Gün geçtikçe kırsaldan kente göç artıyor. Bu durum mega şehirlerde çılgın bir tüketim grafiği eğrisi oluşturuyor. İleriki zamanlarda oluşacak tüketim taleplerini karşılamak şimdiden oldukça zor gözüküyor.
Dünya’nın ömrü ile ilgili her gün birbirinden korkunç senaryolar gündeme geliyor. Dünya’nın ekosistemi bozuluyor. Bu ekosistemi korumak için sürdürülebilirliği sağlamak ve doğal kaynakları korumak oldukça önemli hale geliyor. Bu bağlamda, su ve enerji tüketimlerinin azaltılması, atık üretiminin ve zehirli gaz emisyonlarının çevresel etkisinin azaltılması oldukça önemli bir rol oynuyor.
Dünya, daha iyi bilgi ve hizmet talep eden şirketlerin ve kamu kuruluşlarının, yüksek değer ve etkin sürdürülebilirlik sunmalarına olanak tanıyan teknolojilere sahip oldukları makinalarla bizi birbirimize bağlandığı bir yere dönüştürülüyor. Burada da gündeme Internet of Things teknolojisi oturuyor. Internet of Things teknolojisinin geliştirilmesi, Akıllı Şehirler’in oluşumunda temel bir oyuncu olarak yer alıyor. Günümüzde hava ve su kalitesi, toplu taşıma, trafik, meteoroloji, enerji üretimi ve tüketimi sensörler tarafından ölçülebiliyor ve gerçek zamanlı olarak kontrol edilebiliyor. Internet of Things sayesinde tüm veri kaynaklarından yararlanılabiliyor ve bunları yüksek değere sahip servislere dönüşebiliyor. Bu veriler binalar, araçlar, fabrikalar, elektrik üretim tesisleri, aydınlatma ile birbirine bağlandığında “akıllı” şehirleri oluşturuyor.
Nitekim, 1990'ların sonlarından beri çeşitli sektörlerde, özellikle de sanayi sektöründe uygulanan akıllı servislerin temeli, Machine to Machine (M2M) kavramına dayanıyor. Aslında, sanayi sektöründe en yaygın olarak kullanılan IoT uygulamaları tesislerin izlenmesi ve bakımı, uzaktan operasyonlar ve wifi aracılığıyla cihazların bağlantısından oluşuyor. Bu kullanımlar, sektörde hali hazırda 4. sanayi devrimi olarak anlaşılan Endüstri 4.0 kavramıyla çerçeveleniyor: Dijital teknolojilerin endüstride toplanması.
Öte yandan şehirlere bakacak olursak, AB’deki kentsel alanlardaki enerji tüketimi, toplamın % 60–80'ini temsil ediyor. IoT teknolojisiyle sağlanan enerji verimliliği, vatandaşların daha düşük enerji maliyetleriyle yüksek değere dayanan hizmetler talep etmesini sağlıyor ve kaynak kullanım taleplerini en aza indiriyor. Enerji verimliliği, proseslerin sensörler ile donatılması ve veritabanlarının kullanılmasıyla enerji tüketimlerini karakterize ve optimize etmek, bunları gerçek zamanlı olarak izlemek için kullanılan IoT dünyasında bir diğer çalışma hattıdır. Buna ek olarak, iklim değişikliği, enerji tedariği güvenliği ve rekabet gücünü artırma ihtiyacı gibi üç ana zorlukla enerji bağlamı, kamu şirketleri ve kuruluşların enerji verimliliğini kendi eylem stratejilerinin merkezine yerleştirmesi için bir kol olarak hizmet etmektedir.
Akıllı şehirler, tüketim talebinin en aza indirilmesine yardımcı olacak ve IoT teknolojisi, tüketicilerin ve işletmelerin enerji verimliliğini artırmak için fırsatlardan yararlanmasına yardımcı olacak. Bu enerji verimliliği iyileştirmelerinin niceliksel hale getirilmesinin önemi, enerji maliyetlerini azaltmak için stratejik planları oluşturmak, rekabet gücünü artırmak ve bunları yapmak için halka açık şirketlerin enerji tüketimini izlemelerine, ISO 50001 enerji yönetimi şemalarına göre standardize etmelerine ihtiyaç duymaktadır.
Devrim devam ediyor, bizi daha “akıllı” ve sürdürülebilir hale getiriyor.
