Şirketlerin Mülakatlarda Yaptığı 4 Hata

Mülakatlar genellikle adaylar için stres sebebidir. Mükemmel öz geçmişe sahip olmak ve sorulan sorulara en iyi yanıtları vermek, en öz güvenli aday için bile biraz zorlayıcı bir sınav olabilir. Ama bunun yanında, belki de işverenler de benzer bir gerilim yaşamaya hazır olmalılar.

2015’te Linkedin dünya çapında 20,000 çalışanın katıldığı bir araştırma yaptı ve konu mülakatlara gelince adayların %83’ü kötü bir mülakat deneyiminin söz konusu şirket için çalışma kararını doğrudan etkileyeceğini söylüyorlar.

En iyi yetenekleri çekmek istiyorlarsa işverenler ve işe alımcılar da iletişim şekillerine ve mesajlarına dikkat etmeliler, diyen bu yazıyı size sunuyoruz. İş görüşmelerinde yapılmaması gereken dört hataya bakalım:

1- İş tanımının eksik olması

Birçok aday için iş ilanı, şirket ile iletişimin ilk ayağıdır. Yayınlanan ilan belirsiz, yanlış ya da eksik ise yeteneklerin bu ilana başvurma olasılığı düşer.

Bir çok örnekte, iş ilanlarının en önemli detaylardan yoksun olduğu görülüyor. 2014’te Talent Board tarafından yapılan 180 farklı organizasyonla yapılan ankette sadece %57’sinin günlük pratik örnekleri ve %49’unun olası kariyer seçenekleri ve yalnızca %33’ünün başarılı bir adayın nasıl olması gerektiği hakkında bilgi verdiği görülmüş.

Bir iş tanımı yaparken, iş arayan kişinin aklında oluşabilecek sorulara cevap vermek gerekiyor, genel bir yapılacaklar ve sorumluluklar listesi yeterli olamıyor. Şirket kültürünü, şu anda sahip olduğu çalışanların özelliklerini, şirketin amaçlarını, hedeflerini açıklayarak ve adayın şirket içinde nasıl bir geleceği olabileceği konusunda, pozisyon ve şirket hakkında bütüncül bir imaj yaratın.

2- Her adayın şahsına özel mülakat soruları sormamak

İşe alım uzmanları adayların şirketlerini araştırmasını, CV’leri ve niyet mektuplarını buna göre düzenleyip, hazırlanıp gelmelerini bekliyor ve sorularını buna göre soruyor.

Bu, iş arayanların şirketten beklentileri açısından da böyle. Görüşmeden önce işe alım uzmanının adayın özgeçmişini okuyup, referansları kontrol edip, sosyal medya hesaplarına bakmış olması gerekiyor. Adayın geçmiş deneyimleriyle ilgili genel sorular sormak, şirketin adayı kişisel olarak tanımaya zaman ayırmadığı izlenimini veriyor.

İşe alım uzmanları mülakat sorularını adaylara göre özelleştirerek, ellerinde her bir aday hakkında daha derinlikli cevaplara ulaşacağı sorular olabilir. Bu aynı zamanda, adayın da kendisini “adaylardan herhangi biri” gibi hissetmesinin önüne geçecektir.

Mülakat soruları konusunda başarılı liderlerden örnekler, yeni nesil mülakat soruları ve zor mülakat soruları hakkındaki yazılarımız faydalı olabilir.

3. Süreç Hakkında bilgi vermemek

Bir şirketin yapabileceği en büyük iletişim hatalarından biri adaylara süreç hakkında bilgi vermemektir. Kimin işe alınacağı konusunda karara varmak zaman alabilir, ama süreç boyunca şirket adaylarla iletişimde kalmazsa, insanlar tercih edilmediklerini düşünüp sıradaki olasılıklarına doğru ilerlerler. Aynı zamanda da şirket hakkında olumsuz bir izlenimle ayrılırlar.

Mülakatların, şirketlerin çalışanları ile iletişiminin “galası” olduğunu unutmayın. Sürecin nasıl ilerlediği konusunda iletişimi gayri şahsi ve seyrek seviyelerde tutarsanız yetenekler şirketin çalışanlarına yeterince bilgi vermediğini, bekletildiği fikrini edineceklerdir.

4- Karar verildikten sonra sürecin sona erdiğini sanmak

Aday, başvurduğu pozisyon için seçilmediğinde birçok şirket iletişimini bu noktada kesiyor. İAncak tabii ki, ş arayan kişinin açık pozisyona uygun olmamaması, şirketin gelecekteki bir pozisyon ihtiyacının mükemmel adayı olmayacağını göstermez.

Görüşme iş teklifi ile sonuçlanmamış olsa bile İşverenler iletişim yollarını açık tutmalılar. Bunu yapmanın en iyi ve en kolay yolu adayın neden seçilmediği konusunda geri bildirimde bulunmaktır.

Yukarıda bahsedilen Linkedin araştırması, adayların ilk görüşmeden sonra yapıcı bir geri bildirim aldıkları firmaya, ikinci kere başvurmaya 4 kat daha fazla eğilimli olduğunu göstermiş.

Bir pozisyon için uymayan adayları unutmak yerine, şirketin bu adayları gelecekte ortaya çıkabilecek koşullara karşı yeni bir yetenek havuzunda değerlendirmesi gerekir.

Mülakatların yalnızca işe alım sürecinin bir parçası değil, şirketin işveren markasını oluşturan önemli bir adım olduğunun da farkında olmak gerekiyor. Bir mülakatın etkisinin ne kadar büyük olduğundan bahsettiğimiz yazımıza da göz atmak isteyebilirsiniz.

Bu iletişim hatalarından uzak durarak ve mülakat süreçlerinde etkili iletişim yolları geliştirerek şirketler en iyi yeteneklere daha olumlu bir imaj verebilirler. Bu teknikler yalnızca adayların iş teklifini kabul etmesini sağlamayacak, aynı zamanda bir işveren olarak şirketin saygınlığını da artıracaktır.

Bu kadar büyük bir etki gücünün İK’nın yönetiminde olması da bu departmanın öneminin altını çizmemiz için yeterli.