Zeynep Özel
5 min readSep 19, 2022

BİLİNÇALTIMIZI NELER YÖNETİYOR?

Bu bloğumda aslında sık duyduğumuz ama üzerine çok araştırma yapmadığımız bir konudan bahsetmek istedim: Sübliminal mesaj, bilinçaltı, 25.kare.

Bilinçaltımızı bir kutu olarak düşünebiliriz. Pozitif veya negatif düşüncelerimiz, arzularımız, duygularımız, travmalarımız, inançlarımız, çevremizdeki sesler, kokular, görüntüler gibi pek çok şeyi içinde barındırabilir bu kutu. Zamanla kötü duygularla çok dolmuş olan bu kutuyu temizlemeye, daha olumlu duygularla doldurmaya çalışmazsak bir gün patlar ve Pandora’nın kutusu gibi kötülükler etrafa yayılır. Bu depolanmalar biz farkında olmadan yapılır, uykuda bile depolama özelliği olan sonsuz alana sahip bu kutu, depolanan şeyleri bilince iletir ve onu etkiler. Bilinç bizim mantığımız, bilinçaltımız duygularımızın timsalidir. Duygu ve mantık karşı karşıya kalırsa galip açık ara farkla duygularımız olur. Bilinçaltının bilinci etkilediği gibi bilinç de bilinçaltını etkileyebilir. Bilinçaltımızı verimli bir toprak olarak düşünelim. Ektiğiniz bütün iyi veya kötü tohumlar orada yeşerecektir. Eğer dikenli bir tohum ekersek karşılığında çiçek bekleyemeyiz değil mi? Bize zarar veren sağlıksız ve eski düşüncelerin yerine daha yeni ve sağlıklı olanları yerleştirdikçe daha pozitif ve sağlıklı bireyler oluruz. Bu yüzden düşüncelerimizi kontrol etmek önemli bir konudur.

Rekabet günümüz iş dünyasının olmazsa olmazıdır. Bütün şirketler pastadan daha fazla dilimi kapabilmek için kıyasıya mücadele eder. Daha fazla ürün satmak daha fazla kar elde etmek için bilinçaltımızla oynamaktan çekinmeyen, sağlıksız rekabet edenler de oldukça çok. Yapılan araştırmalarda insan beyninin en çok 3 olayda uyarıldığı görülmüş. Bunlar doğum, ölüm ve cinselliktir. Beyni daha çok uyaran bu konular hafızamızda daha fazla yer kaplıyor ve uzun süre unutmamamızı sağlıyor. Bunun farkında olan firmalar bizim farkında olmadığımız detaylarla bilinçaltımıza bu mesajları göndermeye ve daha kalıcı olmayı hedefliyorlar. İsterseniz örneklerle devam edelim:

Fotoğraf:https://icimdekikaos.blogspot.com

Yukarıdaki görsel bir dans kursu afişi. İlk bakışta çok normal gözüken bu afişte aslında çıplak kadın bedeni tasvir edilmiştir. Dikkatli bakarsanız kadın ve erkek figürlerinin baş kısımları ve kolları kadın göğsünü andırmaktadır. Bu cinsel içerikli mesajlarla insanların bilinçaltına istenilen düşünceler yerleşmektedir.

Başka bir reklamda bir içki, üzerine kırılan buzlarla seks yazılarak pazarlanmaya çalışılıyor ve oldukça iyi satış yapıyor. Bunun üzerine yapılan bir araştırmada kişilere reklamda kendilerinde uyanan duygu sorulduğunda %60’ı doyuma ulaşma, seks düşkünlüğü, heyecanlanma gibi şeyler söylüyor. Reklamın gizli mesaj içermeyen modelinde ise kişiler bu ifadelerin benzerlerini kullanmıyor.

Fotoğraf:https://icimdekikaos.blogspot.com

Şimdi de bir bilgisayar oyununu inceleyelim. Yukarıdaki oyunda kural şu: Eğer camiyi vurursanız puan kazanırsınız, kiliseyi vurursanız ise puan kaybedersiniz. Başka bir oyunda da uçan tavukları öldürmek puan kazandırıyor. Bu tarz oyunlar bilinçaltımızda inanışlar konusunda ayrımcılığı ve şiddeti ön plana çıkarabilmektedir. Bu kişiler adam öldürmeyi ya da cinayeti normal bir şey gibi algılayabilir. Aynı zamanda oyunlarda düşman olarak gösterilen kişilerin kıyafetlerine, kaldıkları mekanlara milli veya dini simgeler konularak bu oyunu oynayanların aklına hangi tarafın iyi olduğu, hangi tarafta yer almaları gerektiği yerleştirilebilmektedir.

Fotoğraf:https://icimdekikaos.blogspot.com

Yukarıdaki çizgi filmi bilmeyenimiz yoktur. Burada da pergel ve cetvelle masonluk propagandası yapılmış.

Fotoğraf:https://icimdekikaos.blogspot.com/2017/01/bilincalti-mesaj-gonderme-teknikleri-ve.html

Magnum reklamında dondurmadan ziyade reklamdaki kadın oyuncu, cinselliğiyle ön plana çıkarılmış. Asla daha azıyla yetinme sloganıyla da tüketicinin çocukluğundan itibaren bilinçaltına yerleştirilen cinsellik kullanılarak bu ürünün akılda kalması sağlanmaya çalışılmıştır. Bu gibi reklamlar kadını bir cinsel nesne olarak bilinçaltına yerleştirilmesine sebep olmakta ve etik değerler erozyona uğratılmaktadır.

2.Körfez Savaşı ile Irak’ı işgal etmek isteyen Amerikan ordusu Alçak Ses Yayma Tayfı olarak adlandırılan bir yol kullanmıştır. “Irak halkına radyo programlarında düşük frekansta “direnmeniz faydasız” mesajı gönderilmiştir. Alçak Ses Ortaklığı’nın Başkanı Edward Tilton bu sistemin Irak’ta Çöl Fırtınası Harekâtında başarılı olduğunu yazmıştır.”

Bir diğer teknik ise koku kullanılarak istenilen etkinin yaratılmasıdır. Her sektör kendi alanına uygun koku çıkarır. Bir lokanta acıkma hissini oluşturan kokuları, bankalar güven aşılayıcı kokuları kullanmaktadır. Amaç kişinin orada daha fazla kalmasını sağlamak ve başka bir yerde o kokuyu duyduğunda aklına o markanın gelmesini sağlamak, akılda kalıcılığı arttırmaktır.

Bazı reklamlarda o ürünü kullanan anne ,çocuğunun sağlığını ve mutluluğunu düşünen adeta “iyi anne” olarak aktarılmaktadır. Sanki o ürünü kullanmayanlar çocuklarının kötülüklerini düşünen annelermiş gibi. Yani iyi anne o ürünü kullanır, çocuklarına hizmet eder mesajını verir. Diğer taraftan yine reklamlarda evin geçimini sağlamakla yükümlü olduğu bilinçaltımıza tanımlanan baba, eğer çocuklarına çok ürün alamazsa beceriksiz bir baba konumuna düşürülmektedir. Reklamlarda bu ürünleri almak çok kolay bir şeymiş gibi gösterilir. “Sadece …. Lira” şeklinde söylemleri çok duyarız. Bu durum çocukla ebeveyn arasındaki iletişimi olumsuz etkilemektedir.

Bütün bu örneklerden sonra 25.kare mevzusuna gelelim. 25.kare tekniği sinemalarda ve reklamlarda kullanılan bu etkileme tekniğine denir. Sinemada 24 tane kare art arda gelerek 1 saniyelik görüntüyü oluşturur. Kişiler 25.kareye de bu gizli mesajı koyuyorlar. Ancak insan gözü saniyede 24 kare algılayabildiği için bu 25.karedeki mesajın farkına varamıyoruz. Bu hızlı hızlı akan karelerin birleşmesiyle koca koca filmler çekiliyor. Çocukken arka arkaya çevirdiğimiz flipbooklardan aşinayız aslında bu olaya. 1957 yılında James Vicary, Piknik adında bir film çekiyor. Filmde her 5 saniyede bir, saniyenin 1/3000 ‘ine denk gelecek şekilde “Patlamış mısır ye” “kola iç” yazan kareler yerleştiriliyor. Patlamış mısır satışlarında %57.8’lik, kola satışlarında %18.1’lik bir artış sağlanmıştır. Ancak bu uygulama etik olmadığı için yasaklanmıştır. Ancak yine de birçok filmde ve reklamda bu teknik kullanılmıştır. Olay mantığı basittir aslında yukarıda da bahsettiğim gibi olay, kişinin ilk başta anlayamadığı ama bilinçaltını harekete geçirecek seks ve yemek gibi dürtüleri uyarmaktır.

Fotoğraf:https://listelist.com/25-kare-teknigi/

Camel sigara markasında da gizlenmiş çıplak erkek figürünü görmekteyiz. Reklamında da Camel marka sigaranın erkek sigarası olduğu açıkça vurgulanmıştır. Cinsellik açıkça belirtilmese de alıcılara hissettirilmeye çalışılmıştır.

Fotoğraf:https://listelist.com/25-kare-teknigi/

Bu teknik film afişlerinde de kullanılmaktadır.

Peki toplumun manevi değerlerini çökertmeye çalışan bu bilinçaltı mesajlara karşı neler yapmalıyız? Çocuklarımız çizgi film izlerken biz de onların yanına oturup izleyerek bazı olumsuz olan programlar konusunda tartışarak onun zihnine doğru olan bilgileri yerleştirebiliriz. Uygun olmayan reklamlarla bize sunulan ürünleri satın almayarak boykot edebiliriz. Ayrıca çocukların ve gençlerin uzun süre başında bulunarak oynadığı olumsuzluk ve şiddet içeren oyunlar yerine sosyal mesaj içeren, insanın değer yargılarını dikkate alan ya da zihin geliştirici ve üretime teşvik edici bilgisayar oyunlarının geliştirilmesini talep edebiliriz. Carl Jung’un çok güzel bir sözüyle veda etmek istiyorum:”Siz bilinçaltınızı, bilince dönüştürene kadar o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona ‘kader’ diyeceksiniz.”

Zeynep ÖZEL

KAYNAKÇA:

1) https://listelist.com/25-kare-teknigi/

2) https://icimdekikaos.blogspot.com/2017/01/bilincalti-mesaj-gonderme-teknikleri-ve.html

3) https://www.uplifers.com/her-sey-beynimizde-basliyor-bilincalti-hayatimiza-nasil-etki-eder/

4) https://www.milliyet.com.tr/pembenar/a-nilgun-aktas/bilincalti-hakkinda-ne-biliyoruz-

5) Küçükbezirci, Yağmur. Bilinçaltı Mesaj Gönderme Teknikleri ve Bilinçaltı Mesajların Topluma Etkileri. Ankara. International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/9 Summer 2013