Geleneksel Ama Yenilikçi

Petrol Ofisi
Petrol Ofisi
Published in
3 min readAug 2, 2019

Teknolojinin çok hızlı gelişmesi ve bununla beraber dijitalleşmenin aynı şekilde ilerleyip yaygınlaşması birçok farklılığı beraberinde getiriyor. Sanal gerçeklik, 3 boyutlu baskı teknolojisi, robot teknolojileri ve sistemleri gibi birçok yeni teknoloji, tüketicilere yeni hizmet şekilleri, iş modelleri ve ürünler sunma olanağı sağlıyor. Tabii ortaya çıkan bu olanakları kullanarak hizmet vermek veya ürün sunmak şirketlerin çok fazla değişime ayak uydurması anlamına geliyor.

Günümüzün köklü şirketlerinin teknolojiye nasıl ayak uydurduğunu ve öncülük ettiğini anlamak için 1900’lerin başına gidelim.

1903 yılında Ford Motor Şirket’ini kuran Henry Ford, “herkes için otomobil üretme” amacıyla yola çıkmıştı. O günlerin üretim anlayışında bir işçi montaj hattının tamamından sorumluydu. Bütün parçalar hazır olunca baştan sona kadar parçaları monte ediyor ve bir aracı tamamlaması yaklaşık 9 saat sürüyordu. Bu anlayışla Ford, 1908 yılında 10.000 araç üretebilecek kapasitede çalışıyordu. İnsanlar araba almak için sırada bekliyordu. Henry Ford, bu üretimin verimsiz olduğundan emindi ve tüm dünyanın üretim anlayışını değiştirecek bir fikri vardı: Seri üretim bandı.

Seri üretim bandında işçiler bir arabanın baştan aşağı montajından değil, aracın bir parçasının montajından sorumluydu. Örneğin bir işçi sadece direksiyonu takmakla sorumluydu. Bu üretim anlayışıyla tam 7 yıl sonra üretim kapasitesini 472.000 araca çıkararak %4000’den fazla artırdı. Bu sistem, bütün geleneksel şirketlerin üretim sistemini değiştirdi ve Fordizm ismiyle iktisat ve tarih kitaplarında yerini aldı. Ayrıca bu bir endüstri devrimiydi: Endüstri 2.0

2000’lere doğru geldiğimizde ise farklı bir devrim örneği karşımızda çıkıyor. Kitap satmak amacıyla Jeff Bezos tarafından 1994 yılında kurulan Amazon, Kindle ile e-ticareti farklı bir boyuta taşımıştı: e-kitap. Bu hizmetin kuruluşunun ardından her geçen yıl e-kitap satışı basılı kitap satışını katlayarak artmaya devam etti. Günümüzde ise Amazon, dünyanın en büyük e-ticaret platformlarından biri haline geldi.

Ford örneği de Amazon örneği de bu yenilikleri uyguladığında yeni sayılabilecek şirketlerdi. Yeni üretim anlayışlarına ve yeni hizmetlere geçmek onlar için daha basitti. Peki ya onlarca yıllık köklü şirketler? Onlar için bu değişimlere ayak uydurmak kesinlikle daha zor. Yıllarca süren bir anlayışın değişmesi ve çağı yakalamak konusunda birçok geleneksel şirket çekimser davranabiliyor.

Örnek vermek gerekirse 1937 yılında kurulan Toyota, tam 60 yıl boyunca sadece yakıtla çalışan araç üretti. Oysa hibrit araç teknolojisi 1900’lerin başından beri mevcuttu. 1997 yılına gelindiğinde ise ilk hibrit aracını üretti var 60 yıllık ürün anlayışını değiştirdi. Günümüzde de dünyanın en büyük hibrit araç üreticilerinden biri haline geldi.

Geleneksel ve Yenilikçi Bir Arada

Bazı şirketler geleneksel anlayışından son teknolojiye geçerken baştan aşağı bir evrim süreci geçirse de bazıları bu ikisini bir arada yapmayı tercih ediyor. Yıllar boyunca ikonlaşarak insanların aklına kazınan tasarımlar, son teknolojiye evrildiğinde oldukça başarılı ürünler ortaya çıkabiliyor.

Geleneksele sadık kalarak üretilen son teknoloji ürünlerine en güzel örneklerden biri ise Volkswagen’in elektrikli minibüsleri. 1960’larda rock gruplarının konserlerine giderken veya hippilerin dünyayı dolaşırken kullandığı aklımıza kazınan Volkswagen minibüsler, geçtiğimiz günlerde tamamen elektrikli olarak baştan üretildi. Hem de birebir aynı tasarımıyla. Elektrikli olmasının yanı sıra içerisindeki dijital asistanı ve yüz tanıma sistemiyle karşımıza çıkan bu minibüsler, geleneksel tasarımları seven ancak yeni teknolojilerle ilgili olan kişilerin ilgisini çekmeyi başaracak gibi görünüyor.

Eski ve ikonik otomobillerin son teknolojiyle yeniden üretilmesine başka bir örnek ise ABD’den geldi. Bir start-up tarafından efsanevi model Ford Mustang’in tamamen elektrikli versiyonu üretildi. 469 beygirlik motor gücüyle 1960 model Mustang’in tasarım olarak birebir aynısı olacak olan bu araç, Mustang hayranlarının oldukça ilgisini çekecek gibi görünüyor.

Yenilikçiliği gelenekselleştirmek: Petrol Ofisi

Petrol Ofisi’nin, elektrikli araçlara enerji sağlamak için hizmete sunduğu e-POwer istasyonları, geleneksel hizmet anlayışıyla son teknolojinin nasıl entegre olabileceğini gözler önüne seriyor. Petrol Ofisi istasyonlarında müşterileri keyifle vakit geçirirken araçlarını şarj etmesini sağlayan e-POwer üniteleri, aynı zamanda şehirler arası yollarda bulunarak elektrikli araçların menzilini bir adım öteye taşıyor. Ayrıca yakın zamanda hayata geçecek olan proje ile e-POwer istasyonları üzerindeki güneş panelleri ile kendi enerjisini kendi üretebilecek. Türkiye akaryakıt ve madeni yağ sektörünün 78 yıllık lider markası Petrol Ofisi, yenilikleri ile geleceği desteklemeye, öncülükleriyle sektörün hizmet standartlarını geliştirmeye devam ediyor.

--

--