Bir Sosyal Girişimcilik Örneği: Muhammed Yunus / Bangladeş

Dijital Düşün
Platform Koop

--

Bu hikâye, eylemi ve düşüncesiyle; ekonomik, siyasal ve dinsel önyargıları hiçe sayarak kendi inancını kabul ettirmeyi başaran eşsiz bir adamın öyküsüdür. Yoksulluğu yenmek için çok büyük projeler ortaya atmak yeterli değildir; önemli olan ekonomik zincirin ilk halkası olan “insan”ın yardımına koşmak ve ona yeniden umut vermektir. Dünyanın en zor ve en kötü koşullarına sahip ülkelerinden biri olan Bangladeş’te, Muhammed Yunus milyonlarca kişinin kaderini belirleyen ve tüm dünyadaki ekonomik ve siyasi sorumluların beğenisini kazanan bir devrimi sessizce gerçekleştirdi. Bankası Grameen (Yoksullar Bankası), çok yoksul insanlara, hiçbir geri ödeme garantisi olmayanlara ve geleneksel kurumların tamamen reddettiği kişilere kredi vermektedir.

1974 yılında Bangladeş’in açlığın pençesine düşmesinden sonra, Chittagong Üniversitesinde Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Muhammed Yunus, ders kitabından gerçeğe döner. Yeni baştan öğrenci olup sorunların gerçeğini anlamak için köylerde öğrenmeyi seçer. İlk görüştüğü yoksullardan Safiye Begüm’ün bambu tabure yaparak sattığını, tabure yapacak bambuyu satın alacak parası olmadığı için aracıdan malzeme borçlandığını, yaptığı tabureleri her akşam bu yüzden satmak zorunda olduğunu ve bütün bu işten sadece 2 Cent kazandığını öğrenir. Borç para bulup kendi malzemesini alabilirse daha fazla kazanacağını da… Malzemeyi alması için gerekli tutar ise 22 Centtir. Yunus, bir hafta içinde bulundukları köyde öğrencileri ile araştırma yapar ve kırk iki borç alan insan tespit eder. Toplam borç aldıkları tutar ise 27 dolardan azdır… “Kırk iki kişinin çektiği tüm bu çile 27 doların yokluğundan mı? “ diye sorar Yunus. Önce bu fonu bireysel olarak karşılar. Ancak o gece elinden iş gelen, çalışkan kırk iki kişinin geçimlerini sağlayamayan bir toplumun parçası olmanın utancı ile uyuyamaz. Nihayetinde de mikrokredi projesi kafasında şekillenmeye başlar.

Muhammed Yunus’un, Haziran 2003 yılında Türkiye’ye gelişi ile mikrokredi projesi çerçevesinde pilot il seçilen Diyarbakır’da mikrokredi uygulamaları başladı. Grameen Bankası Danışmanları ile yapılan çalışmaların ardından Siirt, Şanlıurfa, Van ve Batman’a da yaygınlaştırılarak 3.300 kişiye, 3,3 milyon YTL kredi verildi. Bu kişiler, kuaförden bakkal dükkânına kadar çeşitli işler kurdu. Bunun yanında 2004 yılı Mayıs ayında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) hazırladığı Mikrokredi Kuruluşları Hakkında Kanun Tasarısı da Türk basını tarafından “Muhammed Yunus Yasası” olarak adlandırıldı. 2006 yılında Muhammed Yunus’a ve bankasına sosyal ve ekonomik bir gelişme yaratmadaki çabalarından ötürü Nobel Barış Ödülü verildi. Dünya çapında 75 ödülün sahibi ve Banker to Poor, Creating a World Without Poverty kitaplarının yazarı olan Yunus’un eserlerinden birisi “Yoksulluğun Bulunmadığı Bir Dünyaya Doğru” adıyla Türkçe’ye çevrildi.

Grameen Bank (Yoksullar Bankası) ve Mikrokredi:

Yunus’un Bangladeşli yoksullar için kredi isteğini, başvurduğu banka “saçma” bulmuştu. Ancak Yunus, bankanın üst düzey yöneticilerini deneme amaçlı olsa da bu iş için ikna ederek küçük bir miktar fon alabildi. Şimdi sıra krediyi alacak 17 köylüleri ikna etmeye gelmişti. Yunus, bunun için ekonomi bölümünden öğrencileri ile ekipler kurdu. Bizzat öğrencileri ile köylülerin ayaklarına kadar gidiyor, onları tefecilerin elinden kurtaracak olan düşük faizli bu kredileri almaları için ikna etmeye çalışıyordu. Köylüler başta şaşırıyor, hayatlarında ilk defa ayaklarına kadar gelen bu kişilerden çekiniyor ve bir anlam veremiyorlardı. Tabii bir de kendi altlarının oyulduğunu gören tefeciler de onları engellemeye çalışıyorlardı. Sonunda Yunus’un azmi galip geldi. Deneme amaçlı bu model, sabır ve gayret sonucu başarı kazanmaya ve yayılmaya başladı. Yunus’a verdiği kredileri tekrar toplayamayacağını söyleyen klasik bankacıların hepsi mahcup olmuştu. Zira Yunus bu fırsatı hayatlarında belki tek bir defa yakalayan yoksulların, ne yapıp edip borçlarını geri ödeyeceğini biliyordu. Ayrıca krediyi tek bir ferde ya da aileye vermiyor, beşerli gruplar oluşturarak organize ettikten sonra vererek, grup üyelerinin birbirlerini hem desteklemesini hem de denetlemesini sağlıyordu. Bir de kredileri evin yükünü taşıyan anneye vererek, erkeklerin bu paraları çarçur etme ihtimalinin önüne geçiyordu.

Kısa zamanda çok başarılı olan bu model için ayrı bir kurum kurma izni de alındı ve Grameen (Yoksullar) Bankası kuruldu Grameen deneyimi ne kadar küçük olursa olsun, finansal sermaye verilmesi halinde yoksulların kendi yaşamlarında inanılmaz bir değişim gerçekleştirdiklerini göstermiştir. Bazıları yalnızca 20 dolara; bazılarıysa 100 ya da 500 dolara gereksinim duymaktadırlar. Bazıları çeltik ayıklamak, bazıları pirinç işlemek, bazıları toprak çanak çömlek yapmak, başkaları da inek satın almak isterler. İnsan toplumu çeşitli biçimlerde fırsat eşitliğini sağlamaya çalışmış, ancak yoksulluk sorunu çözümlenememiştir. Yoksullar devletin bakımına terk edilmiştir. Devlet desteği ile başaranlar olsa bile, herkese fırsat eşitliğinin sağlanamadığı kuşkusuzdur. Devlet yardımı ile büyüyen çocuklar genelde bütün yaşamlarını yardım alarak geçirirler. Tıpkı gıda gibi, kredi de bir insan hakkıdır. Her yoksul insana sorumluluk yükleme ve insanlık onurunu geri kazanma güvencesi verilmelidir.

Grameen Bank dünyanın pek çok ülkesinde kredilerini teminatsız olarak yoksul insanlara vermekte, kredilerin geri ödemeleri ise haftalık olarak yapılmakta. Tutar olarak çok küçük ama yoksul insanları kendi yaratıcılıkları ve becerileri ile 18 açlık sınırından çekip, bu sınırın üstünde tutmaya çalışmaktadır. Hedef kitleleri daha çok yoksul kadınlar olan Grameen Bank’ın kredilerinin geri ödeme yüzdesinin yüzde 97’nin üzerinde olduğu ifade ediliyor. Grameen’in hisseleri devlete ve yoksul olan müşterilerine ait. Banka hisselerinin yüzde 94’ü bankadan para alanlara yüzde 6’sı ise hükümete aittir. Banka, ancak masraflarını çıkaracak kadar bir faiz karşılığında birkaç dolardan birkaç yüz dolara kadar kredi veriyor. Banka şubeleri mütevazı ve küçük ofislerden oluşuyor. Zira onların asıl şubeleri bisikletleriyle her gün köy köy dolaşan idealist çalışanlarıdır.

1976’da kırk iki kişiye 27’şer dolar kredi vererek işe başlayan bankanın kredilerinden Bangladeş halkının yüzde 10’undan biraz fazlası faydalanmaktadır. Ve Bangladeş’te bankanın 79. 925 köyde 2462 şubesi vardır. “Grameen Bankası yedi buçuk milyon insana borç vermiştir ve borç alanların yüzde 96’sı kadındır. Yüzde 65’i durumlarını daha iyi hale getirebilmişlerdir. “Mikrokredi” sisteminde ilk hedefin kadınlar olduğunu söyleyen Yunus, “Kadınların doğal bir yöneticilik yetenekleri var, az parayla çok iş başarabiliyorlar. Bu parayı tamamen çocukları ve evleri için kullanıyorlar, çok daha fedakârlar. Erkekler ise ellerine geçeni daha çok kendi ihtiyaçları için kullanıyorlar, onlardan olumlu sonuç almak zor ” demektedir…

Önceleri bu modeli görmezden gelen Dünya Bankası, daha sonra bankaya kredi desteği vererek başarıyı sahiplenmeye çalışmış ancak Muhammed Yunus bu tip bir desteği reddetmiş. Grameen Bankası’ndan 1997’de Grameen Vakfı da doğdu. Yirmi iki ülkede elli iki ortağı bulunan vakıf, Asya, Afrika, Amerika ve Ortadoğu’da on bir milyon dolayında kişiye yardım ediyor. Vakfın yanı sıra on tane de kardeş kuruluş, yoksulluğun azalması için çalışmalarını sürdürüyor. Yoksullar Bankasının yayınları arasında da şu kitaplar yer alıyor:

• Poor Always Pay Back

• Creating a World without Poverty

• Banker to the poor

--

--