Yaratıcı Ekonomi: Küresel ekonominin yeni göz bebeği

Yaratıcı Ekonominin gücü ve etkisi her geçen gün biraz daha fark ediliyor ve göz önüne çıkıyor. Bu alandaki sistematik çalışmalar 1998’de başlamış olsa da yaratıcı ekonominin gelişimi çok daha öncelere dayanıyor. Film endüstrisinin ihracat hacmi yılda 500 milyon doları bulan Türkiye ve İstanbul’un diğer yaratıcı sektörlerinin de öne çıkmasının vakti geldi de geçiyor bile.

Serdar Paktin
pakt anlamlandırma ofisi
4 min readApr 8, 2021

--

FUTURATE yaratıcı ekonomi ağının liderliğinde ilk kez düzenlenen Creative Business Cup İstanbul ile yaratıcı işletme ve girişimlerin görünürlüğünün artırılması ve dünyanın en büyük yaratıcı ekonomi ağı Creative Business Network’ün parçası olma fırsatları sunuyor. Yarışmadan söz etmeden önce isterseniz nedir bu Yaratıcı Ekonomi dedikleri biraz ondan bahsedelim.

Yaratıcı Ekonomi derken, üretim sürecinde düşünce ve yeni fikirlerin başrol oynadığı özgün içerik, fikir, uygulama, ürün ve hizmetlerin ortaya çıktığı üretimleri kast ediliyor. Bu anlamda, reklam fikri üretmek, slogan yazmak da bir yaratıcı üretim iken yenilikçi bir bina, park, bahçenin mimari tasarımı da yaratıcı ekonominin kapsamına giriyor. Özetle, tasarlanmasında, üretilmesinde ve hayata geçirilmesinde yaratıcı süreç, yöntem, uygulama ve araçların kullanıldığı hemen her iş yaratıcı ekonomi içinde yer alır diyebiliriz.

Yaratıcı Ekonomi söylemi gelişene kadar farklı dönemlerde farklı isimler kullanıldı: Yaratıcı Endüstriler, Yaratıcı Sektör, Yaratıcı Hizmetler gibi birçok kullanım gerçekleşti ama son yıllarda özellikle British Council ve NESTA ve de United Nations Conference on Trade and Development (UNCTAD) öncülüğünde bu alanın daha iyi tanımlanması, daha görünür kılınması ve güçlendirilmesi için çalışmalar yapıyor.

Avustralya hükümetinin Kültür, Medya ve Spor Bakanlığı tarafından hazırlanan Creative Industries Mapping Document (1998) yaratıcı endüstrileri haritalamak için bu alanda yapılmış ilk sistematik çalışma özelliğini taşıyor. Bu belgede yaratıcı endüstrinin faaliyet alanları olarak şu 13 sektör yer alıyor: reklamcılık, antikacılık, mimarlık, zanaatkarlık, tasarım, moda, film, eğlence yazılımları (leisure software), yazılım, müzik, performans sanatları, yayınevleri ve yayıncılık, radyo ve televizyon.

Bu 13 alanın ortak özelliği “bireysel yaratıcılık, beceri ve yetenek sayesinde ortaya çıkmaları ve fikri mülkiyet üretimi sayesinde ekonomik değer yaratma potansiyelini taşımaları” idi. Yaratıcı endüstri alanı temel olarak fikri mülkiyet (Intellectual property, IP) kavramı etrafında şekillenmeye başladı.

Fikri mülkiyet deyince, telif hakkı, patent, ticari marka ya da başka bir hukuki ya da düzenleyici mekanizma ile korunan ve böylece üreticisinin izni olmaksızın taklit edilmesi ya da ticari bir imtiyaza dönüştürülmesi mümkün olmayan bir fikrin değerini kastediliyor. Bu anlamda, fikri mülkiyet yaratıcı endüstrinin temel değeri olarak ortaya kondu ve dünyadaki diğer ekonomik alanlar içinde giderek değerini artıran bir kavram olarak gelişmeye devam ediyor.

Bu alanda faaliyet gösteren UNCTAD ise 2004 yılında faaliyete başladı ve Sao Paulo’da düzenlenen ilk konferansta gelişmekte olan ülkelerin yaratıcı ekonomi alanındaki üretimlerinin güçlendirilmesinin hem kalkınmalarında hem de kültürel miraslarını korumakta faydalı olacağı düşüncesi kayıtlara geçirildi.

UNCTAD’ın 2008 Yaratıcı Ekonomi Raporu’nda yaratıcı ekonomi tanımı şu ana kadar yapılmış en kapsayıcı tanım olarak yazıldı: Gelir, istihdam ve ihracat kazancı sağlama potansiyeli olan ve aynı zamanda sosyal kapsayıcılık, kültürel çeşitlilik ve insani gelişimi öne çıkaran, bu anlamda fikri sermayeyi oluşturma ve dolaşıma sokma imkanı sunan yaratıcılık, kültür, ekonomi ve teknolojiyi bir araya getiren bir arayüzdür.

2014 yılına geldiğimizde, artık olgunlaşmaya başlayan bir ekonomik alan olarak öne çıkmaya başlayınca alanın yeniden tanımlanması ihtiyacı ortaya çıktı. İngiltere’de 1998’de kurulmuş olan bir inovasyon ve sosyal etki platformu olan NESTA alanı yeniden tanımlama ihtiyacı hissetti. Yaratıcı Endüstriler yerine daha yalın ve kapsayıcı olan Yaratıcı Ekonomi kavramını önerdiler. Bu anlamda, yaratıcı ekonominin kapsam alanını da şu şekilde tanımladılar: “Ticari amaca yönelik olarak yaratıcı yeteneğin kullanılmasında uzmanlaşmış olan sektörler.”

Diğer yandan, yaratıcı ekonomi alanı salt bir ekonomik alan değil. Bu yaratıcı yetenek ve emek sonucunda ortaya çıkan değerin ekonomik değerinin yanında güçlü bir de kültürel değeri var — ve bu kültürel değer çoğu zaman ekonomik değerden daha kıymetli ve kalıcı olabiliyor. Bir tasarım veya moda ürününün, bir film veya bir müzik eserinin satış değerinden çok daha büyük bir kültürel etkisi olabilir.

Apple’ı düşünün, bize sadece teknoloji değil bir yaşam tarzı sattı. Instagram’ı düşünün, bize sadece bir sosyal medya platformu değil, bir hayat penceresi, dev bir vitrin sattı. Hollywood’u düşünün, dünyanın en büyük yaratıcı ekonomi aktörlerinden bir tanesi, bize izlettiği filmler dışında neler kattı ve katmaya da devam ediyor? Bu çerçeveden baktığımızda, diğer ekonomik alanların hepsinden çok daha etkili bir alan yaratıcı ekonomi.

Eski Fransa cumhurbaşkanlarından François Mitterrand, AB-ABD ticaret anlaşması görüşmelerinde Hollywood filmleri dahil olmak üzere kültürel ürünlerin anlaşma kapsamına alınmasını reddettiklerinde şu açıklamayı yapmıştı: “Ruhun yaratımları sadece bir ürün değildir; [onlar] kültürün öğeleridir ve salt ticari mal değildirler. Yaratıcı ekonomi, kültürel egemenlik ve pazarlamanın önemli bir alanıdır.”

Bu perspektiften bakınca yaratıcı ekonominin sadece bir ticaret alanı değil, aynı zamanda kültürel bir yayılım alanı olduğunu da görebiliyoruz. Yani, yaratıcı ekonominin gücü diğer sektörlerin de ihracat kapasitesini ve fırsatlarını doğrudan etkileyen ve tetikleyen bir alan. Bir ülke en fazla yaratıcı ekonomisinin güçlü olduğu kadar güçlüdür, diyebiliriz.

Mesela, Türkiye’nin yaratıcı ekonomisinin güçlenmesini ve yayılmasını sağlayan önemli faktörlerden birisi sinema ve televizyon sektörü. Bu sektör yaklaşık 146 ülkeye ihracat yapıyor ve yılda 500 milyon dolardan fazla ihracat hacmiyle Türkiye’nin en büyük yaratıcı ekonomi alanı olma niteliği taşıyor. Bir yandan da, diğer ihracat alanlarının da güçlenmesini sağlıyor ve bu sayede o filmlerde görünen ürün ve markaların da yayınlandıkları ülkelerde görünürlüğü artıyor. Sonuç olarak, bazı markalarımız Türkiye dizi ve filmlerinin yayınlandığı ülkelere ihracat yapmaya başladılar.

FUTURATE yaratıcı ekonomi ağı liderliğinde düzenlenen Creative Business Cup İstanbul yarışması, diğer yaratıcı ekonomi paydaşlarının da görünürlüğünün artırılması ve güçlendirilmesi için önemli bir ilk adım niteliği taşıyor. Bu yarışmadan çıkacak yaratıcı işletme ve girişimler, önce İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin düzenlediği Türkiye finallerinde ve sonrasında Danimarka’da düzenlenecek dünya finallerinde kendilerini gösterme fırsatı bulacaklar.

Bu yarışmaya başvuracak yaratıcı işletmeler ve yaratıcı girişimlerin önümüzdeki yıllarda İstanbul ve Türkiye için bu alandaki rol modelleri, örnek işletmeleri ve yurt dışında ülkemizi temsil edecek girişimleri olacağı tahmin ediliyor.

Başvuru için: https://futurate.space/cbcistanbul Son gün 9 Nisan

--

--

Serdar Paktin
pakt anlamlandırma ofisi

I see things that are not there — yet. strategist. sensemaker. semiotician.