1- E-ihracat Nedir? Mikro İhracat Nedir? E-ihracat Platformları ve Pazar Yeri

Burak Seyman
Optimazon
Published in
11 min readFeb 3, 2022

Bu yazı ilk olarak 2020/03/14 tarihinde https://www.optimazon.com.tr/e-ihracat-mikro-ihracat-nedir adresinde yayınlanmıştır.

Amazon ile E-ihracat 101 blog serimizin ilk yazısına hoş geldiniz. Bu serideki amacımız Amazon ile e-ihracat yapmak isteyen Türk şirketlerine temel seviyede bilgi kazandırmak. Serimize e-ihracat ve mikro ihracat kavramları ile e-ihracat platformlarını öğrenerek başlayalım.

1. E-ihracat Nedir?

E-ihracat olarak kısaltılan elektronik ihracat kavramı, dijital platformlar kullanılarak bireysel müşterilere yapılan ihracatı ifade eder. Aslında ihracatın kolaylaştırılmış, hızlandırılmış hali de diyebiliriz.

1.1. E-ihracatın Farkı Nedir?

E-ihracatın, şimdiye kadar herkesin yalnızca “ihracat” olarak bildiği, geleneksel ihracattan farkı, satışın kurumsal müşterilerden çok bireysel müşterilere yapılıyor olmasıdır.

  • Geleneksel ihracatta gemilerle paletler dolusu ürün gönderilebilirken, e-ihracatta az sayıda ürün uçakla gönderilir.
  • Geleneksel ihracatta gümrük süreçleri zahmetli ve uzun sürebilirken, e-ihracatta “mikro ihracat” prosedürü ile ürünler yurtdışındaki müşteriye ETGB adındaki tek bir belgeyle gönderilebilir.

E-ihracatın e-ticaretten farkı ise, ürün satışının yurtdışındaki müşteriye yapılıyor olmasıdır. Bu amaçla kullanılacak e-ihracat platformları hedef müşteri kitlesinin dilini ve para birimini kullanır.

E-İhracat Nedir? (B2C Direct tarafından hazırlanmıştır.)

1.2. E-ihracat Gelişmekte Olan Ülkeler İçin Neden Önemlidir?

Güçlü bir ekonominin ilk şartı değer üretmektir. Bu değer herhangi bir ürün ya da hizmet olarak sunulabilir ve bu sunum bir marka değeri ile sürekli desteklenmelidir.

Çıktısı ürün olan değer üretimini incelediğimizde, gelişmekte olan ülkelerdeki iş gücü ve üretim maliyetlerinin gelişmiş ülkelere göre daha düşük olduğunu görürüz. İşte bu ucuza mal edilen ürünleri, sunulan değere ihtiyaç duyan ve maliyetinden çok daha yüksek meblağlara satın almaya hazır kişilere ulaştırmak mümkün olursa az çabayla büyük sonuçlar elde edilebilir. E-ihracat da tam bu aşamada devreye girmekte ve ülkenin ekonomisi bakımından kaldıraç işlevi görmektedir.

1.3. E-ihracat Türkiye İçin Neden Kritik?

Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olduğu ve Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değeri düşünüldüğünde, ülkemizde üretim yapmanın gelişmiş ülkelerdekine göre ne kadar ucuz olduğunu görebiliriz. Üretim teknolojimiz, uygulama gücümüz ve zamanımız da var. Hatta bazı ürün gruplarında ustalaşmış haldeyiz, kimse elimize su dökemiyor. Geriye kalan, bu ürünleri doğru araçlarla doğru hedef pazarlara sunmak.

Söz gelimi, Türkiye’de 1 Dolar’a mal edilen bir ürün ABD’deki e-ticaret siteleri aracılığıyla 20 Dolar’a satılabilir; lojistik ve reklam gibi diğer maliyetlerin çıkarılmasıyla bir üründen 10 Doları kâr elde edilebilir (Evet, %1000 yatırım getirisinden bahsediyorum).

Dünya internet kablolarıyla birbirine bağlanmış bir köy halini almışken, bu köyün evleri olarak görülebilecek ülkelerde ev içerisindeki ahaliyle ticaret yapmaya çalışmak boşunadır. Bir evde üretilen ürün hemen komşu evde 10 katı değer görebilirken yapmamız gereken şey diğer evlerin kapısını çalarak ürünümüzü sunmaktır.

Şu an sahip olduğumuz kaynaklar dünyanın bir ucundaki müşterilere ürünlerimizi göstermemize, anlatmamıza ve satmamıza imkân sağlıyor. Bu imkânı kullanarak Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli gerçeğe dönüştürmek hem toplumsal refahı arttıracak hem de ülkenin ekonomik gelişimini hızlandıracaktır.

1.4. Türkiye’nin Konumu ve İhracat Hedefleri

Sevindirici bir gelişme ki Türkiye’nin hem ihracat hacmi hem de e-ihracat hacmi her geçen sene artıyor.

Türkiye’nin 2017’deki toplam ihracat hacmi 157 Milyar ABD Doları olarak gerçekleşmişken, e-ihracat bunun içerisinde 500 Milyon ABD Doları hacim ve %0.3’lük payla yer almıştır. Türkiye’nin 2023 yılındaki e-ihracat hedefi ise 2.5 Milyar ABD Doları olarak açıklanmıştır.

Türkiye’nin E-İhracat Hacmi

Ancak ihracatımızın arttığı kadar, hatta çoğunlukla daha fazla, ithalatımız da artmaktadır. Bunun en büyük sebeplerinden biri, ithalatımızın katma değeri yüksek olan ürünlerden; ihracatımızın ise katma değeri düşük ya da hiç olmayan ürünlerden oluşması. Ülke içerisinde katma değeri yüksek ürünler de üretiyoruz ancak bu ürünleri son kullanıcıya ulaştırmak konusunda zorluklar yaşıyoruz.

İşte e-ihracat ile bu katma değeri yüksek ürünleri doğrudan hedef pazardaki müşterilere gösterebilir, tanıtabilir ve satabiliriz. Velhasılı kelam, ihracat hedeflerimize ulaşabilmemiz ve gelişmiş ülkeler arasında yer alabilmemiz için e-ihracatı bir araç olarak kullanmamız şart.

Ticaret Bakanlığımız da bu gerekliliği görmüş ve e-ihracat sürecini kolaylaştırmak için “Mikro İhracat” adındaki kolay ve hızlı ihracat prosedürünü geliştirmiştir.

2. E-ihracatın Yolu Mikro İhracat Nedir?

Mikro ihracat, Türkiye’den yurt dışına yapılacak bir ihracatın, hızlı ve kolay yapılmasını sağlayan bir prosedürdür. Bu prosedürle, geleneksel ihracatın uzun ve maliyetli gümrük işlemlerine gerek kalmadan yurtdışına gönderim yapılabilir.

Mikro ihracatın ortaya çıkarılması ile amaçlanan, küçük işletme ve KOBİ’lerin ihracat işlemlerini kolaylaştırmak ve onları bu konuda cesaretlendirmektir.

Bu prosedür T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Posta ve Hızlı Kargo Taşımacılığı — Seri No: 4) ile 20 Temmuz 2011’de getirilmiştir.

2.1. Mikro İhracat Gönderi Şartları

Mikro ihracat gönderisinin (29 Temmuz 2019’da yapılmış değişiklikle beraber);

  • KDV hariç fatura tutarının 15.000 Euro’dan az olması gerekir,
  • ağırlığının 300 KG’den az olması gerekir.

Ek bir şart olarak, mikro ihracat işlemlerinin kat-i satış amacıyla yapılıyor olması gerekir. Hariçte işleme rejimine tabi ürün gönderimi, tamir amaçlı geri dönmek üzere ürün gönderimi ve fuar gönderimi gibi gönderiler mikro ihracat kapsamına girmez.

2.2. Mikro İhracat Aracıları: Ekspres Taşıyıcılar

Gümrük Genel Tebliği gereği mikro ihracat işlemlerini yürütmesi için bir operatöre ihtiyaç vardır. Tebliğ’de operatör olarak geçen bu aracılar, ekspres taşıyıcı diyebileceğimiz PTT, DHL, UPS, TNT, FedEx gibi uluslararası taşımacılık şirketleridir.

Bu operatörler, hava yolu ile hızlı kargo taşımacılığı kapsamındaki mikro ihracat gönderilerinin gümrük beyanı dahil tüm gümrük işlemlerini dolaylı temsil yoluyla yapmaya yetkili tüzel kişilerdir.

2.3. Mikro İhracatın Belgesi: Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı — ETGB

ETGB olarak kısaltılan Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı, ekspres taşıyıcılar — operatörler tarafından elektronik ortamda düzenlenen bir beyandır.

Bu beyan, gümrük müşaviri ile çalışmaya ve ilgili ihracatçılar birliği onayına gerek kalmadan ihracat yapabilmenizi sağlar. Vekaletname gerektirmez ve zaman kazandırır.

Ayrıca, ETGB sorgu numarasını kullanarak mali müşaviriniz aracılığıyla ihracata yönelik KDV iadesinden, ihracatçı teşviklerinden ve muafiyetlerinden yararlanabilirsiniz.

2.4. Mikro İhracat Süreci Nasıl İlerliyor?

Mikro İhracat gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için gerekli evraklar şunlardır:

  • Dolaylı Temsil Yetki Belgesi
  • Mikro İhracat Gönderi Bilgi Formu (İş Emri)
  • Maliye onaylı faturanın aslı
  • Yurtdışı için Türkçe faturayla tutarlı İngilizce fatura

Bu evrakları hazırladıktan sonra yukarıda anlatılan ekspres taşıyıcı şirketlerden birisiyle iletişime geçip, belgeleri göndererek gönderi işlemlerini başlatabilirsiniz.

Aslında ihracat bu kadar kolay! Ancak bunlara ek olarak bir de yurtdışı müşterisine ürünümüzü nasıl beğendireceğimizi öğrenmemiz gerekiyor. Bunun için de bizi müşteriye götürecek e-ihracat platformlarına kısaca göz atalım.

3. E-ihracat Hangi Platformlarda Yapılabilir?

E-ihracatın gerçekleştirilebilmesi için bir platforma ve bu platformu ziyaret edip alışveriş yapacak bireysel müşterilere ihtiyaç vardır. Bu açıdan e-ihracat müşterisine için üç farklı yoldan ulaşabiliriz:

3.1. Sosyal Medya Platformları

E-İhracat Sosyal Medya Platformları

Bu seçenekte ürünler, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında sergilenir ve bu platformların kullanıcıları hedeflenir. Kullanıcılar beğendikleri ürünleri ödeme yapacakları sayfaya yönlendiren bağlantılar sayesinde satın alabilirler. Yönlendirilen bu sayfalar, aşağıda inceleyeceğimiz diğer platformlardaki ürün detay sayfası olabileceği gibi iyzico’nun sunduğu iyzilink vb. hizmetlerin doğrudan ödeme sayfası da olabilir.

Günümüzde Türkiye içerisindeki e-ticaretin bir kısmı özellikle Instagram’dan yapılan bu tür satışlara dayanıyor. Satıcılar hızlıca ürünleri fotoğraflıyor, açıklaması ve fiyatıyla beraber paylaşılıyor ve talep gelirse ödeme alma süreçleri devreye giriyor.

Ancak bu platformlar hem ürünlerin yönetiminin zor olması hem de müşterilerde güvenli ödeme ve iade gibi konularda endişelerin bulunması sebebiyle e-ihracat için ideal değildir.

Diğer yandan, satılmak istenen ürün grubuna ilişkin hedef pazar talebini hızlıca ölçebilmek için sosyal medya platformları iyi bir tercih olabilir. Satacağımız, fotoğraf ve videolarıyla beraber sosyal medya platformuna yüklendikten sonra reklamlar aracılığıyla hedef müşterilere gösterip onlardan aldığımız dönüşlere göre pazardaki gerçek talebi öngörebiliriz. Hatta inovatif bir ürün tasarlıyorsak, üretim aşamalarında dahi sosyal medya aracılığıyla hedef müşterilere danışılabilir ve ürünü müşteri taleplerine göre şekillendirebiliriz.

Sosyal medya platformlarını e-ihracat operasyonumuzun merkezi yapmak yerine, ürünlerimizi daha fazla kişiye ulaştırmak ve bir marka bağlılığı oluşturmak için kullanmak daha doğru bir yöntem olacaktır.

3.2. Özel E-ihracat Web Sitesi

Özel E-İhracat Web Sitesi İçin Araçlar

Bu seçenekte satılmak istenilen ürünlerin gösterildiği özel bir e-ticaret web sitesi kurulur. Kurulum aşamasında yapılacaklar kısaca şunlardır: Alan adı satın alınır, sunucu kiralanır, web sitesi tasarımı yapılır, müşteri deneyimi tasarlanır, hedef ülkelere özgü ödeme sistemi anlaşmaları ve kurulumları yapılır, iade ve gönderim politikaları hazırlanır ve son olarak hedef kitlenin dilinde-para biriminde ürünler eklenir.

Bu aşamadan sonra potansiyel müşterileri web sitesine çekmeye yönelik çalışmalar yapılır: Sosyal medya hesapları açılır, yazılı ve görsel içerikler oluşturulur, kampanyalar düzenlenir, çeşitli platformlara reklamlar verilir ve bir şekilde web sitesine ziyaretçi getirilir. Bu ziyaretçiler sitedeki olumlu deneyimleri sonucunda satın alım yaparlarsa da ilgili ürün hazırlanır ve müşteriye gönderilir.

Takdir edersiniz ki bu da kolay bir iş değildir. Bir e-ticaret altyapı sağlayıcıdan hizmet alsanız bile, teknik altyapıyı kurduktan sonra hedef pazardaki ödeme sistemlerine entegre olmak ve müşteri çekmek için farklı platformlardan kampanyalar yürütmek yine size kalacaktır.

3.3. Pazar Yeri

E-İhracat Pazar Yerleri

Bu seçenekte ise hedef pazarda önceden var olan bir e-ticaret pazar yerine katılmak söz konusudur. E-ticaret pazar yerinden kastımız, hali hazırda müşterileri tarafından sıklıkla ziyaret edilen ve üçüncü taraf satıcıların katılımına açık olan e-ticaret platformudur. Türkiye’de bu platformlara örnek olarak hepsiburada.com, n11.com ve gittigidiyor.com gibi siteleri gösterebiliriz.

Hedef pazardaki bir e-ticaret pazar yerine katılarak, yukarıda bahsedilen özel websitesi kurmak için yapmanız gereken altyapı masraflarını pazar yeri sağlayıcısına bırakmış olursunuz. Pazar yeri sağlayıcısı, e-ticaret sitesinin tasarımından müşteri deneyimine, sunucu masraflarından ödeme sistemlerine kadar kendisi sorumlu olur. Siz de bunun karşılığında pazar yeri sağlayıcısına, pazar yerine göre değişen aylık üyelik bedeli veya satış başı komisyon vermekle yükümlü olursunuz.

Pazar yeri sağlayıcısı aynı zamanda potansiyel müşterileri pazar yerine çekmek için de çalışır. Gerek dönemsel kampanyalarla gerek sosyal medya reklamlarıyla pazar yerini ziyaret eden bir müşteri kitlesi her zaman bulunur. Siz de ürününüzü platforma ekleyerek önceden var olan pazar yeri müşterilerine kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Ancak bu aşamada pazar yerinde bulunan satıcılar arasında da bir rekabet ortaya çıkar. Bu yüzden pazar yerinde dahi satış yapsanız, öne çıkmak için reklam ve lansman çalışmaları ile pazarlama faaliyetlerinizi yürütmeniz gerekir.

Hangi platformlarda e-ihracat yapabileceğimizden kısaca bahsetmiş olduk. Sosyal medya platformlarını pazarlama ve markalaşmada destekleyici unsur olarak düşündüğümüzde, özel web sitesi kurmak ve pazar yerine katılmak şeklinde iki seçeneğimiz kalıyor.

Şimdi özel e-ihracat web sitesi ile pazar yeri arasında bazı kıyaslamalar yaparak hangi platformun daha cazip olduğuna karar vermeye çalışalım.

4. Özel Web Sitesi vs. Pazar Yeri

Pazar Yerleri ve Özel Mağaza Karşılaştırması

4.1. Başlama Hızı ve Kolaylığı

Özel web sitesinin kurulması için web site tasarımının yapılması, müşteri deneyiminin ziyaretten ödeme aşamasına kadar tasarlanması, ödeme sistemlerinin kurulması gibi uzun bir sürece gerek vardır.

Onun yerine pazar yerine katılmayı düşünürseniz yapmanız gereken sadece pazar yeri üyelik başvurusu olacaktır. Bu hem daha zahmetsiz hem de daha hızlıdır.

4.2. İlk Maliyet

Özel web sitesinin kurulması için gereken alan adı, tasarım ve entegrasyon masrafları ilk aşamada daha fazla olacaktır.

Pazar yerine katılmayı düşünürseniz, (genellikle) bir ilk maliyetle karşılaşmaz, aylık üyelik bedeli veya satış başı komisyon gibi dönemsel maliyetlere katlanırsınız.

4.3. Mali Sürdürülebilirlik

Özel web sitesinin ayakta kalabilmesi için sürekli yapılması gereken sunucu bakımları ve veri yedekleme gibi işler bulunmaktadır. Bunlar masraflı ve zahmetli işler olduğundan uzun vadede bu işleri yerine getirmek mali ve operasyonel açıdan zor olabilir.

Pazar yerinde bulunan satıcılar ise, teknik altyapı bakım işlerini pazar yeri sağlayıcısına bıraktıklarından masraflarını önceden bilip maliyetlerini yönetebilirler.

4.4. Kişisel Verilerden Doğan Sorumluluk

Özel web sitesini ziyaret edip satın alım yapan müşterilerin kişisel verilerini korumak maliyetli ve karmaşık olabilir. Özellikle Avrupa Birliği vatandaşlarının kişisel verilerinin işlenmesi konusundaki regülasyon olan GDPR bu konuda veri sorumlularına büyük yükümlülükler getirmiştir.

Pazar yerinde bulunan satıcılar ise, bu açıdan sorumluluğu kısmen pazar yeri sağlayıcısına bırakmış olur; üyelik, ziyaret kayıtları, çerezler, kullanıcı davranışları gibi konulardaki verileri pazar yeri sağlayıcısı saklar ve korur. Pazar yerindeki satıcılarsa, pazar yeri müşterilerinin kendilerine verilmiş (isim, adres gibi) kişisel verileri ile sınırlı olmak üzere sorumlu olurlar.

4.5. Bilişim Sistemleri Güvenliği

Özel web sitesi kurduğunuzda bu web sitesinin güvenliğinden siz sorumlu olursunuz, sunuculara yapılacak herhangi bir saldırı karşısında veri kaybına uğrayabilirsiniz.

Pazar yerinde ise sağlayıcı, pazar yerinin A’dan Z’ye güvenliğinden sorumludur. Saldırganların sistemi bozmasını engellemek için dönemsel olarak türlü siber güvenlik testleri yaptırarak sistemi korurlar.

4.6. Müşteri Portfoyü

Özel web sitesinin hali hazırda ulaştığı bir müşteri kitlesi yoktur, çok çeşitli tanıtım unsurları kullanarak müşteriye ulaşmaya çalışmanız gerekir.

Pazar yerinde ise, siz ürününüzü pazar yerine eklediğinizde ürünü görecek ve satın alabilecek hazır bir müşteri kitlesi vardır. Bu açıdan, e-ihracat ile hedeflenen yurtdışındaki kitleye doğrudan ulaşma imkânı sunar.

4.7. Ödeme Araçları

Özel web sitesine kurulacak olan ödeme sistemi hedef pazardaki müşterilerin beklentilerini karşılamalıdır. Aksi takdirde satın alım gerçekleşmeyecektir. Örneğin, PayPal ile ödeme yapma isteği içinde olan bir ziyaretçinin aradığını bulamamasından ötürü satın alım yapmadan çıkması muhtemeldir.

Pazar yerinde ise hedef pazardaki müşterilerin beklentilerine ve alışkanlıklarına göre ödeme sistemleri sağlayıcı tarafından kurulmuştur. Müşteri daha önceden kullanmakta olduğu yöntemle ödemesini hızlıca tamamlayabilir.

4.8. Yabancı Dilde Müşteri İlişkileri

Özel web sitesini ziyaret eden yurtdışı müşterisine, kendi dilinde müşteri ilişkileri hizmeti sunmak için hedef pazarın dilinde iletişim kurabilen kişilerin istihdamı gerekir. Avrupa Birliği gibi birden fazla yabancı dilin konuşulduğu bir coğrafya hedeflenirse, müşteri ilişkileri hem masraflı hem de yönetilmesi zor bir süreç olur.

Birçok pazar yerinde de bu durumun aynısı görülür, satıcılar müşteri ilişkilerinin yönetiminden sorumlu tutulurlar. Ancak Amazon gibi bazı pazar yerlerinin sunduğu FBA hizmeti gibi hizmetler, pazar yeri müşterisinin kendi dilindeki müşteri ilişkileri hizmetini de kapsıyor. Eğer bu şekilde müşteri ilişkileri hizmetinin de alınabileceği pazar yerlerini tercih ederseniz, farklı hedef ülkelerdeki müşteri ilişkileri operasyonu kolaylaşır ve işleri büyütmek çok daha kolay olur.

4.9. Gönderim ve İade Koşullarında Güven

Özel web sitesinin hedef yurtdışı müşterisinde kısa bir sürede güven oluşturması zordur. Gönderim ve iade koşullarındaki endişeler müşterileri satın alım yapmaktan uzaklaştırabilir.

Pazar yerindeki müşteri kitlesi ise zaten daha önceki olumlu deneyimleri nedeniyle pazar yerinden alışveriş yapmaya devam ederler. Bu bakımdan, ürünün gösterildiği gibi olmasında, gönderim ve iade koşulları gibi konularda pazar yeri sağlayıcısına duyulan bir güven vardır.

4.10. ABD’deki Satış Vergisi Sales Tax

ABD’de stok tutarak satış yapmak isterseniz Sales Tax adındaki satış vergisini öncelikle satış yaptığınız müşterilerden eyaletlerine göre toplamanız, ardından bu vergileri belirli periyotlarda ilgili eyaletlere beyan etmeniz gerekir.

Özel web sitesi üzerinden satış yaptığınızda bu vergi operasyonunun tamamını kendiniz yürütmeniz gerekirken, Amazon gibi Marketplace Tax Collection uygulamaları olan bir pazar yerlerine katılırsanız bu vergi operasyonunu pazar yerine bırakabilirsiniz.

Belirli durumlarda özel web sitesinin de üstünlükleri bulunmaktadır. Örneğin Amazon’da satış yaparsanız satış yaptığınız müşterilerin e-posta adresi gibi iletişim bilgilerine erişemeyebilirsiniz. Ancak özel web sitesi kurmak ile karşılaştırıldığında pazar yerlerinde satış, hem başlaması hem sürdürmesi hem de büyümesi daha kolay ve daha hızlıdır.

Bu yüzden e-ihracata henüz başlayacaklara öncelikle pazar yerlerinde satış yapmalarını öneriyorum. Kendi web sitesinden e-ihracat yapan şirketlere ise, pazar yeri platformlarına katılarak hedef pazarlardaki satış kanallarını arttırmalarını tavsiye ediyorum.

Dünyadaki pazar yeri platformlarının başlıcalarını; Amazon, eBay, Etsy, Walmart, Fruugo, Mercado Libre, Rakuten, Flipkart, JD.com, Tmall ve AliExpress olarak sayabiliiz.

Bunların içerisinden Amazon; ABD, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerindeki 15 pazar yeri ve sunduğu fulfillment hizmeti ile birçok ülkede lider e-ticaret sitesi konumundadır. Bu yüzden global pazarlara satış hedefleyen birçok şirket için ilk başvuru noktası olmaktadır.

Biz de Amazon’un global pazarlardaki faaliyetlerine ve bu pazarlardaki büyüklüğüne sonraki yazımızda değiniyoruz.

Bu yazı ilk olarak 2020/03/14 tarihinde https://www.optimazon.com.tr/e-ihracat-mikro-ihracat-nedir adresinde yayınlanmıştır.

--

--

Burak Seyman
Optimazon

Seasoned Amazon & Etsy seller. Started with private-label, turned into print-on-demand.