FinTech’ler sürdürülebilir finansın kapısını açıyor

Papara
papara
Published in
3 min readMay 6, 2021

Bundan birkaç yıl öncesine kadar toplumun büyük bir kesiminin pek de ciddiye almadığı iklim değişikliği etkileri artık neredeyse tüm insanlığın ortak bir sorunu hâline geldi. Konda’nın Eylül 2020’de yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye’nin %55’i iklim değişikliği konusunda endişeli, araştırmaya katılan insanların %51,5’i ise, iklim krizinin virüsten daha ciddi bir konu olduğunu düşünüyor*.

İklim krizinin şirketler tarafında yol açtığı en büyük trend ise sürdürülebilirlik. Hemen hemen her sektörde, dünya kaynaklarını daha az kullanan iş modelleri ve alternatif ürünlerin sayısı her geçen gün artıyor. Finans sektöründe ise, bankalara sürdürülebilir bir alternatifi FinTech şirketleri sunuyor.

Sürdürülebilir finans: FinTech devrimi

Klasik bir banka ile ödeme çözümleri sunan bir FinTech’i karşılaştırdığımızda karşımıza ilk çıkan şey, FinTech’lerin çok daha az insan kaynağına ihtiyaç duyarak bir bankanın sunduğu hemen hemen tüm işlemleri daha hızlı karşıladığı görüyoruz. Yapay zeka ve süreç otomasyonu gibi çağa uygun teknolojilerin üstüne kurulan FinTech’ler, bu konuda bankaların da hem daha kârlı hem de daha sürdürülebilir çözümler üretebilmelerinin kapısını açıyor.

Yapay zekanın sürece her geçen gün daha fazla dahil olması, gelecekte bambaşka bir finans yönetim modeliyle karşılaşacağımızı da işaret ediyor. Müşteri temsilcilerine ihtiyaç olmadan, oldukça az kaynak kullanılarak gerçekleştirilebileceği düşünülen işlemlerin en heyecan vereni ise yatırım bankacılığında yaşanacak gibi duruyor.

Elektronik paraya giden yolda FinTech’lerin rolü oldukça büyük

Paranın elektroniğe doğru bir form değişimi içerisinde olduğu artık yadsınamaz bir gerçek. Bu dönüşüm, devletler ve kullanıcılar için büyük bir avantaja sahip olduğu gibi, çevresel kaynak kullanımı bakımından da oldukça iyi bir konuma gelmemizi sağlıyor. Kağıt, maden, boya, pamuk ve pek çok kaynağa ihtiyaç duyan fiziksel paranın yerini elektronik paraya bırakması, daha sürdürülebilir bir finans anlayışında büyük bir dönüm noktası olacak gibi görünüyor. Bu dönüşümün en büyük mimarları ise, son on yıldır finans sektörüne yön veren FinTech’lerden başkası değil.

Özellikle bankacılık sistemlerine erişimin düşük olduğu Sahra Altı Afrika ülkelerinde, telekomünikasyon şirketlerinin sundukları basit ödeme alternatifleri, elektronik para devriminde büyük bir yol alınmasına sebep oldu.

Kaynak: GSMA**

Birinci dünya ülkelerine baktığımızda ise, tamamen elektronik bir düzlemde hizmet veren Monzo, Revolut, N26 gibi FinTech ve yeni nesil bankacılık sistemlerinin bu dönüşüme yaptığı katkı apaçık ortada. Türkiye’de ise, 8.7 milyonu aşkın kullanıcı ile Papara, daha sürdürülebilir bir finansal geleceği inşa etmek için yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. Neredeyse tüm işlemlerin tamamen elektronik düzlemde gerçekleştiği Papara, bu alışkanlığı güçlendirmek adına QR kod ile ödeme gibi yenilikçi teknolojilere de yatırım yapmaya devam ediyor.

Aynı zamanda daha yeşil ve yaşanabilir bir dünyaya katkıda bulunmak için, geçtiğimiz aylarda Papara kullanıcılarının hizmetine sunduğumuz bağış özelliği ile çevre konularında aktivite gösteren ÇEKÜL’e saniyeler içinde bağışta bulunabilmesini sağladık. Çevre duyarlılığını göz önünde bulundurarak geliştirdiğimiz yeni teknolojilerle, Türkiye ve dünyada daha sürdürülebilir bir finans deneyimi içinden elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Kaynaklar:

*konda-arastirma-rapor-2020s.pdf (iklimhaber.org)

**GSMA | Sub-Saharan Africa: The enduring epicentre of mobile money — Part 1 | Mobile for Development

--

--