DOĞAL AFETTE BESLENME

Busemzlm
Sağlık Öğrenci Forumu
3 min readJul 4, 2022

Doğal ve insan kaynaklı gerçekleşen afetlerde bireylerin yaşam gereksinimleri olabildiğince karşılanmalıdır. Bu gereksinimlerin karşılanma sürecinde afetin akut (kısa süreli) mu yoksa kronik (uzun süreli) mi olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Deprem gibi yıkıcı ve ülkemizde sık görülen çevresel kaynaklı afetlerde organize olmak hasarı en aza indirecek önlemlerdendir. Afetin safhalarını önemsemek organize olabilmenin belirli şartıdır.

Afet Safhaları

Afette safhalar dörde ayrılır:

• Hiperakut Safha (0–48 saat),

• Akut Safha (2–7 gün),

•Subakut Safha (1–4 hafta),

•Kronik Safha (1 ay ve sonrası).

Hiperakut safhada öncelik kurtarma, yerinde sağlık yardımı ve temiz su teminidir. İlk günlerde hazır gıdalar sunulurken akut safhasında geçici mutfaklardan yararlanılır. Kurtarma çalışmaları devam ederken hijyen koşulları karşılanır. Daha sonra subakut evreye geçilir. Bu evre barınma ihtiyaçlarının karşılandığı, besin ve psikolojik desteğin sağlandığı evredir. 1 ay ve sonrasında devam eden sürece kronik safha adı verilir. Bu safhada kısa dönem iyileşme çalışmaları yetersiz kalır. Uzun dönemli iyileşme projelerini, kalıcı konut ve eğitim desteğini içerirken rehabilitasyon sürecinin devamı da sağlanır.

Bu süreçlerde beslenme hizmetlerinin, halk sağlığının korunması ve düzeltilmesinde su götürmez bir önemi vardır. Bu hizmetler başta belirtildiği üzere bir organizasyonla düzenlenir. Beslenme organizasyonları; besin güvencesini sağlar. Enerji ve besin ögelerinin gereksinimini karşılar. Bireyin fiziksel özelliklerine ve risk durumuna göre beslenme şeklini düzenler. Risk durumuna göre beslenme şeklini belirlemek, risk gruplarını belirlemekten geçer. Bu gruba 0–5 yaş arası çocuklar, gebe ve emzikli kadınlar, yaşlılar girmektedir. Bu gruptaki bireyler için zenginleştirilmiş gıdalar önerilir.

Uzun ve Kısa Dönem Beslenmesi

Bu iki dönemde de esas görevi diyetisyenler üstlenir. Besinlerin tazeliğinin sağlanmasından, yiyecek ve diyetlerin hazırlanmasından, pişirim ve dağıtım aşamasında dikkate alınması gereken sağlık koşullarının kontrolünden sorumludur. Depolama ve tüketim kayıtlarının yanında yemek yiyen afetzedelerin kayıtlarının tutulmasında görevlidir.

Risk grubuna giren bireylerin beslenmeleri ayrıca kontrol altında olmalıdır. 0–6 aylık bir bebek için anne sütünün karşılanması, eğer anne sütü karşılanmıyorsa hijyen koşullarına uygun şekilde hazırlanmış mamalar ve tahıllı çorbalar başlıca önem arz eder. Gebe, emzikli ve yaşlı bireyler için yoğurt ve yumurta gibi protein içeriği yüksek gıdaların, normal öğüne eklenmiş taze meyvelerin tüketimine dikkat edilir. Yapay beslenme sonucu oluşan malnütrisyon bebek ölümlerini ve hastalıkları arttırdığından anne sütünün önemi daha çok göz önünde bulundurulur. Anne sütü hem steril hem de oldukça besleyici olduğundan emziren anne olabildiğince teşvik edilmelidir. Bir diğer hayati önem taşıyan suyun klorlanması da oldukça önemlidir. Suda rezidüel klorun 0,3–0,5 mg/L olması önerilir.

Normal bir bireyin günlük enerji gereksinimi 2100 kcal olarak idealize edilmiştir. Uygulanan diyette en çok tahıl ve kurubaklagil sunulur. Bu katı gıdaların yanında verilen baharatlar alerjen etkilere karşı genel mutfakta bulunmamalı, ailelere ayrıca dağıtılmalıdır.

İlk günlerde (kısa dönem) gönüllü olarak yürütülen yardım çalışmalarında temin edilen gıdalar büyük önem taşır. Özellikle ilk saatlerde temin edilen çay, çorba gibi sıcak içeceklerin tüketilmesi psikolojik açıdan yardımcıdır. Bunun yanında hazır, dayanıklı ve tüketimi kolay gıdalar sunulur. Açlığı uzun süre giderici, enerji ve vitamin açısından önem taşıyan tahıllar afetzedelerin kısa dönem beslenmesinde vazgeçilmezdir. Protein içeriği yüksek olan süt ve süt ürünleri ile temiz su temini bu dönemin daha sağlıklı atlatılmasında büyük rol oynar.

Afetzedelerin uzun süreli beslenmelerinde ise özel diyet ürünleri, zenginleştirilmiş gıdalar, et, balık, kuru yemişler ve ilk dönemde yer alan tahıllarla süt ürünleri bulunur. Merkezi mutfaklar kurulur. Öncesinde çabuk bozulmayan gıdalar temin edilirken ilerleyen süreçte soğuk hava depoları kullanılır. Çabuk bozulan ama besin değeri yüksek gıdaların tüketimine başlanır. Mineral, vitamin, yağ, karbonhidrat ve protein içeriği yüksek olan dayanıklı gıda tüketimi kontrollü şekilde sürdürülür. Seçilen besinlerin kültürel açıdan ve iklime uygunluğu göz önüne alınır. Bu gibi unsurları göz önüne almak gıda israfını önlemektedir.

KAYNAKÇA

  1. ÖZCAN, F. Ö., & Özlem, A. T. E. Ş. (2021). Doğal afetlerde gıda ihtiyaç durumunun değerlendirilmesi ve beslenme müdahaleleri: Deprem örnekleri açısından incelenmesi. Sağlık Akademisyenleri Dergisi, 8(4), 337–341.
  2. https://images.app.goo.gl/t3C2MEeHYdZyjrQ6A

--

--