Çalışma hayatının ikinci baharı

İş hayatında genel olarak “doğru” bilinen yoldan gitmek güvenlidir ama günün sonunda fark yaratan örnekler genelde ana fikri kaybetmeden, ana akımın dışında düşünebilen beyinlerden çıkıyor.

Başarılı bir lokantanın en güçlü kartı, başarılı bir şeftir. Peki çeşitli ülkelerden anneannelerin bir araya gelmesi kaç şef gücünde olur?

Burada da gördüğümüz gibi, alışılanın dışına çıkmak hayatımıza ve işimize leziz tatlar katabiliyor : )

İdeal şef modeli yerine böyle bir alternatif olabiliyorsa, ideal aday profilinize bunu nasıl uygularsınız?

Mesela, çalışanların yaşının yetkinliklerine doğrudan etki ettiğini düşünüyor musunuz?

Bu konuyu inceleyen bir makaledeki noktalara bakalım.

Business Insider’da yer alan bir yazıda, 50 yaşına yaklaşan teknoloji sektörü çalışanlarının yaş konusunda ayrımcılık ile karşılaşmasından bahsediliyor. Yazıda, müşterilerin karşısına genç yüzler çıkması için kimin kalıp kimin gideceğine yaş bazlı karar verilmesinin adil olmadığı tartışılmış.

Bunun yanında Amerika’da İK uzmanlarını uykusuz bırakacak bir durum mevcutmuş: Yaşlı (yaşça büyük) çalışanların toplu şekilde emekli olması ile şirketlerde bir nevi “beyin göçü” sorunu oluyormuş: Bu durumda şirketler yetkin, deneyimli çalışanlardan mahrum kalıyor.

“Gelecek 5 yıl içinde bir çok şirketin %40’ı emekliye ayrılabilecek durumda iken, kapıdan çıkıp giden deneyimlerin yerine geçecek genç beyinleri bulmak biraz zor bir olasılık.” deniyor.

Amerika özelinde bakarsak, son yıllarda dengesiz ekonomik şartlar yüzünden birçok yaşlı çalışan emekliliğini ertelemiş. Şimdi onlar kapıya yönelmişken, doğal olarak emeklilik zamanı gelen diğer dalga da onlara katılmak üzere, iki dönem de birikimlerini alıp gitmek istiyorlar.

Bu durum da, devlet yönetimleri için oldukça zor bir durum yaratıyor. Stabilite ve bilgi kaynağı olan yaşlı çalışanları kaybetmenin yanında, daha çok dolaylı fayda olanakları ama düşük maaşa razı olan gençler de bulunamıyor.

Eğitim borcu olan gençler, emeklilik ve sağlık sigortası imkanlarını pek önemsemiyorlar.

Bu sebeplerle, devlet kurumları bir takım önlemler almış.

Yetkin elemanları elde tutabilmek için:

Esnek çalışma saatleri

Hem çocuğu olan, hem de ilgiye muhtaç yaşta anne- babası olan “Sandviç jenerasyonu” için bu önemli bir imkan.

Emeklilik erteleme planları

Yarı emeklilik, ya da emekliliğe geçiş aşamaları gibi imkanlar sunmak, iş yükünü hafifletip, çalışma zamanını azaltırken aynı zamanda kurumsal bilgi birikiminden ve deneyiminden faydalanabilmek.

Bağlı tutmak

Her yaştaki çalışanı şirkete bağlı tutabilmek için, ilgi çekici işler vermek. Gençlerde olduğu gibi, deneyimli çalışanlar da yeni projelerden heyecan duyacaklar ve şirkete bağlılıkları artacaktır.

Gençleri çekmek için:

Yaşlı çalışanları elde tutma çabalarının yanında, onların bir gün emekli olacağı da biliniyor. Bu yüzden Amerikan devlet kurumları işe alım uzmanları yeni nesil kamu çalışanlarını çekmek için şu yolları izliyor:

Devletin/ kurumların “cool” görünmesi

Gençlere özel sektörde elde edemeyecekleri kadar erken zamanda yüksek sorumluluk verilmesi. İyi bir şeyler yapmak isteyen gençler için çekici bir etmen.

Ömürlük bir iş değil, kariyer adımı olarak konumlandırmak

Devlet kurumlarının uzun vadeli doğası 21.yüzyıl çalışanlarının kısa sürede iş değiştirme anlayışını karşılamıyor. Bu yüzden işi “satarken” uzun vadeli stabilite vurgusundan çok, “portfolyona değer kat, deneyim kazan, git” mesajı vermek.

İşe alım prosedürlerini modernize edip, hızlandırmak

Devlet kurumları da artık (özel şirketlerin çoğunun yaptığı gibi) işe alımlarda sosyal medyayı kullanmaya başlamış. Ayrıca makalede, iş başvurularını mobil uygulama üzerinden alan Maine eyaletinde başvuruların %35 arttığı söyleniyor. İşe alım süreçlerini de, en iyi adayları kaçırmamak için hızlandırıldığı da belirtiliyor.

(İşe alımlarınızı çağa uygun şekilde hızlandıracak ve işinizi kolaylaştıracak bir yol biliyoruz:)

Gençler ile yaşlıları bir araya getirmek

Bundan sonraki aşama, bu iki farklı değerin bir araya gelip bilgilerini paylaşmaları.

Genç ve yeni çalışanlara mentorluk yapacak deneyimli/ sezonluk eleman olanakları yaratmak, yenilerin gelişimini hızlandırmak.

Diğer taraftan da, genç çalışanlar tarafından üretilecek yaratıcı fikirlere açık olmak.

Ana noktası her yaştan devlet çalışanlarının iş gücünü en verimli şekilde kullanmak olan bu yöntemlerin farklı senaryolarda da verimli olabileceğini düşünüyoruz.

Çünkü “Deneyim asla yaşlanmaz.”

(Kapakta kullandığımız fotoğraf, “The Intern” isimli filmden. Bu konunun gerçek hayattaki yansımalarını filmdeki hoş ayrıntılarla görebilirsiniz)