Medium’da Nasıl Okunursun?

Medium Türkçe
Hikayemiz
Published in
4 min readFeb 24, 2015

--

3200. Herman Melville’in hayatta olduğu süre boyunca Mobby Dick bu kadar sattı. Öldüğü tarihte — o noktada artık New York’ta tanınmayan bir gümrük memuru olarak çalışmaktaydı — bir eleştirel ve ticari fiyaskoydu. Melville’in kitabının Büyük Amerikan Romanı olabilmesi 50 yıl sürdü.

Çıkarılacak ders: Olağanüstü fikirler bir kitle bulur. Eninde sonunda.

Biz o kadar çok beklememenizi istiyoruz. Medium, yazarlara müthiş fikirlerini — sadece popüler olanları değil — yayınlamaları konusunda yardımcı olmaya kendini adıyor. Aynı zamanda kendinize bir kitle bulmanızı da istiyoruz ve bu yüzden yazılarınızın en iyi şekliyle görünmesini, insanların dikkatini çekmesini, bu dikkati üzerinde tutabilmesini ve onları cesaretlendirmesini sağlamak için size bu dört ipucunu sunuyoruz.

I.
Ekranı kaydırmayı bırakmalarını sağlayan bir görsel kullanın

Konuyla ilgili olsun. Serbest piyasanın dediği olsaydı, her bir haber, her bir kitap kılıfı ve akışkanlar dinamiği üzerine yazılan her bir makale kedi yavrusu görseli kullanırdı ancak bu her zaman doğru bir karar değil. Alakalı bir görsel — petrol ücretleriyle ilgili bir yazı için çamur içinde daha önceden bilinmeyen yerlerde petrol arayan insanlar ve entomoloji hakkında bir yazı için makaslı böcek — konunuzla ilgilenen kişilerle doğrudan etkileşime girecektir.

Diğer yandan, yazınız yavru kediler hakkındaysa o kedi görselini de kullanın.

Yüksek çözünürlüklü bir şey seçin, ama ÇOK yüksek çözünürlüklü de olmasın. İdeali 1900 piksel genişliğinde ve en az 500 KB boyutunda olması. Ancak sağ tıklayıp dosya özelliklerine bakacak zamanınız yoksa görselinizin açık, anlaşılır olduğundan ve ekranda makul derecede iyi durduğundan emin olmanız yeterli.

Küçük resmin iyi göründüğünden emin olun. Medium’daki gönderiler Twitter ve Facebook’ta başlık, yazıdan küçük bir bölüm ve başlık resminizin küçük bir versiyonunu içeren “kart”larla paylaşılır. Bu daha küçük boyutta da iyi bir şekilde yeniden oluşturalacak bir görsel seçmeye çalışın.

II.
Okumaya davet eden bir başlık kullanın

Makalenizin bağlamı hakkında bilgi verin ama can alıcı noktayı da açığa vurmayın. Başlığınız okuyucuların ilgisine hitap edebilmeli ve daha fazlası için onları meraklandırmalı. Yazınızın peynir içerdiğini bilmelerini istiyorsunuz ama tıklayıp, kamamber peynirinin nasıl hayat kurtardığını okuyacak kadar onları meraklandırmak istiyorsunuz.

“Nasıl” ve “neden” sorularından yararlanın. Bu tehlikeli bir şekilde internetin karanlık büyü — içeriklerin viral olması için hileler — kısmına doğru kayabilir ancak kararında kullanıldığında faydalı da olabilir. Okuyucular yeni bir şeyler öğrenmek istiyor ve bu kelimelerden birini içeren bir başlık, onları daha zeki yapmak üzere olduğunuz mesajını veriyor.

Odak grubu oluşturun. Bir başlık listesi çıkarın ve seçmeden önce oturup seçenekleri değerlendirin. Ya da daha da iyisi, ofiste yanınızdaki bölmede çalışan iş arkadaşınızın veya balıkçı teknesindeki arkadaşlarınızın başlık hakkındaki fikirlerini alın. Kendinize birkaç seçenek sunun ve zemini geri bildirime açın. Doğru başlık kendiliğinden seçilip çıkacaktır.

III.
Işıldaması için biraz çaba gösterin

Çalışın. Veri laboratuarımız, geçenlerde bizi çok ama çok mutlu eden bir istatistiği gün yüzüne çıkardı. Görünen o ki, bir yazıyı hazırlarken harcanan zaman miktarı ile o yazının popülerliği arasında doğrudan korelasyon var. Diğer bir deyişle, emek vermek önemli. O yüzden, zayıf noktaları düzeltmek ve mükemmel sonuç bölümünü yazmak için fazladan birkaç dakika harcayın.

Güzelleştirin. Medium’u yazılarınızı muhteşem gösterecek şekilde tasarladık ama ürettiğimiz araçlar ancak onları kullanırsanız işe yarar. Metninizi kesip editöre yapıştırıp “publish-yayınla” butonuna tıklamak çağrıda bulunma gibi veya yazınızı sanki çatı katınızda çalışan kocaman bir ekibiniz varmış gibi gösterecek havalı biçimlendirme seçeneklerini kaçırmanız anlamına geliyor.

Kolaylaştırın. Paragraflarınız çok uzun olursa ardı arkası kesilmek bilmeyen sıkıcı bir iş gibi görüneceklerdir, çok kısa olursa da alış veriş listesi gibi. Her bir gönderi türü için farklı olmakla birlikte, sağlam bir ritim önemli. Görsel olarak okuyucunun ilgisine çekecek bir şeyler eklemeyi de unutmayın; bir resim veya video göze, sayfanın bir ucundan diğer ucuna devam eden yolculuğuna tekrar başlamadan önce dinlenecek bir yer sağlar.

IV.
Son olarak, kibar olun ve sevgiyi yayın

Dinlediğinizi bilsinler. Birisi Medium yazınızı Facebook’ta paylaşırsa — tanımadığınız biri olsa bile — gidin ve yorum yapın ya da en azından bir beğenin. Yazınız hakkındaki bir tweet’i favorilere eklemek veya retweet’lemek de her zaman kolay bir yöntem.

İnsanlardan sizi beğenmelerini istemeyin. Yazınızla ne kadar gurur duyduğunuzu herkesin bilmesini istiyorsunuz ancak ikinci el araba satıyormuş gibi de görünmek istemezsiniz. Açık ve içten olun; “lütfen RT’leyin” veya “beğendiyseniz ‘recommend — öner’ butonuna tıklayın” gibi şeyler kullanırken dikkat edin. Samimi olun ama ısrarcı olmayın.

İnsanlardan sizi beğenmesini isteyin. Evet, biliyoruz. Ama yine de bir yolu var, belli belirsiz gizli bir şekilde gidin ve isteyin özellikle etkili kişi olarak davranabilecek arkadaşlarınızdan ve tanıdıklarınızdan. Hipster’lar hakkındaki Tumblr blogu bir şekilde patlayan üniversiteden arkadaşınıza e-posta gönderin veya penguenlerle ilgili güzel bir blog yazan iş arkadışınızı hafifçe dürtün. Annenizden de isteyin. Tamamen bunu yapma zorunluluğunda.

Medium’da bir yazı yazmak için zaman harcadıysanz muhtemelen söyleyecek harika şeyleriniz de vardır ve galip gelecek şey içeriğinizin kalitesidir. Herkesin duyulmaya hakkı var ve bu ipuçları bunu başarmak için size gereken en büyük şansı verecek.

Ümidinizi kaybetmeye başlarsanız, Moby Dick’in yılda tahmin edilemeyecek kadar çok sattığını ve kendi büyük fikrinizin de kitlesine ulaşacağını hatırlayın. Bunun siz ölmeden önce olması en iyisi.

Bizi Takip Edin: Twitter | Facebook | Anasayfa

--

--