Perakendecilik:
Daha Çok Şube Sayısı, Kontrol Edilmesi Gereken Daha Çok Veri
Teknolojinin gelişimi birçok sektörü etkisi altına alarak değişimlere yol açtı. Etkilenen sektörlerden biri de perakende sektörü oldu. Perakende sektörünün etkilenme sebepleri; teknolojinin gelişimiyle farklı iletişim kanallarının oluşması, hızlı ve kolay bir biçimde her türlü bilgiye ulaşılması ve sonucunda müşteri davranışlarının ve yolculuğunun değişmiş olmasıydı. Sektörde teknolojiyi takip edip, ayak uydurabilenler hayatta kalıp pastada büyük dilimi alırken, geride kalanlar ya iflas bayrağını çektiler ya da küçülerek ve kendini yenilemeye çalışarak yollarına devam ettiler.
E-Ticaret’in iyice popülerleştiği ve dijital mağazaların ortaya çıkmaya başladığı günümüzde teknolojiye ayak uydurmak perakende sektörü için olmazsa olmazlardan biri oldu. Teknoloji, e-ticaret, dijitalleşme ve değişen müşteri yolculuğunu takip edebilmek perakende sektörünün günümüzdeki anahtar kelimeleri gibi görünüyor. Dünyada yaşanan gelişmelere baktığımızda da hiçbirinin birbirinden ayrılamadığını ve bir bütün halinde ele alınması gerektiği görünmekte. E-Ticaret şirketleri fiziksel mağazalar açarken, fiziksel mağazacılık yapan şirketlerin ise E-Ticaret yatırımları, doğru formülün bu olduğunu gösteriyor. 1995’te kurulan ve E-Ticaret şirketlerinin öncüsü Amazon.com 2015’te ilk fiziksel mağazasını açtı. 22 Ocak 2018’de açtığı “Geleceğin Mağazası” Amazon Go ise perakende sektörünün geleceği nokta hakkında fikir vermeye başladı bile. Fiziksel mağazacılığın sorgulanmaya başlandığı bir ortamda Amazon’un bu atağının belli ki bir sebebi olmalıydı değil mi?
Çok uzun süredir dijital dünyada var olan Amazon.com firması Büyük Veri (Big Data) sayesinde gördüğü bazı sorunlara çözüm üreterek Amazon Go mağazasını açtı. Müşteriler mağazaya indirdikleri uygulamadaki QR kodunu okutarak giriyor ve alışverişe başlıyorlar. Sensörler ve kameralar sayesinde müşteri takip edilerek hangi ürünleri aldığı biliniyor ve otomatik olarak sanal kartına ekleniyor. Mağazadan çıktıklarında sanal kart ile bağlantılı olan Amazon hesaplarından ücret otomatik olarak çekiliyor ve faturayı telefonlarına gönderiyor. Düşünsenize kasiyeri olmayan fiziksel bir mağaza, müşteriler uzun sıralar beklemiyor, görüyorlar, beğeniyorlar ve alıp gidiyorlar. İşte değişen müşteri yolculuğu. Bu gözümüzün hemen önünde gerçekleşen küçük bir örnek.
Şirketlerin ellerinde dijitalleşmeyle çok fazla tüketici verisi bulunmakta. Yapılacak doğru analizler, müşteri yolculuğunun okunması ve takip edilmesi veri analizini sektörün önemli gündem maddelerinden biri haline getiriyor. Verilerin anlamlandırılması tüketiciyi doğru noktada, doğru mağazada, doğru ürünle buluşturmak ve müşteri memnuniyeti için bulunmaz bir fırsat, bu da tabii ki ciro demek. İşte bu yüzden günümüzde adını sıkça duyduğumuz Büyük Veri’yi yönetmek perakende sektörü için kritik derecede önem arz ediyor.
Türkiye’deki durumdan bahsedecek olursak, sektörün damarları teknolojiyle iç içe olan Y ve Z kuşaklarının davranışları gibi görünüyor. Çok fazla genç nüfusa sahip ve sanayileşmenin sonucunda hızlı bir şekilde şehirleşmenin meydana geldiği ülkemizde, perakende sektörü için büyük bir tüketici talebi olacağı aşikardı. Tüketici taleplerini karşılamak için çok fazla şube açan şirketler, AVM mağazalarının artışı ve gittikçe artan alım gücüyle perakende sektörünü ülke ekonomisi içerisinde de çok önemli bir konuma getirdi. Önümüzdeki süreçte Y ve Z kuşağını en doğru analiz eden ve bu çıktıları uygulayan şirketler bir adım önde olacak. Yabancı yatırımcıların, Türkiye’de hizmete girmeyi planlıyor olması da pazarın ne denli büyük olduğunu gösteriyor.
Kaynakça:
1. https://assets.kpmg.com/content/dam/kpmg/tr/pdf/2018/01/sektorel-bakis-2018-perakende.pdf
3. http://www.eticaretraporu.org/wp-content/uploads/2017/04/TUSIAD_E-Ticaret_Raporu_2017.pdf
