Sürdürülebilirlik ve Sanayileşmenin Dengesinde
İklim Değişikliğine Çözüm Ararken
İklim değişikliğinin etkilerini görmek için uzaklara veya derinlere bakmamıza hiç gerek yok, günlük hayatlarımızda karşılaştığımız engellerin arka sebeplerinde hep karşımıza çıkıyor. Çözüme ulaşmak ise sadece eyleme geçmekle değil, toptan bir sorumluluk bilinci hareketi ile mümkün oluyor. Bu bilincin oluşturulmasında hareket ederken kurumlar, toplumsal ve sosyal etkilerini de gözeterek çevresel etkilerini takip etmekte ve bu sayede sürdürülebilir gelişme gösterebilmektedir.
Sürdürülebilirlik ve Endüstri 4.0
Rachel Carson’ın Sessiz Bahar kitabında da belirttiği gibi “Sürdürülebilirlik ve sanayileşme yin ve yang gibidir. İyiliğimiz için dengede olmaları gerekir.” Sanayi devrimi süreciyle Endüstri 4.0’ın etkilerini arttırdığı günümüzde yapılan faaliyetlerin çevresel boyutlarını da görebilmek gerekir. Önceki dönemlerde, endüstri ve çevre problemleri arasında doğrudan bir ilişki kolaylıkla saptanabilmekteydi, bugün ise bu siyah ve beyaz arasındaki ilişki grileşiyor.
Endüstri 4.0 ve IoT nesnelerin internetiyle, sürdürülebilir üretim, faaliyet ve raporlama yöntemleri için sınırsız fırsatlar da ortaya çıkmaya devam ediyor. Bugün birçok yerde, bilim, teknoloji ve inovasyonun sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için kullanılması konuşuluyor. Böylece, endüstrideki teknolojik gelişmeler sayesinde, sürdürülebilirlik katkılarının hızlı artmasına da olanak yaratılabiliyor. Sürdürülebilirlik bir denge eylemidir ve karşılaştığımız çevre sorunlarının hemen hemen hepsi için bir çözüm olabilmektedir. Kurumlar, yeni endüstri teknolojileri ile sürdürülebilirlik anlayışını birlikte ele aldığında gerçek kazançlar sağlayabilmektedir.
Sürdürülebilirlik kavramının kelebek etkisiyle yayılmasıyla bugün her noktada çalışmalarımıza dahil olmuş durumdadır. Gerçek sürdürülebilirlik ise, sadece yaşam tarzımızın veya ekonomik büyümemizin devamlılığı değil, dahili elemanlarıyla birlikte tüm dünyanın ve büyük resmin sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Bu ölçekte bakıldığında büyük resme katkı sağlayan tüm aksiyonlar, sürdürülebilir iyileştirmenin unsurlarından sayılabilmektedir.
Kurumsal Sürdürülebilirlik Performansı
Kurumların çevresel sürdürülebilirlik performansları değerlendirilirken tüm kaynak, enerji ve su tüketimi, kirletici, atık ve sera gazı üretimi ve sebep olduğu tahribatlar ve bunların iyileştirilmesinde alınan kararlar ve uygulamalar göz önünde bulundurulmalıdır. Doğaya zarar veren ekonomik faaliyetler, geniş ölçekte ve uzun vadede toplumsal veya kurumsal herhangi bir sürdürülebilir fayda getiremez. Kurumsal çalışmalarda doğaya etkinin ölçülmesi ve hedeflerin bu kapsamda güncellenerek iyileştirilmesi ise, başarının tüm etmenleriyle birlikte üstel büyümesini sağlayacaktır.
Kurumsal sürdürülebilirlik, mevcut uygulamaların gelecek projeksiyonlarda tükettiğinden daha fazla değer katmasıyla anlam kazanabilmektedir. Kısa veya uzun vadeli gelecekteki etkisini gözetmeden yapılan bir çalışmanın sürdürülebilir olduğunu iddia etmek anlamsızlaşmaktadır. Çevresel sürdürülebilirlik faaliyetlerinde, çevre yönetimi ve karbon ayakizi takibi önemli yere sahiptir. Sürdürülebilirliğin çevresel boyutu dışında ekonomik ve toplumsal boyutları da kurumsal etki sorumluluk raporlamaları kapsamındadır.
Bu raporlamalarda, ölçme ve şeffaflık ilkeleri ön plandadır. Sürdürülebilirlik raporlamalarının içerik, format ve kriterleri, uygulamalara ve etki ölçütlerine göre sürekli değişme ve gelişme gösterse de amaç aynı kalmaktadır. Bu raporlamaların gelecekte ulaşılması gereken ana refah hedefe giden yolda bir araç olduğunun bilincinde olarak çalışmalar yürütüldüğünde sonuçlar da belirgin olabilmektedir. Günümüzde ve gelecekte trendlere ayak uydurma ve liderlik hedefleyen tüm kurumlar, geç kalmadan bu hareketin bir parçası olmak zorundadırlar.