ÇALIŞMAK MI UZAK, UZAKTAN ÇALIŞMAK MI?
Selamlar! Ben Ömer Faruk, uzun zamandır ciddi ilgi duyduğum “uzaktan çalışma” iş modeli hakkında bir yazı yazmak istiyordum. Aslında daha önceleri uzaktan çalışma konusu üzerine yazmaya yeltendiğim oldu fakat gerek çalıştığım yer gerek yaptığım iş uzaktan çalışma metodundan bağımsız olduğu için sadece gözlemlemenin yeterli olmadığını fark edip yarıda bıraktım. Zamanla şartlar ve içinde bulunduğum durum değişiklik gösterdi ve kendimi bir anda “uzaktan çalışma platformu” geliştiren bir şirketin içinde buldum.
Yeni işimle birlikte uzaktan çalışma meselesine daha yakından gözlemleme fırsatı buldum. Çalışma arkadaşlarım dışında insanlarla konuştukça insanların “freelance” (bağımsız) ve “remote” (uzaktan) çalışma arasındaki farkı bilmediklerini farkettim. Tam da bu noktada anlamak için kavramların ayrımını doğru yapmak gerektiğine inanıyorum; freelance ve remote çalışma kavramlarını ayırmak için çok belirgin katalizörler mevcut. Tabii ki karıştırılmasına neden olacak benzerliklerde var.
Belirlenmiş fiziksel çalışma ortamları veya ofisten bağımsız çalışmak hem freelance için hem remote çalışma için bir ortak nokta. Fakat herhangi bir şirkette sözleşmeli çalışan olarak evinizden çalışmanız sizi “freelancer” yapmaz. Çünkü bu noktada belirli katalizörler devreye girer. Örneğin; profesyonellik anlayışı, freelancer için olmazsa olmaz değildir. Freelancerın sahip olduğu profesyonellik anlayışı fark edilirse sadece freelancerı daha tercih edilebilir hale getirir; profesyonellik anlayışına sahip olmayan bir freelancer kaliteli iş ortaya çıkardığı sürece proje bazlı olduğu için daha çok neticeye bakılır. Fakat bir şirkette sözleşme karşılığı uzaktan çalışan iseniz; bu sözleşme size bazı haklar tanırken sizi de şahıslara ve sisteme karşı sorumlu hale getirir. Ve rahat çalışma ortamında bu tip sorumlulukları yorumlanmamış bir profesyonellik anlayışı ile yerine getirebilirsiniz.
Bir diğer yandan çalışma süresi ayırt edici bir özelliktir. Mesela freelancer olarak anlaştığınız bir için saatlik bazda hesap yaparak bu işi üç ayda bitirmek için anlaştığınızda günlük olarak ne kadar çalıştığınız işvereni pek ilgilendirmez; tabii ki projenin aşamaları kontrol edilir fakat asıl olarak üç ay sonunda işin bitip bitmediği önemlidir. Ama siz esnek çalışma saatlerine sahip remote çalışan bir birey olsanız bile ayak uydurmanız gereken bir sitem var ve karşılığında saatlik ücretle hesaplanarak belirlenmiş bir maaş var. Bu hak ederi almak için performans/saat karşılığı vermek gerekir.
Gözlemlerim sonucunda ülkemiz çalışma ortamında freelance ve remote çalışan ayrımının yapılması sadece dış çevrenin sorunu değil; bir çok işveren remote çalışan ve freelancer arasındaki ayrımı yapamıyor, aslında şartları belirleyen işveren yada işverenin yetkilendirdiği kişi uzaktan çalışanına freelance çalışıyor bakış açısıyla bakmaktan vazgeçerse bu noktada; uzaktan çalışanını sabit personel gibi görmeye başlarsa global uzaktan çalışma kültürü daha da özümsenebilir. Bu çalışma kültürü özümsendiği zaman Türkiye sınırları içinde yaşayarak Asya’da yada Kuzey Amerika’da bulunan bir şirkette çalışmaya başlayabilirsiniz, üstelik yer değiştirmeden.
Freelance çalışma şekli ile remote çalışma şekli arasında daha bir çok farklar var; gözlemlerim derinleştikçe ve vakit buldukça bu konu hakkında size deneyimlerimi aktarmaya çalışacağım. Yazımı bir istatistiki bilgi ile sonuçlandırmak istiyorum; Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmaya göre freelance ve remote çalışma oranı 2016 yılında %21–22 civarlarında iken içinde bulunduğumuz 2019 yılının son çeyreğinde %50 dolaylarına gelmesi bekleniyor. Öngörüye göre 2030 yılında %80 gibi korkunç bir rakamdan bahsediliyor; dünyanın genelinde de durum pek farklı değil rakamlar hemen hemen doğru orantılı.
2030 yılına geldiğimizde Maslak’taki plazaların işlevinin ne olacağını düşünmekten kendimi alamıyorum.Uzaktan çalışalım ama uzak kalmayalım. Sevgilerimle.
Sorularınız veya yardımcı olabileceğim şeyler için: omerfarukdurmus@remotify.co