1444 — Ramazan Günlükleri

Ümit
Ramazan Günlükleri
6 min readMar 30, 2023

Ramazan ve geçen hayattan günlerimize dair…

Begonviller… En çok sana anneciğim.

Zamana, mekana anlam katan nedir? Bir felsefe kitabından veya sınavından çıkmış gibi görünse de, bu soruya verebileceğim en kısa ve öz cevap: insan. Evet, insanlar; sevdiğimiz, özlediğimiz insanlar bir ânı, bir mekanı anlamlı kılıyor, hatıralarla beraber genişletiyorlar hayatı.

İnsan nesnelere, soyut varlıklara anlamlar yüklüyor, onları zihinlerinde ağır ve önemli bir objeye dönüştürüyorlar. Tıpkı anılarımız gibi… Çoğunlukla bizim için değerli olan anılarımızı bir hazine gibi saklamayı, dönüp dönüp bakmayı çok severiz. Ramazan Günlükleri ise iyiye, güzelliğe dair, gündelik hayatımızda gördüğümüz ne varsa, bunları kaydetmeye yönelik bir proje olarak ortaya çıktı. Bu sene içinde bulunduğumuz 1444 Ramazan’ı benim için özel bir yere sahip. Neden? Sayılara yüklediğim, yaşamda karşılaştığım olaylara yüklediğim anlamlardan dolayı…

Ortaklaşa yaptığımız ilk Ramazan Günlükleri’nin üstünden bir süre geçti. Ancak o zamandan bu zamana, sürekli bir hüzün mevsimiyle beraber karşılıyoruz Ramazan’ı… Elbette insanlarımızı unutmadık. Ülkece yaşadığımız trajediyi unutmamız mümkün değil. Bu yüzden bu günlüklerin okuyucularına özel çağrımdır: Bu Ramazan, seçtiğimiz bir sivil toplum kuruluşuyla deprem bölgesine yardım, iftar gönderelim. Acımız henüz tazeyken hatırlamak kolay, yaralarımızı sarmaya devam ederken de elimizden geldiğince yardımlarımızı esirgemeyelim. İşte günlüklerin bir amacı da bu, içinde bulunduğumuz zaman içerisinde iyilikleri, paylaşıp, çoğaltabilmek, biraz olsun iyi hissedebilmek…

Her sene yapmaya gayret gösterdiğim Ramazan Günlükleri’nin beşinci edisyonunu, 1444 Ramazan’ında karşılaştığı güzellikleri paylaşmak isteyen arkadaşlarımızla beraber sizlerle.

İyi seyirler/okumalar.

1 Ramazan 1444

“Hüzünlü müyüm? Elbette. Bu hüzün iş yapmamı engelliyor mu? Bilemiyorum. Tek bildiğim çalışkan ve inançlı bir birey olmam gerektiği. Aksi takdirde hüzünler peşimizi hiç bırakmayacak. Öyleyse çalışmalı! Gönlümüze biraz ferahlık, ruhumuza dinginlik ver Rabb’im. Bereket ver Rabb’im, sağlık ver.”
— Ümit Bulut

“bahar ve ramazan bir arada!” — Fatma Zehra Ercan
“Merhaba demenin, diyebilmenin mutluluğu…” Şeyma Acıgöz
“Bahar geldi zaar” — Zinnur Yüksel
Talha Kabukçu
Hatice Kabataş

“Zenginleştiren farklılıkları reddetmemek gerekir. Niyet ettik bir ay boyunca her türlü farklılıkla nefislerimizi zenginleştirmeye.”
— Büşra Marangoz

İbrahim Bulut

2 Ramazan 1444

“Bazı nimetlerin kıymetini bilmemiz gerek. Paylaşmanın güzelliğini ve nicesini… İlk misafirimizi ağırladık. Güzel zaman geçirmiş, örnek olmanın güzelliğini hissettiğim bugün fazlasıyla yorucu geçti, ancak değdi. Şükredilecek ne kadar da çok şey var!”
— Ümit Bulut

“iftar öncesi” — Fatma Zehra Ercan
“Geçerken…” — Şeyma Acıgöz
“Dostlar meclisi” — Zinnur Yüksel
Talha Kabukçu
Hatice Kabataş
Büşra Marangoz
İbrahim Bulut

3 Ramazan 1444

“Bir süredir üzerime yüklediğim iş yükünün beni kadar yorduğunu fark ettim. İsteyerek veya istemeyerek de olsa bu işleri yapmak iyi ancak vücudumun da dinlenmeye ihtiyacı olduğunu fark ettim. Dinlenmek bile şükredilecek bir şey…”
— Ümit Bulut

Fatma Zehra Ercan

“Büyük şey yoktur; küçük şeyleri büyük bir aşkla yapmak vardır. Bize bahşedilmiş olan, armağan edilmiş olan o günbatımını şevkle seyretmek vardır.” — Kemal Sayar

“İnfakın ne olduğunu tam anlamıyla öğrenmeye başladığımız günlerdeyiz. Çoktan az değil, azdan çok vazgeçebilmenin bilincine varmayı diliyorum.”
— Şeyma Acıgöz

Zinnur Yüksel
Talha Kabukçu
Hatice Kabataş

“Bu seneki ramazanın en büyük şükrü canının istediği nimetlerle donatılmış iftar sofralarını kurabilecek güç,sağlık ve imkana sahip olmak.”
— Büşra Marangoz

İbrahim Bulut

4 Ramazan 1444

“Kur’an okumanın getirdiği huzuru yeniden keşfediyor gibiyim. Bunun üzerine daha çok düşmem gerek.”
— Ümit Bulut

”Dünyanın bir sarılmaya ihtiyacı var” — Fatma Zehra Ercan
Şeyma Acıgöz
“Ramazan kandili” — Zinnur Yüksel
Talha Kabukçu
Hatice Kabataş

“İftara yakın vakitlerde dışarıdaysaniz evlerin pencerelerine dikkatli bakın. Süslenip isiklandirilmis evlerin içindeki çocuk neşesini hissedin. Çok tatlı!” — Büşra Marangoz

İbrahim Bulut

5 Ramazan 1444

“Yazarlıkla alakalı işleri ne kadar çok sevdiğimi bugün keşfettiğim bir işle tekrar fark ettim. Bu farkındalıklar bana ne katıyor peki? Daha çok çalışma ve üretme aşkı olmalı. Son zamanlarımızda öğrendiğim bir şey varsa onun da üretmek, üretmek ve üretmek olduğu…”
— Ümit Bulut

Fatma Zehra Ercan


“Hz. Musa, Cenab-ı Hakk’a, ‘Ya Rab! Seni nerede arayayım? diye sormuş. Allah Teala ‘Beni gönlü kırıkların yanında ara.’ demiş.” “Bana niye anlatıyorsun ki amca?” diye sordum. “Uzaklara baktığın için.” diye cevap verdi.” — Tarık Tufan

“Kendimiz olabildiğimiz, kendimiz olduğumuz için sevildiğimiz sofralar iyi ki var.” — Şeyma Acıgöz
“Yolculuk nereye?” — Zinnur Yüksel
Talha Kabukçu
Hatice Kabataş

“Ömer’e (10) ramazan sende hangi hisleri uyandırıyor diye sordum bugün.
“İnsanlar arasında çok güçlü dayanışma ve huzur” dedi.”
— Büşra Marangoz

İbrahim Bulut

6 Ramazan 1444

“Umut. Yaşamaya bir sebebimiz de umut. Bugün bunun üzerine düşündüm bir süre. Yeni ihtimaller, olasılıklar, hayal kurmak, her şeyin iyi olacağını düşünmek ilerlememizi sağlıyor. İnsan sevgiyle olduğu kadar umutla da yaşıyor.”
— Ümit Bulut

“neredeyse her gün yürüdüğüm yoldaki güzelliklere bugün biraz daha uzun baktim. bahar biraz da fark edenlere gelir.” — Fatma Zehra Ercan
Şeyma Acıgöz
“Ayaz” — Zinnur Yüksel
Talha Kabukçu
Hatice Kabataş

“En zengin iftar sofrası nasıl olur sizce?
Sadece midesiyle değil; diliyle, kalbiyle, bedeniyle kısaca hal diliyle de oruç tutmuş bedenlerin huzurlu bir sofranın etrafında buluşması.”
— Büşra Marangoz

İbrahim Bulut

7 Ramazan 1444

“Bugünün iftarıyla 1444 Ramazanının ilk haftasını bitirdik. Geriye dönüp baktığımda kalbimin ferahladığımı, kendimi inanç noktasında daha güçlü hissettiğimi söyleyebilirim. Bunun sebebi nedir diye düşünüyorum. Kurduğum küçük aile mi, sahip olduğum büyük aile mi, bir ümmet bilinciyle ibadet etmek mi? Bütün bunlardan daha çok; harekete geçmek. İnanç için ilham beklemek yerine aramak, aramak ve yine aramak… Aradığımız ne varsa, kutsal kitabımızda ve Peygamber’in sünnetinde saklı.

İrade kavramı üzerine sıkça düşünüyorum. Oruçlu olmanın getirdiği bir irade değil. İnsanın kendi egolarından, ünvanlarından, yüklerinden sıyrılıp, daha yüce bir varlığın iradesine inanmaktan, kurduğu düzenin kusursuzca işlediğine şahit olmanın getirdiği ferahlıktan. Elbette hayat öyle günlük güneşlik değil, sebebi biz insanların düzeni bozmaya, adaletli ve özgür olmaktansa bencil olmaya yakın olmamız. Oysa mal da, mülkte yalan, görmüyor muyuz? Depremle beraber kimler kaç tane dünyalarını kaybetti… Evden, arabadan bahsetmiyorum. Dünyası dediği kişilerden bahsediyorum. Öğrenmedik mi daha?”
— Ümit Bulut

“Bir şeyler oluyor, bir nehir akıyor, ben içinde yüzüyorum; teklifsiz… Kader böyle bir şey mi?”
— Şeyma Acıgöz

“Yağmur geri verecek mi buharlaşan sevgimizi?” — Zinnur Yüksel
Talha Kabukçu
Hatice Kabataş

“Osman (6) bugün tam oruç tuttu.
Orucun onda uyandırdığı hissi şöyle tanımladı. “Fakirleri o kadar iyi anladım ki, Açlık ne zormuş anne!”
— Büşra Marangoz

Umarım sizler için keyifli bir günlük kaydı olmuştur.

İkinci haftada görüşmek üzere!

--

--