Platform Kooperatifçiliği: Sözcüklerin Anlamları

Dijital Düşün
Platform Koop
Published in
2 min readSep 17, 2019

Geçtiğimiz on yıl boyunca, teknolojinin tanrı hakkındaki tartışmalardan sokaktaki protesto eylemlerine kadar sosyal hayatı nasıl yeniden şekillendirdiği hakkında hikâyeler yayınlayan bir muhabir olarak çalıştım. Bu konuda fark ettiğim bir şey, internet kültürünün tuhaf bir biçimde kullandığı gerçekten önemli bir sözcüğün olduğuydu: demokrasi. Yeni bir uygulamanın — ister robotik kişisel asistanlar, ister sepya renkli selfie’ler olsun — bir şeyi demokratikleştirdiği söylendiğinde, bunun anlamı, o şeye daha fazla kişinin erişmesine olanak tanımasıydı. Sadece erişim. Yanında da kocaman bir hizmet koşulları sözleşmesi. Eskinin kasaba toplantıları ve oy sandıkları, müşterek sahiplik, müşterek yönetişim ve hesap verebilirliği geride kaldı.

Bir yazar olarak sözcükler işimi yaparken kullandığım araçlar ve anlamlarına hâkim olmayı seviyorum. Sözcüklere çok şey borçluyuz. Bizi birbirimize bağlıyorlar; neler yapabileceğimizi hatırlatıyorlar. İnternetin demokrasi tanımlarımızı yeniden tanımlayarak ortadan kaldırmaktan çok, daha iddialı hale getirmemize yardımcı olacağını umuyorum.

2014 yılının sonunda, Amazon’un kullanıcıların tamamen çevrimiçi bir iş parçası — saniyeler ile saatler arasında zaman alabilecek, bir satış fişinin kopyasını yazmak, bir reklam hakkında geribildirim almak veya bir sosyoloji anketine katılmak gibi işler — bulabildiği Mechanical Turk platformu hakkında bir yazı yazıyordum. Trebor Scholz’un New York’ta gerçek Mechanical Turk üyelerinin de katıldığı Dijital İş Gücü Konferansı’na gittim. Bunlar arasında, eşi işini kaybetmiş bir kadın ve eski bir kablo teknisyeni vardı. Platformda çalışmanın nasıl olduğunu anlattıklarını duydum. İşverenler onları değerlendirebiliyor, ancak onlar işverenleri değerlendiremiyordu.

Yaptıkları iş, herhangi bir ödeme veya başvuru mercii olmadan reddedilebiliyordu. Asgari ücretin altındaki ödemeleri önleyecek herhangi bir sınırlama yoktu. Bu kişilerden biri medyada bir şikâyetini dile getirdiğinde, hesabı dondurulmuştu.

Konferans süresince, Mechanical Turk üyelerinden sık sık gelen, düşünce deneyi niteliğinde bir soru vardı. Bir ağızdan şunu soruyorlardı:

Platformun sahibi biz olsak ne olur? Kuralları biz nasıl koyardık?

Bu yazının devamını platformkoop.org sitesinde okuyabilirsiniz.

Yazan: Nathan Schneider
Çeviren: İbrahim Hoça
Kaynak: The Meaning of Words, Ours To Hack and Own, Or Books, New York, 2016, sf: 14–19

--

--