İngilizce Bildiğim Halde Neden İngilizce Eğitimine Para Verdim?
İki gerekçem var;
1) Özelde bir dostumu, genelde ise 10 yıldan fazla eğitim tecrübesiyle Youtube’da bir çok ücretsiz ders yayınlayan bir eğitmeni, içerik üreticisini, bir girişimciyi desteklemek istedim.
2) İngilizce bilmenin ve bu bilgiyi diri tutmanın ne kadar önemli olduğunun farkındayım.
Hangi eğitimi aldığıma geçmeden önde ikinci gerekçeyi biraz açayım.
1999’da Kars Anadolu Lisesi’ni ilk sıralarda kazanınca, Kars Fen Lisesi’nin boş kontenjanlarına geçme şansım vardı. Ama bunu tercih etmedim çünkü İngilizce öğrenmek istiyordum. Hazırlık ile bir yıl daha fazla okudum ama bu kararımdan hiç pişman olmadım. Hatta biraz zorlarsak İngilizce dil bölümünü seçmediğime hayıflanabilirim bile. Lise arkadaşlarım üniversite sınavında çıkmayacağı için İngilizce ödevlerini yapmazken ben en ince ayrıntısına kadar ilgileniyordum. Nihayetinde İngilizce öğrenmenin karşılığını hayatımın ilerleyen döneminde fazlasıyla aldım ve halen İngilizce bilmeyi ve ilerletmeyi çok önemsiyorum.
Neden derseniz, Avrupa’da rahat rahat gezmekten, daha fazla insanla konuşabilmekten veya Amerikan dizilerini orjinal dilinde izleyebilmekten bahsetmem. Beni asıl cezbeden, internetteki İngilizce içeriklerin inanılmayacak kadar çok ve kaliteli olmasıdır. Dünyanın özgür ansiklopedisi Wikipedia en basit örnek. İngilizce içeriklerin derinliği 938p iken, en yakın rakibi Fransızca’nın derinliği sadece 226p. Makale sayısıyla da ilk sırada ama toplam içerik sayısı rakiplerinin fersah fersah ötesinde….
İnternetin genelinde de durum farklı değil. Gazeteler, bloglar, akademik makaleler… Çeşitlilik ve derinlik ne ararsan var. Mesela geçen gün internette satılan ilk ürüne bakarken NY Times’ın 150 yıllık arşivine denk geldim. İnanılmaz bir kaynak. Başka dilde var mı böylesi?*
Şahsen Google’da sadece Türkçe arama yapabildiğimi düşünmek bile istemiyorum. İngilizler, Amerikalılar ve İngilizce bilen diğer insanlar inanılmaz şekilde yazılı içerik üretiyorlar. Sadece Medium bile son yıllarda aldı başını gitti. İşin bir de video içerik tarafı var. TED, Youtube, Udemy, Khan Academy, Udacity. Ücretli ve ücretsiz eğitim içeriklerinde de İngilizce bilmek lunaparka sınırsız biletle girmekle eşdeğer. İngilizce bilmemekse köyde yaşayıp şehri televizyondan izlemekten farksız.
Uzatmayayım. Demem o ki ne seviyede olursanız olun, 2019'da İngilizce’nizi geliştirmek için çalışın. Eğer girişimciyseniz yurtdışına açılmaktan çokça bahsedeceğimiz bu dönemde İngilizce’yi sakın ha ihmal etmeyin. Ben İngilizce bilmeme rağmen 160 lira (indirimli) verip Çağrı Menteş’in, nam-ı diğer Çağrı Hoca’nın 2019’da İngilizce’yi Halledin eğitimini almakta bir sakınca görmedim.
Zira meblağ küçük, hedefler büyük. 2019 yılında daha fazla İngilizce eğitim** bitirmek, İngilizce yazılar yazmak ve daha çok okumak istiyorum. Bu eğitimin de mutlaka faydası olacağına inanıyorum. Ben kendi adıma görevimi yaptım. Gerisi sizin bileceğiniz iş. Yıl sonunda görüşmek ümidiyle. ;)
*Cumhuriyet gazetesinin arşivine 1930'dan bu yana erişilebiliyor. Evet, Çin diye bir gerçek var ama o tarafta ne var ne yok onu hiç bilmiyorum. Mark Zuckerberg veya Ahmet Alpat gibi Çince öğrenecekseniz de elbette engel olacak değilim.
**Kaliteli Türkçe eğitim önerilerinizi beklerim. HergünÖğren’i ben tavsiye edeyim.