Puro Saklama Sanatı

Puropedia
Puropedia Blog

--

Kaliteli bir puro 15 yıl boyunca saklanabileceği gibi bazen bu süre daha da uzayabilir ve tıpkı istisnai şaraplar gibi yaşlandıkça tadı gelişebilir.

Gerekli koşullar nelerdir?

Saklama koşulları ile ilgili olmazsa olmaz iki tane kural vardır:

Bunlardan ilki saklama yerindeki ortam sıcaklığıdır. Bu sıcaklığın en ideali 16ºC ile 18ºC arasında olanıdır. Ev koşullarında bu sıcaklığı tutturmanın zor olduğu inkar edilemez. Sıcaklığı sabitleyecek klima gibi bir sisteme sahip değilseniz bile endişelenmenize gerek yok. Sıcaklığın 22ºC’nin üstüne çıkmadığı, 12ºC’nin de altına düşmediği müddetçe bir problemle karşılaşmanız pek olanaklı değildir. Siz gene de ideal seviyeleri tuttururmayı hedefleyin ki hiç bir sorunla karşılaşma ihtimaliniz kalmasın. Burada asıl düşmanın soğuktan ziyade sıcak olduğunu söylemek gerek. 22ºC’nin üstüne çıkarsanız tütün böceği (lasioderma serricorne) ile tanışmak zorunda kalabilirsiniz. Emin olabilirsiniz ki bu böcekle tanışmak sizi hem maddi hem de manevi anlamda baya zorlayacaktır.

İkinci olmazsa olmaz ise nemdir. Hatta nemin puro saklama sanatı için en elzem konu olduğunu bilmelisiniz. Bağıl nem için en ideal aralık %65 ile %70'dir. %65'in altına kesinlikle düşülmemekle birlikte %72'nin de üstüne kesinlikle çıkılmamalıdır. Eğer puronuz fazla nemliyse yanmaz, fazla kuru olduğunda ise çok sert bir tat alırsınız. Bu arada nemin ortam sıcaklığı ile değişkenlik gösterebileceğini de hatırlatmakta fayda var. Sıcaklığı ne kadar iyi sabitlerseniz, nemi de sabitleme şansınız o kadar fazla demektir.

İkisi bir arada: Analog Termometre ve Nem Ölçer

Puro nerede saklanır?

Bu soruya en kısa cevap gerekli koşulların sağlandığı her yer olabilir. Gene de bu cevabı biraz irdelersek karşımıza humidor ya da basit bir Türkçe ile puro kutusu çıkacaktır. Küçücük bir bilgi vermek gerekirse, humidor sanılanın aksine İspanyolca değil İngilizce’dir. İngilizce olan ‘Humid’ (nem) kelimesiyle İspanyolca kökenli ‘Cuspidor’ (tükürük hokkası) kelimelerinin birleşmesinden oluşur.

Trinidad purolarının 40. yıldönümü için sınırlı sayıda ürettilmiş bir humidor.

Bir humidor hava geçirmemesi şartıyla basit bir kutu, dolap veya bir oda bile olabilir. Hava geçirmemesinin önemli oluşu nemin ve sıcaklığın sabitliğiyle alakalıdır. Nem ve sıcaklığın hava geçiren bir yerde değişken olacağının altını çizmek gerekir. Kısacası puroyu saklamak için gerekli koşulun kilit noktası hava geçirmez bir kap, dolap veya odadır.

Humidorların en kalitelileri İspanyol sedirinden yapılanlarıdır. İspanyol sedirin özelliği nem ve sıcaklığı sabitleme konusunda rakiplerinden üstün olmasıdır. Bu yüzden İspanyol sediri olan küçük bir humidor almanızı kesinlikle tavsiye ederim. Emin olun ki er ya da geç bir humidora ihtiyaç duyacaksınız. Bir kaç puronun ziyan olmasını beklemeden bu yatırımı yapmak en mantıklısı.

Bir dipnot ise buzdolabını humidor olarak kullanabileceğini düşünenler için! Buzdolabınız bir humidor için alternatif değildir. Buzdolaplarının sağladığı koşul nem açısından tahmin ettiğinizden daha kuru bir ortam yaratır. Ayrıca kaliteli purolar etraflarındaki kokuları çabucak emerler. Odun gibi sertleşmiş ve pastırma kokan purolara karşı zaafınız yoksa küçük bir tane humidor alıp buzdolabından uzak durmakta fayda var.

Problemler ve çözümleri nelerdir?

Purolarınızı saklama sırasında birkaç tane problemle karşılaşmanız hayli olası. Bunlardan en yaygınları ya puroların fazla nemli ya da fazla kuru olmasından kaynaklanır.

Nemini kaybetmiş puro fazla nemli puroya göre daha can sıkıcı olabilir çünkü iki veya üç aydan sonra kurumuş puro nemlendirilse dahi bir daha o kendine has lezzetini yakalama şansı yoktur. Eğer bu durumu erkenden fark ederseniz puronuzu yeniden nemlendirirken acele etmemelisiniz. Aksi halde hızlı nemlendirilmiş kuru bir puronun dış sargılığı nemi çok hızlı emeceği için çatlamaya başlar.

Uzun ve fazla nemlendirilmiş puroların küflenmesi kaçınılmazdır. Bu yüzden puroların yüksek nem seviyelerinde uzun süre kalmasına hatta mümkünse nemin bu seviyelere ulaşmasına asla izin vermeyin. Küflenmiş puroya ne yazık ki yapabileceğiniz hiç bir şey yok. Lakin küf çok yayılmamışsa ve ağzınıza değmeyecek yerdeyse, her ne kadar kişisel olarak tavsiye etmesem de puronuzu içebilirsiniz. Lütfen küfün dolguluğa kadar erişmediğine emin olmaya çalışın. Eğer küf dolguluğa erişmiş gibi duruyor veya sizde küçücük bir şüphe dahi oluşturuyorsa hiç bir puronun sağlığınızdan önemli olmadığını kendinize hatırlatmanızda fayda var demektir!

Küflenme sık bir sorun olsa da daha önce karşınıza çıkması muhtemel olan tüylenme veya çiçek açma (İngilizcesi: Bloom) hakkında da birkaç bilgi vermekte fayda var. Beyaz renkli olup, toz gibi duran ‘tüylenme’ humidorunuzdaki nemin ani artışından kaynaklanır. Dış sargılıktaki yağ tabakasının nem ile tepkimeye girip kristalleşmesi sonucunda oluşur ama purolarınızın tadına zarar vermez. Zaten küfün aksine elinizle veya küçük bir fırça ile nazikçe sildiğinizde hemen yok olur. Bu sebeple ‘tüylenme’ pek bir problem sayılamaz. Hatta bu durum puronuzun iyi yıllandığı anlamına gelir. Gene de puronuzu içmeden önce temizlemeniz tavsiye edilir.

Lasioderma Serricorne

Şimdi sıra problemlerin en kötüsünde! Yani; tütün böceği veya tütün kurdu (Latincesi: Lasioderma Serricorne). Bu böcek ne yazık ki tütünle kendine ziyafet çekmeyi çok seviyor. Ziyafeti sırasında da puronuzu delik deşik ederek genelde içilemeyecek duruma gelmesine sebebiyet veriyor. Neyse ki bu böceğin istilası nadir görülen bir durum. Ama siz siz olun tedbiri elden bırakmayın ve humidorunuzun 18°C’yi geçmemesine özen gösterin. Bu çabanızda başarısız olursanız böceklenmiş purolarınızı ve böceklenmiş purolarınızla aynı yerde duran diğer tüm purolarınızı da hava geçirmeyen plastik bir poşete koyup, önce 24 saat boyunca buzdolabında sonra ise üç gün boyunca derin dondurucuda bekletin. Derin dondurucunun soğukluğu böcekleri öldürecektir. Üçüncü günün sonunda purolarınızı tekrardan buzdolabına koyup gene 24 saat bekleyin ki en azından purolarınızdan geriye ne kaldıysa dış sargılıklarına daha fazla zarar gelmesin. Purolarınız bu işkenceden geçtikten sonra artık teknik olarak içilebilirler. Teknik olarak diyorum çünkü elinizde tutuğunuz puroda bir çok delik varsa o purodan neredeyse hiç zevk almayacağınıza emin olabilirsiniz.

Puro nasıl yıllandırılır?

Kaliteli bir puro, sarıcısının (İspanyolcası: Torcedor) elinden çıktığı anda yıllanmaya başlamış demektir. Bir puro fabrikasındaki baş harmanlayıcının (İspanyolcası: Ligador) harmanladığı dolguluğun istediği uyumu yakalayabilmesi için belli bir süre geçmesi gerekmektedir. Büyük humidorlarda nemli havanın dolaşımı daha rahat sağlandığından harmanın oturması da daha rahat gerçekleşir. Gene de küçük olsa bile ikinci bir humidorunuz varsa siz de purolarınızı yıllandırabilirsiniz. Hem sabrınız hem de ikinci humidorunuz yok ise aynı zamanda aldığınız aynı iki puronun ilkini aldıktan hemen sonra, diğerini ise bir ay boyunca humidorunuzda ‘yıllandırdıktan’ sonra içtiğinizde lezzettin nasıl daha oturaklı olduğunu eminim siz de fark edeceksiniz ve ikinci humidorun yani gerçek yıllandırmanın önemini anlayacaksınız!

Yazının sonuna gelmiş bulunuyoruz. Umarım, puronun nasıl saklanması gerektiğini basit bir şekilde anlatabilmişimdir. Unutmayın: Puro dikkat ister.

5 Mart 2014

Yazar: Ogulcan Girginc

Küçük bir hoşçakal:

Lasioderma Serricornelere karşı verdiğiniz çetin mücadeleyi kazanmanın haklı keyfini çıkarmadan önce Puro Saklama Sanatı’na hoşçakal demenin vakti geldi. Mücadele dendi mi akla gelen ilk isimlerden olan Ernesto “Che” Guevara’nın anısına yazılmış ‘Hasta Siempre, Commandante’yi (Türkçesi: Sonsuza Dek, Komutan) Los Calchakis’dan dinlemekten daha iyi bir zaman olabilir mi dersiniz? Hoşçakalın; bol dumanlar!

Bizi takip edin!

Facebook | Twitter | Instagram | Youtube

--

--