İklim Değişikliği ve Enerji

Reengen
reengen
Published in
2 min readJun 18, 2020

İklim değişikliğinin etkilerini her geçen gün daha derinden hissettiğimiz kaçınılmaz bir gerçek!

Peki bu gerçeklik karşısında üstümüze düşen sorumlulukların ne kadar farkındayız?

İklim değişikliği ve hava kirliliği bugün mücadele ettiğimiz COVID-19 salgını kadar tehlikeli ve küresel bir sorun. Hatta Harvard Üniversitesi’nin son araştırmasına göre hava kirliliğinin fazla olduğu bölgelerde COVID-19 kaynaklı ölüm hızının daha yüksek oranlarda olduğu görülmekte.

Bu araştırmaya göre; PM2.5 seviyesindeki küçük artışlar bile COVID-19 kaynaklı ölüm hızında büyük oranda artışa sebep olmakta. PM2.5 özellikle kalabalık ve trafik yoğunluğunun fazla olduğu şehirlerde daha yüksek seviyelerde görülmekte. (fosil yakıt kaynaklı egzoz gazları PM2.5 seviyesini ciddi miktarda arttırmakta.)

İklim değişikliği ile pandemi arasındaki fark, iklim değişikliğinin pandemi kadar aniden, hızlı ve acımasız yayılmamasıdır herhalde. Aslında bize yıllardır çeşitli sinyaller vererek gerekli uyarıları yaptı; ama biz konforumuz, aşırı tüketim çılgınlıklarımızla onu görmezden gelerek bu denli büyümesine sebep olduk.

İklim değişikliğinin temel sebeplerine bakacak olursak listenin en tepesinde bilinçsiz enerji tüketimi ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı görüyoruz. İklim değişikliğine sebep olan sera gazı emisyonlarının en büyük kaynağı enerji tüketimine bağlı fosil yakıt kullanımı. Sera gazı emisyonlarının yaklaşık üçte ikisi fosil yakıtların, enerji odağında; elektrik, ısınma, sanayi ve taşımacılık için kullanılmasından kaynaklanıyor.

Enerji tüketiminden kaynaklı sera gazı emisyonlarını; enerji verimliliği ve enerji tasarrufu konularında gereken özeni göstererek, genel enerji tüketimini azaltarak ve enerji kaynağı olarak güneş, rüzgar gibi temiz enerji kaynaklarını tercih ederek azaltmak mümkün. Ayrıca, bu konuda enerji odağını yenilenebilir enerji kaynaklarına çevirmek amacıyla teşvik politikaları uygulamak da etkili bir çözüm.

Ayrıca bunlara ek olarak günümüzde artık iklim değişikliği ile mücadele kapsamında, enerji verimliliğini artırmaya ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik teknolojileri, ürünleri ve çözümleri kullanmak da mümkün. Örneğin yapay zeka ve IoT teknolojilerinin hayatımıza girmesi operasyonel ve endüstriyel süreçleri daha verimli hale getirirken, dijital platformlar da hizmetlerin arz talep eşleşmesinin daha verimli ve etkili hale gelmesini sağladı. Akıllı enerji şebekeleri, akıllı mobilite ve akıllı binalar da bu teknolojik gelişmelerin bir sonucu.

İklim değişikliğinin etkilerini giderek daha çok hissettiğimiz son yıllarda artık biz de gerek kurumlar gerekse bireyler olarak elimizi taşın altına koyup bu gerekli tedbirleri almak ve dönüşümleri yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde ne soluyacak temiz bir hava ne de içecek temiz bir su bulamayacağız.

Eğer tüm dünya olarak biraz daha bu temel soruna gereken ehemmiyeti göstermezsek belki de gelecekte torunlarımıza, bugün yaşadığımız karantina sürecinden çok daha feci bir hayatı miras bırakacağız!

Kaynaklar:

https://projects.iq.harvard.edu/covid-pm

https://www.eea.europa.eu/publications/climate-change-impacts-and-vulnerability-2016

https://op.europa.eu/en/publication-detail/-/publication/a476955b-6af4-11e9-9f05-01aa75ed71a1/language-en/format-PDF/source-129160276

Author: Sinem Duman, Marketing Specialist at Reengen

--

--

Reengen
reengen

Energy IoT Platform is a PaaS Analytics Solution for Global Energy & Utilities Industry