UYUŞTURUCU MU ŞİFA MI? PAPAVER SOMNİFERUM

Gülben Polat
Sağlık Öğrenci Forumu

--

Gelincikgiller familyasından olan haşhaş (papaver somniferum) hem yazın hem de kışın ekilebilen otsu bir bitkidir. Ülkemizde Afyonkarahisar başta olmak üzere 13 ilimizde yetiştirilmektedir. Bitkinin kökeni Neolitik Çağ’a dayanmaktadır. Neolitik Çağ’da birçok kalıntının bulunmasıyla Batı Avrupa’da evcilleştirilip Anadolu’ya yayıldığı düşünülmektedir. Ayrıca Hitit Dönemi tanrıçası Kubaba’nın sembolleri de bitkinin Anadolu’da tanındığının göstergesidir.

Mor renkli bitkimizin tarihi kökeninden sonra da mucizevi özelliklerine birlikte bakalım. Acaba sizler ne düşüneceksiniz papaver somniferum hakkında, okuduklarınıza şaşıracak mısınız?

Herkesin de bildiği üzere haşhaş tohumlarından haşhaş yağı olarak bilinen yağ elde ediliyor. Haşhaş yağının potasyum , E vitamini ve omega 3 bakımından zengin olduğu belirlenmiştir. Bu zenginliklerin öncülüğünde saçların sağlıklı uzamasını sağlar, cildi yeniler ve besler. Potasyum bakımından zengin olması kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur. Haşhaş tohumlarındaki çinko ve antioksidan içeriği görüş alanının iyileştirilmesine yardımcı olur ve maküler dejenerasyon gibi göz hastalıklarına karşı korur. Zengin bakır ve demir içeriği eritrosit yapımını uyarır bu da anemi ve kanla ilgili birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olur. İçerdiği kalsiyum, demir, magnezyum mineralleri ile beyin işlevselliği gelişir ve artar. Beyin aktivitesini ve sinir hücrelerinin gelişimini düzenler. Presinaptik nöronlarda nörotransmitter üretimine yardımcı olur. Yüksek oranda diyet lifi içerir. Bu yüzden kabızlık ve diğer sindirim sistemi ile ilgili hastalıkların önlenmesinde rol oynar. Faydaları sadece bunlarla mı sınırlı? Tabii ki hayır. En önemlisi ölüm oranlarının en büyük sebebi akut MI riskin azalttığı öne sürülmüştür. Bundaki en önemli faktör ise omega 3 ve omega 6 yağ asitlerini içermesidir.

Sizce bu bitki sadece tohumdan oluşuyor ve bizde ondan mı yararlanıyoruz? Mor renkli mucizevi bitkimizin bir de kapsülü var. Olgunlaşmamış kapsüllerin çizilmesiyle beyaz renkli bir süt akar. Bu sütün içerisinde yaklaşık 20 kadar alkaloid bulunur. Bu süt bir süre sonra katılaşıp esmerleşir. Özel bıçaklarla bir araya toplanıp ‘sakız’ adını alır. Bu sakız yoğurulur ve opium (afyon) adını alır. Afyonun keskin, hoş olmayan bir kokusu ve acı bir tadı vardır. %10 morfin, %5 kodein ve %6 narkotin bulunabilmektedir. İçerisinde bulunan yaklaşık 20 çeşit alkaloidden bilinen ve en zehirlisi morfindir. Alkaloidler dışında şeker, protein ve kauçuk yağı da içerir. Peki bu türevler hiç mi kullanım endikasyonu dışına çıkıp suistimale uğramıyor? Elbette uğruyorlar. Bu durumun önüne bir nebze de olsa geçmek için ülkemizde morfin ve türevleri, sentetik agonistler ve karma etkili parsiyel agonistler eczanelerde kırmızı reçete ile satılmaktadır. Bir istisnası olan Tramadol yeşil reçete ile eczanelerde satılmaktadır.

Sağlıktaki Kullanım Endikasyonları

Hastanelerde yaygın olarak kullanılan morfin, kodein, dekstrometorfan gibi afyon türevleridir. Afyon türevleri gerek ağrı kesici gerek öksürük kesici (antitusif) etkilerinden faydalanılarak sağlık alanında kullanılmaktadır. Ayrıca antidiyareik etkisiyle de sıkça faydalanılmaktadır. Bu türevler, yutularak, çiğnenerek veya sigara ile içilerek kullanılır. Kısa süreli keyif verir. Ağrıları keser, günlük sıkıntıları zihinsel durgunluk verdiğinden dolayı unutturur. Ancak bu keyif evresinden bir süre sonra halsizlik, mide bulantısı ve baş ağrısı başlar. Fazla miktarda alınması sonucu kişiyi koma haline sokabileceği gibi ölümüne de neden olabilir. Fazla miktar morfin için 60mg ve üzerinde solunum deprese edici etkiler ortaya çıkarır. Ancak bu etkilerine karşı tolerans gelişebildiği için yüksek dozlara çıkabiliyor. Morfin zehirlenmelerinde gözde toplu iğne başı pupil görüntüsü oluşur bu etkisine miyozis denir ve buna karşı tolerans gelişmez. Sindirim sistemi üzerindeki antidiyareik etkilerine karşı da tolerans gelişmemektedir. Konvülsiyon yapıcı etkileri de bulunur, bu yüzden koma tablosuna yol açar.

Afyon türevlerinden bu kadar bahsettikten sonra şunu da söyleyelim; ülkemizdeki haşhaş üretimi olmasına rağmen afyon üretimi yasaklanmıştır.

Şimdi siz karar verin. Haşhaş uyuşturucu mu yoksa şifa mı ya da her ikisi de mi?

--

--