Dijital gazeteciliğin arşiv sorunu

Erkan Saka
P24/T24 Yazıları
Published in
5 min readJul 1, 2019

Sırf dijitalde yayın yapan gazetecilerin çoğu kendilerini geçerliliği sınırlı ve uzun vadede bir değeri olmayan içerik üreticileri olarak görüyorlar

Geçtiğimiz günlerde Columbia Üniversitesi Tow Dijital Gazetecilik Merkezi tarafından Sharon Ringel ve Angela Woodall imzasıyla bir rapor yayınlandı. Rapor dijitalde varolan haber sitelerinin arşivleme konusuna nasıl baktıkları ile ilgiliydi. Kamu yararı gözetilen raporda kamunun önemli bir bilgilenme biçiminden maruz kaldığı/kalacağına vurgu yapılıyordu. Yüz yıl öncesinin basınında bir habere ulaşmak mümkünken internet sonrası dönemde dijital olarak yayınlanmış bir habere ulaşmak imkansız hale gelebiliyor. Bu biraz “birinci dünya” derdi gibi gözükebilir ama dijital gazeteciliğe emek vermiş her vatandaşın gündemine alması gereken sorunsallardan biri hâline geliyor bile.

Yazının geri kalan kısmında bahsettiğim rapordan dikkatimi çeken bulguları paylaşacağım. Raporun ana bulgusu yalnızca dijitalde var olan haber kuruluşlarının basılı yayınlarla karşılaştırıldığında içerik korumasına daha az duyarlı olduğu yönünde. İçeriğin korunması daha çok üçüncü partilere ya da Facebook gibi platformlara bırakılmış durumda. Ancak bunların içerik korunmasında gazetecilik prensiplerini dikkate alması pek de beklenecek bir durum değil. Görüşme yapılan gazetecilerin çoğu arşivleme/içerik koruma bağlamında Internet Archive’a atıfta bulunmuş. Bu platform hayatî bir rol oynasa da web arşivlemesini sınırlı düzeyde yapabiliyor ve yayınlanmış içeriğin ancak bir kısmını arşivlemiş oluyor.

Arşiv denince gazetecilerin çoğunun aklına bulut bilişim çözümleri geliyormuş. Google Drive ve Gmail günlük işleyişin parçası hâline gelmiş durumda. Aslında platformların ve teknoloji şirketlerinin rolü epeydir ortada. Bu rapor da bunu teyit etmiş oluyor.

Bunun dışında içeriklerin saklanması kurumsal bir sorun olmaktan çok yaşanan kişisel deneyimler bağlamında gündeme geliyor. Sırf dijitalde yayın yapan gazetecilerin çoğu kendilerini geçerliliği sınırlı ve uzun vadede fazla bir değeri olmayan içerik üreticileri olarak görüyorlar. Arşivlemenin ve içerik saklamanın geçmişte kalan bir uğraş olduğuna inanan gazeteciler şimdiki zamanda haber üretimine ve yayımına odaklandıklarını belirtmişler.

Görüşme yapılan gazetecilerin çoğu haberlerini “yedeklediklerini”, bunların kamuya açık olmadığını belirtmişler. Araştırmacılar gazetecilerin yedekleme ile arşivleme arasındaki farkı farketmediklerini yine aynı şekilde depolama (storage) ile saklama (preservation) arasındaki farkla da ilgilenmediklerini inanmışlar. Bu durumda çoğu gazeteci için Google Drive, Amazon bulut hizmetleri ve kendi şirketlerinin içerik yönetim sistemleri arşivle aynı anlama gelmiş oluyor. Oysa bunlar yalnızca depolama mekanizmaları ve sahte bir güvenlik hissi yaratıyorlar. Arşiv uzmanlarının belirttiği üzere Internet Archive gibi kurumlar geleneksel arşiv pratiklerine uygun hareket etmiyor ve daha da önemlisi her şeyi korumaya çalışmıyorlar.

Ortaya çıkan başka bir bulgu da internette varolan bir haberin çeşitli versiyonları oluşu ve süreç içinde yapılan düzeltmelerle ilgili. Arşivleme aslında tüm versiyonları ve düzeltmeleri kapsamalı ama bu da her zaman dikkat edilen bir unsur değil.

Başka bir bulgu ise haber sitelerinin sosyal medya içerikleriyle ilgili. Görüşülen hiçbir kurum bu içerikleri arşivlemeyi düşünmemiş bile. Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformlarının zaten içeriği sakladığı varsayılmış. Ancak özellikle Facebook’un geriye dönük taramayı ne kadar zorlaştırdığı düşünülürse burada da büyük bir sorun olacağı gözükecektir. Bu platformlar içeriklerinin indirilmesine izin veriyorlar ama bu hem okuyucunun erişimine açık değil hem de uzun vadeli erişim için güvenli değil.

Ancak platformlardan da başarısız olan şey ise içerik yönetimi yazılımları. Haber kuruluşlarının kullandığı yazılımlar daha çok içerik üretime yönelik. İçerik saklamaya yönelik neredeyse hiçbir planlama yapılmamış. Hâliyle içerik yayınlandıktan sonra yapım sürecine dair tüm veriler de bir süre kayboluyor.

Araştırmacılar scan etmenin, dijitalleştirmenin ya da bir veritabanında içerik depolamanın tek başına uzun vadeli içerik korunmasına yetmeyeceğine inanıyor. “Gerçek arşivcilik öngörü ve daha ileride düzeyde bir korumacılık gerektiriyor ve böyle bir içerik muhafazası için gerekli araçlar geliştirilmedi.” Bu arada haber içeriğinin bulunmasında ve içeriğe erişimde Facebook, Google ve Apple platformları hemen akla geliyor. Medya kuruluşlarının bu platformlarla birçok bağlantısı var. Platformlar vazgeçilmez durumda ve içerik korunması da biraz onlara bırakılmış durumda.

Bahsedilen raporda dijital arşivcilikle ilgili bazı alt başlıklar da var:

Platformların ötesindeki işbirlikleri: Örneğin gazete blogları. Birçok okuyucu gönüllü olarak blog açtılar, bazen habercilik yaptılar. Medya kuruluşu böyle bir programdan vazgeçince üretilen içeriği arşivlemeyle uğraşmıyorlar ve içerik kaybolup gidiyor.

Kodlar: Medya kuruluşlarının kullandığı uygulamaların kodları. Gelecekte bunlara erişim olmazsa içeriğe nasıl erişilecek? GitHub gibi yerlerde kodlar depolanabiliyor ama yine de kod değişikliği sonucu içeriğe erişimin mümkün olamayacağı durumlar olacaktır.

Yorumlar: 2000’lerin ortalarına kadar medya kuruluşları okuyucularını yorum yapmaya teşvik ediyordu. Ancak malum nedenlerden dolayı yorumlar artık teşvik edilmiyor. Yine de yapılmış ve yapılacak olan yorumların arşivlenmesi de içeriğin bir parçası değil mi? Bu konuda da pek bir çalışma yok.

Mikrofilmler: Basılı medya için mikrofilmler bir çözüm olmuştu. Ancak içeriğin kişiselleştirilmesi ve atomizasyonu yüzünden dijital alanda benzer bir çözüm bulunabilmiş değil.

Blokzincir kullanımı: İçeriğin silinmesi ve farkedilmeden değiştirilmesini engellemek adına blokzincir bir çözüm olarak sunuluyor. Öne çıkan projeler arasında şunlar sayılabilir: TheInterPlanetary File System (IPFS) blokzincirdeki depolama sınırlılığını aşmak üzere P2P çözümler deniyor. Civil üzerine zaten birçok yazı yazılmıştı burada da. Varolan internet yapısına alternatif olarak ortaya çıkan adem-i merkezî web, DWeb, de arşivleme için bir çözüm olabilir. Özellikle 5G teknolojisinin yayılmasıyla DWeb cep telefonlarına kadar P2P depolamayı ve paylaşımı mümkün kılabilecek. Önceki yazılarda da belirtildiği üzere blokzincir projeleri de hâlâ deneme aşamasında ve sürdürülebilir bir çözüm olup olmayacaklarını zaman gösterecek.

URL adresleri: 404 mesajı veren bağlantılar da bir haber kurumunun itibarını zedeleyen unsurlardan birisi. Haber kuruluşlarının bozuk adresleri düzeltmek için bile kadro ayırması gerekiyor.

Emülasyon: Özellikle interaktivite içeren haber uygulama ve oyunlarının gelecekte tekrar edilebilmesi için özel platformlar gerekiyor. New York Üniversitesi öğretim üyesi Meredith Broussard öncülüğünde ilk emülasyon temelli arşiv geliştiriliyormuş.

Son olarak da yeterli olmasa da varolan bazı kişisel ve ticari olmayan girişimlere değinelim. Ben Welsh’in kurduğu PastPages Archive Team’in öncülük ettiği NewsGrabber Internet Archive’ın Archive-it’i gibi. Journalism Digital News Archive da doğrudan bu alanla uğraşan akademik merkezlerden.

Future-Proofing the News: Preserving the First Draft of History kitabına göre medya kuruluşunun arşiv için bizzzat birisini görevlendirmesi en doğru çözümlerden birisi olarak görünüyor.

Araştırmacıların görüştüğü gazetecileri bu konuda en telaşlandıran gelişmelerden biri Gawker’ın başına gelen olmuş. Gawker’ın kapatılması ile aslında dijital haberlerin ne kadar güvencesiz olduğu görülmüş. Hattâ bu olay Freedom of the Press Foundation ve the Internet Archive’ın risk altındaki yayın organları için Threatened Outlets girişimini başlatmalarına neden olmuş.

Tarihî koleksiyonları bünyesinde tutan ve son zamanlarda büyüme gösteren bir veri tabanı da Ancestry.com a ait. Dünyanın en büyük özel soyağacı şirketi olan Ancestry 2012’de archives.com’u ve dijitalleştirilmiş haber koleksiyonları satın aldı. Şirket içeriği newspapers.com sitesi üzerinden sunmaya başladı. Tanıtım reklamlarına göre burası dünyanın en büyük çevrimiçi gazete arşivini barındırıyor. 18. yüzyıldan günümüze 11 bin gazeteye ait 43 milyondan fazla sayfa sitede bulunmakta. Kütüphane, yayıncı ve tarih kuruluşlarıyla yaptıkları işbirlikleri ile ayda milyonlarca sayfa bu arşive ekleniyor. Newspapers.com abonelik karşılığında verisini kullanıcılara sunuyor. Bu siteye en yakın rakip ise NewsBank.com. O da bir ödeme duvarı üzerinden haber sitelerine hizmet sunuyor. Son olarak da bulut tabanlı ticari dijital koruma yazılımına değinerek yazıyı bitireyim: Preservica.

İlk burada yayınlandı.

--

--

Erkan Saka
P24/T24 Yazıları

Lecturer @Bilgi_PR; Blogger; Metalhead; BJK Fan; @sosyalkafa şeyi