alanına dikkat etme ve bir başkasının alanına saygı duyma gibi davranışlar verilebilir.

Mahremiyet Eğitiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

1- Özel Alan Tanımlama:

0–3 yaş bebeklik dönemi dâhil, çocuğun özel alanlarını tanıması, gizleme eylemini öğrenmesi, özel bölgelerine yalnızca anne-baba/bakım veren ve gerekli durumlarda sağlık profesyonellerinin dokunabileceğinin öğretilmesini; çocuğa öğretilen özel alan kurallarının herkes için geçerli olduğunun vurgulanmasını kapsar. Bebeklik döneminde de ‘o daha anlamaz’ diye düşünmeyerek ebeveynleri/bakım verenleri tarafından çocuğun özeline saygı duyulması ve korunması mahremiyet algısının oluşmasını kolaylaştırmaktadır.

2- Karar Verme ve Hayır Deme Hakkı:

3–6 yaş arasında çocuğun yaptığı tercihlere saygı duyulması, sorumluluk almasının teşvik edilmesi, sorumluluklarını yerine getirme şekline olabildiğince az müdahil olunması çocuğun kendine güvenmesi için önemlidir. Çocuğun yapmak istemediği bir eyleme zorlanması ya da ebeveynlerin/bakım verenlerin sürekli çocuk adına karar alması bu süreci olumsuz etkilemektedir. Özgüven, çocuğun sınır ihlali yaşaması durumunda kendini koruyabilmesi ve ifade edebilmesi için çok değerlidir.

6–12 yaş arasında ise çocuğun sosyal alanlarda hayır deme hakkının olduğunu bilmesi, bir başkası hayır dediğinde karşısındakinin güvenli alanına saygı duyması gerektiği, sosyal medyayı doğru bir şekilde kullanması ve kendisini koruması gerektiği uygun bir dille ifade edilmelidir. Çocuğun kendisine ait bir alanı olmalı ve yalnız kalma arzusu ebeveynleri/bakım verenleri tarafından saygıyla karşılanmalıdır.

3- Cinsel Organ Sevgi Objesi Yapılmamalıdır.

Çocukların cinsel organlarına izinleri olmaksızın dokunmak; istememelerine rağmen sarılmak, öpmek gibi davranışlar çocukların mahremiyet algısına zarar verebilmektedir. Cinsel organlar/özel alanlar hiçbir dönemde çocuğu severken konu olmamalıdır. Mahrem alanlarına dokunarak sevmek, dudaktan öpmek, çocuğu cinsel organıyla övmek ya da yermek kaçınılması gereken davranışlardandır ve özel alan ihlali olarak değerlendirilmektedir. Bu davranışlara maruz kalan çocuklar için dokunma eylemi normalleşebilmekte ve cinsel istismar durumlarında çocuğu daha savunmasız kılabilmektedir. İyi dokunuş ve kötü dokunuş arasındaki farklar çocuğa anlatılmalı ve kötü bir dokunuş hissettiğinde bunu rahatlıkla ifade edebileceği belirtilmeli, kimlere söylemesi gerektiğinden bahsedilmelidir. Çocuğun tuvalet ihtiyacını yardım alarak giderdiği ya da bez kullandığı dönemde çocuğun ihtiyaçları, cinsel organıyla oynamak ve bu aşamaları oyun haline getirmekten kaçınarak hızlı ve saygılı bir şekilde gerçekleştirilmelidir.

4- Özel Alana ve Mahremiyete Saygı

Çocuğa vücudundaki özel alanlar kadar bir başkası ile arasında ne kadar mesafe olması gerektiği de öğretilmelidir. Böylelikle hangi davranışların kimler tarafından yapılıp yapılamayacağını, bireylerin birbirlerinin izni ve haberi olmaksızın ne kadar yaklaşabileceklerini öğrenecek ve kendisini daha rahat koruyabilecektir. Üzerini değiştirmesi gerektiğinde kendi başına yapamasa bile ayrı bir yerde yapmak, kendisi yapmak istediğinde özeline saygı duymak ve desteklemek önemlidir. Yalnız kalmak istediğinde ebeveynleri/bakım verenleri dâhil olmak üzere belirlenen özel alanına çocuğun onayı olmadan girilmemelidir.

3–4 yaşlarından itibaren kardeşleri (varsa) ile birlikte banyo yaptırılmamalı ve özel bölgelerine olabildiğince bakılmamalıdır. İç çamaşırı değişimi gibi temizliği ile ilgili konularda çocuk bilgilendirilmeli, yardım istemediği ve gerekli olmadığı sürece fiziksel müdahaleden kaçınılmalıdır.

Yararlanabileceğiniz Bazı Materyaller

“İç Çamaşırı Kuralı”nı anlatmak ve özel alanını öğretmek için Avrupa Konseyi’nin çocuklara karşı cinsel istismarı önleme kampanyası kapsamında hazırlamış olduğu Kiko ve El masalından yararlanabilirsiniz. (Buradan ulaşabilirsiniz.) Masalın kısa bir videosu da mevcuttur.(masal için tıklayabilirsiniz.)

Kapsamlı Cinsellik Eğitimi Serisi- Ben — Rayka Kumru

Kaynaklar:

Ergül, Lamia Kalender; Çocuk ve Mahremiyet, https://kemalsayar.com/insana-dair/cocuk-ve-mahremiyet adresinden erişildi.

Güneş, Adem. İnsan ve Toplum; İstanbul Vol. 7, Iss. 2, (2017): 45–70. DOI:10.12658/human.society.7.14.M0206

T.C Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Mahremiyet Eğitimi Çalıştayı Sonuç Raporu, (Temmuz, 2017 Ankara), https://ailevecalisma.gov.tr/media/2497/mahremiyet-egitimi-calistayi-sonuc-raporu.pdf adresinden erişildi.

--

--