Süper Kahramanlar Gerçekten Süper Mi?

Dilek Oflaz
Oyun ve Uygulama Akademisi
3 min readMar 20, 2022

--

Thor ve Black Widow gibi süper kahramanlar ‘Avengers:Endgame’ gibi filmlerde dünyayı kurtarmak için gerekenlere sahip olabilirler ama çizgi roman tasvirlerinin hiçbirinin sağlıklı bir vücut kitle indeksi (BMI) yoktur. Binghamton Üniversitesi ve SUNY Oswego’nun yeni araştırması, çizgi roman sayfalarında erkek süper kahramanların ortalama olarak obez olduğunu, kadınların ise ortalama olarak düşük kilolu olduğunu gösteriyor.

Binghamton Üniversitesi doktora öğrencisi Laura Johnsen ve Suny Oswegoile; çalışmanın başyazarı İnsani Gelişme alanından Doçent Rebecca Burch ile birlikte yaptıkları çalışmada 3.752 tane Marvel Comics karakteri için BMI verilerini topladılar. Omuz-bel oranı, çene çizgileri gibi hiper-erkeksi veya aşırı kadınsı özellikleri vurgulayan fiziksel boyutlara ve kostümlere dikkat ederek erkek ve kadın süper kahramanların görselleştirilmesini incelediler. Üst vücut kaslılığı, bel-kalça oranı ve meme morfolojisi dikkate alınan noktalar içerisinde yer alıyor. Çizgi romanlardaki erkek süper kahramanlarının ortalama olarak gerçek hayatta “obez” olarak adlandırılacağını, kadınların ise tam tersi yönde normal ortalama kilonun altında kaldıkları sonucuna varıldı. Erkeklerdeki yüksek çıkan vücut kütlesinin nedeni omuz-bel oranlarının insan sınırlarının çok üzerinde olduğu, aşırı üst vücut kaslılığından kaynaklandığı vurgulandı. Ortaya çıkan bu sonuç ortalama insanlardan çok daha düşük bel-kalça oranlarına sahip olan aynı zamanda düşük kilodaki kadın süper kahraman vücutlarının tam tersi yönündedir.

Karakter Fizyolojisi

Ana bulgular, çizgi roman karakterlerinin süpernormal uyaranların bir ifadesi olduğu ve insanların sahip olabileceğinin ötesinde bir vücut morfolojisine sahip oldukları yönündeydi. Kadın ve erkek karakterler için maskülen ve feminen olarak ilişkilendirdiğimiz bazı fizyolojik ölçüler vardır; erkekler için bu geniş omuzlar ve dar bir bele sahip olma olurken söz konusu kadın karakterler olduğunda ince bir bel-kalça oranı, büyük göğüsler ve dar bir üst gövdeye sahip olma yönünde çizimler yapılır. Bu fiziki özellikler insanların karşı cinste çekici bulma eğiliminde olduğu özelliklerdir ama çizgi roman karakterleri hazırlanırken sanatçılar bu özellikleri alır ve onları ‘süper’ abartılı hale getirir. Araştırma sonucunda elde edilen verilerden, erkek karakterlerin hipermaskülen iken kadın karakterlerin ise hiperfeminen olduğu çıkarımlarına ulaşıldı.

Johnsen ve Burch bu bulguları Evolutionary Behavioral Sciences (Evrimsel Davranış Bilimleri) Dergisi’nde “Kaptan Dorito ve bomba’ Çizgi roman ve filmdeki süpernormal uyaranlar” başlıklı bir makalede yayınladılar. Kaptan Dorito 2014’de yapılan bir internet geyiğinin (mem) sonucudur. Bu memde Kaptan Amerika’nın aktörü Chris Evans’ın yüksek omuz-bel oranını konu alan bir atıf yapılıyor.

Johnsen, “Çizgi roman okuyan insanlar, bu vücut tiplerinin insan formunun fantastik temsilleri olduğunu bilirler. Bu vücut tiplerini sadece diyet ve egzersizle yaratamayacağınız çok açıktır. Filmlerde bile kostüm tasarımcıları, oyuncuların gerçek hayatta olduğundan daha ‘sağlam, iyi’ görünmeleri için kostümlerine eklemeler, değişiklikler yapmak zorundalar.” şeklinde açıklıyor.

Bu ‘süper’ görüntünün evrimsel bir yanı olabilir mi?

Araştırmacılar bu pop kültür fenomenleri için biyolojik bir bağlam sağlamayı amaçladılar. Johnsen, çizgi roman karakterlerinin fiziksel görünümünün abartılı vücut tipleri kullandıkları için tartışıldığını ve eleştirildiğini ama bu tartışmanın nadiren bu vücut tiplerinin biyolojik açıdan neyi temsil ettiğine değinildiğini söylüyor.

Bunu açıklarken de; “Erkek ve kadın karakterlerin hipermaskülen ve hiperfeminen formları, gerçek insanlarda gençliğe, sağlığa ve doğurganlığa işaret etmek için evrimleşmiş endokrin belirteçlerin abartılı bir yansımasıdır” şeklinde sözlerini devam ettiriyor. Çizgi romanlardaki diğer bir nokta ise, uzun zamandır bu uyaranlar ile üretim yapan sanatçılardır. İnsanların karşı cinsin fiziğinde çekici buldukları tüm özellikleri vurgulayarak erkek-kadın çizimleri yapılmaktadır.

Çizgi romanlar ve animasyonlar bazen “çocuklara yönelik” olarak önemsizleştirildiğini vurgulayan Johnsen ve Bunch, giderek daha ayrıntılı ve yaratıcı hikâyelerin, çizimler eşliğinde yer alması ile sanatsal yeteneklerin sunulduğundan bahsediyorlar. Ayrıca bu yapımlarda derin insani duygu ve arzuyu yansıtan temalar da sunuluyor.

‘’Çizgi romanları evrimsel bir perspektiften inceleyerek, karakterlerin neden böyle göründüğü, neden onlardan etkilendiğimiz ve neden onlarla bu kadar kişisel düzeyde bağlantı kurduğumuz konusunun temel kökenleri hakkında fikir ediniyoruz’’ şeklinde konuşan Johnsen ve Burch, erkek-kadın görünümleri için diğer belirteçlere ve bir karakterin zaman içerisinde görünümlerinin nasıl değiştiğini, bunun nasıl etkiler yarattığını araştırmakla ilgileniyorlar.

Teşekkürler.
Dilek Oflaz

--

--

Dilek Oflaz
Oyun ve Uygulama Akademisi

Animasyon, çizgi roman, manga sever, öğrenmeye meraklı bir tasarımcıyım. Bu sevgiyi akademiye taşıyıp animasyon yüksek lisansı yapıyorum.