Kodlayamayan Kadınlar, Reklamlar ve kodluyoruz.org
Bu dünya üzerinde yaşayan ve telefonunu eline alan, internete giren çoğu kişi, Women’s March (#womensmarch) adıyla gerçekleşen yürüyüşten haberdar olmuştur. Trump’ın ABD Başkanı olarak göreve başlamasının ertesi gününde Washington’da gerçekleşen yürüyüş, kadınlara karşı devletin ve temsilcilerinin tavırlarına bir tepki niteliğindeydi.
Aralarında Madonna’sı, Scarlet Johanson’u, Katy Perry’si, Harry’nin Hermione’si Emma Watson’u gibi bir çok ünlünün de bulunduğu gibi,
“Hala bu konuyu protesto ettiğimize inanamıyorum” diyenler olsa da, tepki alan konuların temelleri günlük hayatta etkisini sürdürmekte.
Bugünlerde kadın markalarının “kadın gücü” reklamı yaptığı, bu konunun altının çizildiği bir dönemdeyiz. Öncesine göre daha çok dile getirilse de, rahatsızlık sebepleri halen varlığını koruyor.
İş hayatında da durum farklı değil:
Dünya ekonomik forumunun yaptığı araştırma, kadınların yılda ortalama 39 gün daha fazla çalıştığı kadın ve erkek arası maaşları 118 yıl sonra eşit olabileceğini söylüyor.
Aynı işi yapan insanların cinsiyetlerinden ötürü farklı maaş almalarının yanlış olduğunu tartışmak bile durumun vahametini gösteriyor tabii.
Kadınlar, maaş pazarlığı konusunda çekingen davranıyor. Ayrıca, — belki de biraz da, var olan zorlukların katkısıyla — daha iyi teklifleri değerlendirip, risk almak yerine, kadınların sabit ve durağan bir iş hayatını tercih ettikleri görülüyor.
Konular maaş ile bitmiyor maalesef; kadınların doğum izni, evdeki destek, ücret kesintileri, terfi dezavantajı gibi insan hakları savaşları sürmekte.
Bu sorunlar belki de çocuklukta “kızlar bebeklerle, erkekler arabalarla oynar” gibi kabullerin sonuçlarıyla gelen masum hediyeler ile başlıyor ve iş hayatındaki bu sonuçlar, kariyer seçimleri ile destekleniyor.
Kadınların bilim ve teknoloji alanında başarılı olamayacakları “inancı”, onların bu alanları tercih etmemesine, dolayısıyla bu alanlarda erkeklerin daha başarılı olması sonucuna varıyor.
Bu eşitsizliğe karşı, çocukken “naif, hanımlara uygun” meslekler seçmesi telkin edilen kadınlar ile “güçlü” mesleklere yönlendirilen erkeklerin çocuk sahibi olduğu son nesil, bu algıyı değiştirmeye çalışıyor artık.
Günümüzde, kadınların bilgisayar bilimlerinde dezavantajlı olduğu algısı ile dalga geçen reklamlar da var:
Burada
- “Nasıl kod yazabilirim ki, kirpiklerimden ekranı göremiyorum”
- “Duygusallığım kod yazmama engel oluyor”
- “Dekoltem dikkatimi dağıtıyor”
gibi, gerçek hayatta duyulan sebepler sıralanmış.
Burada da iş görüşmesine giderken yazdığı kodu “gerçekten” kendilerinin yazdığını söylemeye hazırlanan bir kadın programcıların görüşmeye gidiş hazırlıkları, “güçlü duruş” ile kendisine güvenmeye çalışması ve arkadaşının “evet, hepsini sen yaptın” desteği:
“Siz kızlar bunları nasıl hesapladınız?” güvensizliği karşısında “Veriler burada bayım,”
“İş planınızı kim hazırladı?” sorusuna “Biz yaptık” demeye hazırlanmak, sadece bir iş görüşmesi stresi gibi görünmüyor.
Aynı markanın bir diğer reklamında da, yukarıda bahsettiğimiz maaş artışı konusunda kadın olarak yaşanılan çekincenin ne olduğu gözle görülür bir hale geliyor.
Markaların bu tip desteklerinin çoğaldığı, Google, Intel, Facebook gibi büyük şirketlerin kız çocuklarını kod yazmaları konusunda cesaretlendirdiği “Girls Who Code” gibi projelerin var olduğu zamana gelmiş olunması bile geleceğin daha iyi olacağına inanmak için yeterli.
Türkiye için daha da güzeli, kodluyoruz.org gibi bir projenin varlığı. Bilişim sektöründe kariyer hedefleyenlere iş ve staj imkanı bulmasına destek olan kodluyoruz.org, gönülden desteklediğimiz bir sosyal girişim. Yurt içi ve dışından çok ödülle bu hedefine ilerlerlerken, yazılım dünyasında eşitliğe dikkat çeken duruşuyla ülkenin geleceğine katkıda bulunuyor.
kadinyazilimciaraniyor.com sitesinde bilişim dünyasında cinsiyet temelli eşitsizliğe dikkat çekiyor. Eğitmen, kadın yönetici ve kadın yazılımcıların gözünden röportajların da yer aldığı sitede, bu konuda yaşanılan deneyimlerin paylaşılma imkanı bulunuyor.
Ayrıca, kodluyoruz.org, Genç Hayat Vakfı desteğiyle “Eşittir Kod” projesine de katkı sağlıyor ve okul sıralarında başlayan cinsiyet temelli ön yargıların ortadan kalkmasına çalışıyorlar.
Türkiye’nin geleceğini belirleyecek kod okur yazarlığı konusunda gençlerin ve sektörün ihtiyaçlarını bir araya getiren bu değerli girişimin Medium sayfasını ve sosyal medya kanallarını takip edip, güçlenmesini istediğiniz gençlerle paylaşabilirsiniz.
Apollo11 yazılım takımında çalışan Margaret Hamilton, ya da astronot Anna Fisher da evde otursalarmış ne olurmuş, değil mi? :)
Eşitliğin standart bir değer olduğu günler dileriz.
PeopleBox olarak, işe alımları doğru, hızlı ve akılcı çözümlerle gerçekleştirmek isteyenlere dijital çözümler sunuyoruz, işe alım uzmanlarının hayatını kolaylaştırıyoruz. Bunun yanında, PeopleBox Blog yayınında da iş hayatı, sektörel başlıklar ve ayrıca “bilmenin faydalı olacağı” yazıları okuyucularımıza sunuyoruz.
Bu yazıyı, bilmek isteyen başka insanlar da okuyabilsin isterseniz, “alkış” butonuna tıklayabilirsiniz, biz de bu alanlarda çeşitli konularla yazılarımızı kendini geliştirmek isteyen okuyucularımıza ulaştırmaya devam ederiz.
Dilerseniz, istek ve yorumlarınızı, ya da yazarlarımız arasına katılmak isterseniz talebinizi de bize iletebilirsiniz. Keyifli çalışmalar:)
