Hayatın sesini gece duyanlara

ecem hanay
sade
Published in
2 min readMay 5, 2018

Yine herkes uyumuş. Bir sen ayaktasın. Evlerin bir bir sönen ışıkları güvensizliğini de biraz arttırmış. Ama sokak lambaları hala yanıyor. Pencereden bakıyorsun. Gökyüzünü yine perde inmiş. Yıldızlar titrek ışıkları ile kim bilir nerelerden mucize tılsımı saçıyor. Dilekler tutulsun diye ama hiçbiri kaymıyor. Mıh gibi çakılı kalmış sanki. Ay da görünürlerde yok. Yani bir sen varsın, bir de belki seni uzaklardan gören yıldızlar. Gökyüzünün efendisi ruhunun yörüngesi.

Düşünüyorsun, insan gece daha başka, daha derin düşünür çünkü. Ama işin içinden bir türlü çıkar yol bulamaz. Nereden yol bulsa sonu hep çıkmaz sokak. Geri dönse, ee biraz yorgun haliyle, ileri de gidemez ki adımlar sabitlenince. Kalsa bir dert, gitse ayrı dert. Gitmeyi seçer, hayatı yaşamak her zaman cazip gelir. Ama hayatı yaşamak nedir. Daha doğrusu hayatın anlamı nedir?

Çizim: Sinem Burhan

Varoluşun sırlarını biraz anlasa aslında, belki gerisi gelecek ama o da olmuyor. Pencere önünde karanlığı deliyor gözleri, hayat yok. Uykunun kollarında herkes, herkes uyurken sen niye dünyayı sırtına almışçasına cefasını çekiyorsun ki diyor iç sesi? Sanki dünya da bir tek sen varsın. Milyonlarcası var, çoğu yararsız. Geri kalanı da hep meşgul. Hayatı sorgulamaya vakitleri yok. Sen boş gezenin bol kalfası, çırağı her neysen. Niye bu kadar düşünüyorsun? Uçuk uçuk hayaller kursana, gezip dolaşsana, görüp eğlenince mutluluk dolsana. Sana mı kaldı sanki dünya? Zaten elbet bir gün bırakacaksın nasılsa. Şimdiden yavaş yavaş ayrılık lafları etmeye başla. Hayat an’da. Şimdi şu anda. Dünmüş unutuyorsun. Yarınmış bazen hayalini bile kurmuyorsun. Şu an dasın. Hayat bu, bu kadar. Ne yapsan, ne söylesen yanına kar.

Hayat anlamsız onu sen anlamlandıracaksın demişler. Evet öyle. Her anını keyifle geçirdiğinde, her anına yapabildiğin kadar unutulmaz bir an eklediğinde her şey güzelleşiyor. İçin güzelleşiyor, düşüncelerin güzelleşiyor, sonra sen güzelleşiyorsun. Işıl ışıl bakıyor gözlerin, saçların daha canlı, gülüşün daha bir kalbe dokunuyor o zaman. Sen seni her andan iyiliğe yontuyorsun. Kendinden daha güzel bir ben yaratıyorsun. törpülenmek güzel, omuzlarındaki yükü yavaşça bırakmak ve özgür olmak güzel. Akış daha da güzel. Bırak artık müdahale etmeyi. Olan olsun, olmayan zaten geri dursun. Sen kendine bak. Esas önemlisi “Sen kendinle mutlu musun?” Bırak onu bunu. Mutluysan ne mutlu, hayata tüm kollarınla sarıldıysan sakın bırakma, güç aldıkların hep yanında, mutlulukların ruhunda kalsın ve hayatına aksın. Mutsuzsan zaten hiç uğraşmayasın, sen bu hayatı anlamamışsın.

Pelin Özcan

--

--