Ürün Yöneticisi (PdM) Aynı Zamanda Proje Yöneticisi (PjM) Midir?
Ürün yöneticiliği ve proje yöneticiliği ayrı yetenekler gerektiren işler olmasına rağmen, ürün yöneticileri gerçek hayatta çoğu zaman proje yöneticiliği de yapar.
Ürün yöneticisi doğası gereği farklı ekiplerle iletişim halinde bulunur ve müşteriye sunulacak özelliklerin “olması gerektiği gibi” geliştirildiğinden emin olur. Bu günlük iş hayatı devam ederken proje yönetimini de yapıyor olması, küçük bir iş gibi görünebilir.
Gerçekler ise farklıdır.
Proje Yönetim Enstitüsü’ne (PMI) göre proje yönetimi şöyle tanımlanır (Kaynak: Project Management Institute):
Bir proje, zaman içinde tanımlanmış bir başlangıç ve bitişe ve dolayısıyla tanımlanmış kapsam ve kaynaklara sahip olması nedeniyle geçicidir. Bir proje, rutin bir operasyon değil, tek bir hedefi gerçekleştirmek için tasarlanmış belirli bir dizi operasyon olması bakımından benzersizdir. Dolayısıyla bir proje ekibi genellikle birlikte çalışmayan, bazen farklı kuruluşlardan ve birden fazla coğrafyadan kişilerden oluşur.
Bir ürün ve ürün yöneticisinin kitap tanımı olmasa da, pek çok içerikten aşağıdaki gibi kısa bir tanıma ulaşabiliriz (Kaynak: ProductPlan):
Ürün yönetimi, bir şirketin ürününün veya ürün gruplarının geliştirilmesini, pazara sunulmasını, sürekli desteklenmesini ve iyileştirilmesini stratejik olarak yönlendirme uygulamasıdır. Ürün yönetimi, tek odağı ürünün “başarısı” olan ve bu başarıya katkıda bulunan işlevsel fonksiyonların üretkenliğine katkıda bulunma uygulamasıdır.
Bu iki tanım daha da genişletilebilir ancak bu kısa tanımlara rağmen çok temel iki farklılık pırlanta gibi parlamaktadır:
Proje bakış açısı, belirli bir zaman periyodu içinde elde edilmesi gereken çıktıya ulaşmaya çalışır.
Proje yönetimine göre ulaşılması gereken sonuç, bu sonuca nasıl ulaşılacağının kapsamı ve eritilebilecek bütçe en baştan belirlidir. Elde edilecek çıktı ve izlenmesi gereken yollar belli olduğu için geriye zaman, insan gücü ve paydaş gibi işlevsel organların planlanması kalır. Bu üçlü içinde en güçlü unsur zamandır. Proje yönetiminde zamanın bir kere telaffuz edilmesi, ilgili tüm ekiplerin o tarihe göre tüm planını yapmasını ve kaynaklarını yönetmesini gerektirir. Proje yönetimi, ekiplerin verilen zaman planı içinde belirlenen kaynak ile çıktıya ulaşabilmesi için takipte kalır — en kabaca tabiriyle –. Çünkü telaffuz edilen tarihe uyulamayan bir durumun oluşması şirket ve iş hedefleri için çok büyük sorunlara yol açabilir. Özellikle büyük şirketlerde, zaman planındaki aksaklığı dengelemek veya kapsam dışı bir değişikliği yönetmek çok zordur. Bu durumla karşılaşıldığında, çoğunlukla, kaliteden ödün verilmesi gerekir çünkü çıktı zamanında elde edilmelidir. Bu nedenlerle, özellikle büyük şirketlerde ve çok paydaşlı projelerde zaman planına uyum kritiktir.
Ürün bakış açısı, kaliteli bir ürüne ve hedeflenen başarıya ulaşmak için gerekli sonuçların elde edilmesi için çalışır.
Proje yönetimi bakış açısında, bir ürün yöneticisi olarak en çok zorlandığım konu başlığı “çıktının ve çıktıya nasıl ulaşılacağının önden belirlenmiş” olması. Çünkü, ürün yönetimine göre asıl hedef “amaçlanan sonuca” ulaşmaktır. Amaçlanan sonuca ulaşmak ise zaman planı keskin çizgilerle belirli olmayan, çoğu zaman birden fazla çıktı ile ulaşılan, inişleri çıkışları olan bir yoldur. Tabi ki, amaçlanan sonuç için elde edilmesi gereken çıktılar belirlenir, bunlar belirli stratejik planlar dahilinde yapılır (proje yönetiminde olduğu gibi), ancak bu çıktıların sonuçlarının amaçlanan sonuçlar olup olmadığı takip edilir ve gerekirse sonraki aksiyonların önceliği değiştirilerek veya aksiyonların kendisinde değişiklik yapılarak sonuca ulaşılmaya çalışılır. Yani, dene-ölç-öğren-dene döngüsü içinde nasıl uygulandığı ve kaç kere denendiğine bakılmadan hedeflenen sonuca ulaşıldığından emin olunur.
Sadece bu paragraf ile değerlendirdiğinizde sanki ürün bakış açısında “zaman” ve “kaynak” sınırsızmış gibi görünür. Ancak, başarı doğru kitleye doğru çıktıyı doğru zamanda doğru yol ile iletildiğinde elde edilebilir. Yani, ürün yönetimi proje yönetimine ihtiyaç duyar.
Diğer taraftan, sadece proje yönetimi gözlüğü ile baktığınızda, elde edilen çıktılar hedeflenen sonuçları veriyor mu bilemezsiniz. Yani, proje yönetimi son kullanıcı için değerli olan çıktılar elde etmekte ürün yönetimine ihtiyaç duyar.
Küçük bir örnek vakti
Yazılım ürünü yerine fiziksel bir ürünün üretimi üzerinden küçücük bir örnek ile yukarıda anlattıklarımı açıklamak isterim.
Cam ürünleri üreten bir şirket minimalizm bakış açısına uygun yeni bir ürün kataloğu oluşturmak istesin. Müşteri kitlesinin beğenisini, şirketin vizyonunu göz önünde bulundurarak, minimalist ürün fikirlerinin araştırılması için ürün yöneticisine ihtiyaç duyulur. Ürün yöneticisi, araştırmaları yapıp olası ürün fikirlerini ortaya çıkartır. Pazara sunulacak yeni ürünler belirlenip pazara sunulma adımları netleştikten sonra, bu ürünlerin piyasaya sürülmesinin kaynağını, bütçesini ve zaman çizelgesini yönetmek ve denetlemek için proje yöneticisine ihtiyaç duyulur.
Konuyu biraz dağıtmış olsam da proje ve ürün bakış açılarının genel anlamda anlaşılması, asıl sorumuzun cevabına ulaşmamız için önemliydi.
Daha geniş bir örnek ile proje ve ürün yönetimi bakış açılarını anlatmaya çalışacağım. En sonunda, sorumuza beraber cevap vereceğiz.
Senaryo
Astroloji ile ilgili bir web sitesi, mobil uygulaması, bloğu olan ve astrolojiyle ilgili çeşitli ürünler de satan bir şirkette ürün yöneticisi olduğunuzu varsayın. Ürün yöneticisi olarak dahil olduğunuz ekipte, proje yöneticisi ve tasarımcı bulunuyor, ayrıca beraber çalıştığınız geliştirme ekibi de var.
Web sitesi ziyaret sayılarını incelerken, ziyaret sayısında geçen senenin aynı dönemine göre 22% düşüş olduğunu gözlemlediniz. Ayrıca, geçen hafta satış ekibi ile yapılan toplantıda, en çok satan ürünlerden biri olan yıldız haritası tablosunun satışında azalma olduğundan bahsedilmiş olsun.
#Ürün yöneticisi sonuca proje yöneticisi çıktıya odaklanır.
PdM-> Ürün yöneticisi olarak, bu iki konu arasında bir bağlantı olup olmadığını incelemeye karar verdiniz. Web sitesinin ziyaret sayısının düşmesi ile ürün satışlarının azalmış olması birbirini tetikleyen normal bir akış gibi görünüyor ancak araştırmanız sırasında gördünüz ki ürünlerin sepete eklenme oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 35% daha az. Bunun neden kaynaklandığını anlamaya ihtiyacınız var.
Son zamanlarda web sitesinde ve satıştaki ürünlerin sayfasında gezinen müşterilerin oturum kayıtlarını izlediğinizde, gezinme deneyiminde bir sorun görmediniz. Daha sonra, müşterilerin nereye tıkladığını ve ne kadar kaydırma yaptığını görmek için ısı haritalarına baktınız. Ürünlerin listelendiği sayfada satın alma butonlarına tıklanma ve kaydırma ısı haritası normal görünüyor. Ürünün detayındaki satın alma butonuna tıklanma ve sayfada kaydırma yapmada bazı durumlarda problem olduğunu gördünüz. Biraz daha detaylı incelediğinizde, sene başında yeniden tasarlanarak yayına alınan, ürün detay sayfasında ürün resmine ait alanın boyutunun, akıllı bir algoritmaya göre dinamik olarak belirlenmesi özelliği nedeniyle, ürün açıklamasının okunamadığını gözlemlediniz.
Bu deneyim, kişiselleştirilmiş astroloji ürününün oluşturulması sürecini iyileştirirken, tüm kişiselleştirilmiş bilgiler girildikten sonra ürün açıklamasının okunmasını zorlaştırıyor ve müşteri satın alacağı ürünün detayını rahatlıkla kontrol edemediği için satın alma işleminden vazgeçiyor.
Bu bulguları ürün ekibi ile paylaştığınızda, ürün detay sayfasında ürün açıklamasının daha net okunabilmesi ve satın alma butonuna erişim için yeni deneyim çalışmaya ve bu sayfaya SSS bölümü eklemeye karar verdiniz.
Problemi keşfedip nasıl çözüleceğine karar verdiğinize göre artık proje yöneticisi devreye girebilir.
PjM-> Farklı ekiplerdeki farklı konularının takibini yapan proje yöneticisine bu konu da iletilir. Proje yöneticisi, web sitesinde deneyim değişikliğinin yapılması ve SSS’in hazırlanabilmesi için gerekli iş adımlarını ürün yöneticisi ile belirler. İş adımlarının vaktinde tamamlanıp tamamlanmadığını, herhangi bir darboğazla karşılaşılmadığından emin olmak için iş akışlarını takip eder, gerektiğinde kırımızı bayrak kaldırarak her şeyin planlanan şekilde gitmesini sağlar. Diğer taraftan, ilgili tüm paydaşların yapılacak değişiklikten haberdar olduğundan emin olur ve çeşitli koordinasyonları sağlar. Örneğin: Sayfadaki yeni deneyim ile değişen bilgilerin markaya uygun olup olmadığını teyit edebilir veya SSS bölümünde markayı yasal olarak tehlikeye sokabilecek herhangi bir iddiada bulunulmadığından emin olur gibi.
Ara Not: Ne kadar da iç içe geçmiş bir iş paylaşımı var değil mi? Eğer bir PjM ile çalışmadıysanız, PdM olarak, çıktıyı ilgilendiren pek çok başlıkla ilgili konu da sizin sorumluluğunuzda oluveriyor. Sonuçta, “PdM iş birimleri, teknoloji ve ürün arasındaki boşlukları doldurur.” diyen yine bendim.
Sonuç: Sonuç olarak, ürün yöneticisi web sitesi ziyaret sayısının artışı — satın alma deneyiminde sorun yaşayan müşterinin geri gelmesi — ve yıldız haritası ürününün satış rakamlarının artması ile başarıyı değerlendiren kişi olacak. Proje yöneticisi ise, değişikliklerin web sitesine zamanında ve planlanan kaynak ile uygulanması üzerinden proje yönetiminin başarısını ölçecektir. Proje yöneticisi için, çıktının oluşturduğu etki önemli olmayacak, çünkü takibini yapmasını gereken başka projeler var.
#Ürün yöneticisi, müşterisi için değerli olanı ve doğru zamanı belirler, proje yöneticisi zamanı yönetir.
PdM-> Ürün yöneticisinin yapılacaklar listesinde her zaman pek çok iş bulunur. Şu anda da beraber çalıştığınız geliştirme ekibi, satın alınan ürünlerin kargo takibinin web sitesi üzerinden yapılabilmesi için geliştirme yapmaya devam ediyor. Tam bu aşamada, yukarıdaki bulgularınız oldu, sonrasında çözüm yollarınızı ve yapılacakları yukarıdaki gibi belirlediniz. Ancak bir karar vermeniz lazım: Geliştirme ekibi kargo takibi ile ilgili geliştirmeye devam mı etsin, ürün detay sayfasındaki sorunu çözüp, SSS bölümünü mü eklesin, yoksa yapılacaklar listesinde bekleyen satış kampanyasını mı hayata geçirsin?
Tüm verilerinizi değerlendirip, müşterinizin güven unsurunu ve ürün satış gelirlerini düşündüğünüzde, ürün ve satış ekipleri ile de görüşmeler yaparak, ürün detay sayfasındaki düzenlemenin ve SSS eklemenin daha değerli olduğuna karar verdiniz. Artık önceliğiniz belirlendi.
Ayrıca önünüzde Kasım ayı ve yıl başı dönemi bulunuyor, yani ürün satışlarının en çok arttığı dönem. Kasım ayından önce belirlenen düzenlemelerin yayına alınması gerekiyor ki yapacağınız düzenlemenin etkisini ve faydasını fazlasıyla görün.
PjM-> -> 1.Kasım tarihi belirlendikten sonra, proje yöneticisi belirlenen düzenlemelerin geliştirilmesine ne zaman başlanacağı, eforu ve kaynağı ile ilgili çalışmalara başlar. 1.Kasım tarihine geliştirmelerin yetişmesi için ne kadar kaynak kullanılması gerektiği, hangi ekiplerin destek vereceği, birbirine bağımlı çalışan ekipler arasındaki zaman koordinasyonu gibi konuları yönetir. Ekibin destek verdiği başka projeler varsa, bunların 1.Kasım tarihine olan riskini değerlendirir; ekibe gerekli olan zamanı kazandırabilmek için diğer projelerdeki süreçleri ve zaman akışlarındaki yeni planlamaların koordinasyon sağlar.
Sonuç: Ürün yöneticisi, müşterisine ve şirketine değer katacak özellikleri önceliklendirerek bu özelliklerin müşteriye testlim edilmesi gereken en doğru zamanı belirler. Proje yöneticisi, belirlenen son teslim tarihinin önemini ve nedenini anlayarak, belirlenen zaman çizelgesi içinde son teslim tarihine ulaşabilmek için iş akışlarını yönetir.
#Ürün yöneticisi devamlılık gösterirken, proje yöneticisi o ürün ile ilgili sınırlı bir kapsam ile ilgilenir.
PdM-> Ürün yöneticisi olarak, değişiklikler web sitesine yansıdıktan sonra, keşif sırasında incelediğiniz ve gözlemlediğiniz bulgularda düzelmeler var mı takip etmeye devam edeceksiniz. Ürün detay sayfasında kişileştirilmiş ürünü oluşturmak, oluşturduğunuz ürünün detayını incelemekte hiçbir problem görünmüyor, ürünlerin sepete eklenme oranı gittikçe artıyor; yılın aynı zamanına göre 35% daha az olan oranınız 27%’e düştü. Hatta SSS’in tıklanma oranı ile ürününü sepete ekleyenlerin oranları yakınlık gösteriyor. Bu durum, ürün satın alındıktan sonra çağrı merkezine gelen çağrı sayısındaki düşüşü de açıklıyor. Yani, elde ettiğiniz çıktılar amaçlanan sonuca hizmet ediyor gibi görünüyor, üstelik pozitif bir yan etki olarak çağrı merkezine gelen çağrı sayısında da bir düşüş var.
PjM-> Proje yöneticisi, belirlenen özellikler web sitesinde yayınlandıktan sonra başka bir projenin yönetimi ile devam etti.
Proje yönetimi, ürün yönetimine göre çok çok eski ve bilgi birikimi olan bir alan. Özellikle fiziksel ürün üretiminin lineer bir yapıya (başla-> tasarla-> planla-> uygula->kontrol et-> bitir) sahip olması, proje yönetimini kritik hale getirir: Telefon gibi pek çok parçanın üretilmesi ile oluşan bir ürünün üretiminde, kaynak, zaman, risk, bütçe, paydaş koordinasyonu gibi konular hayati önem taşır.
Aynı lineer yaklaşım yazılım geliştirme sürecine uygulandığında, proje yönetimi yine aynı hayati öneme sahip olur. Ancak yazılım geliştirme sektöründe, özelliklerin yayına alınması için bütün parçaların beklemesine ihtiyaç olmadığının keşfi ile proje yönetimi yazılım geliştirme sektöründen usulca uzaklaştı ve yerini galiba ürün yönetimine bıraktı.
İş ilanlarında istenen özelliklerin farklılıkları, farklı yeteneklerin gerekliliği ve kitap tanımlarının kendisi, PdM ve PjM rollerinde farklı insanların olması gerektiğini açıkça gösterir. Ancak yukarıdaki senaryoda ve bunun gibi pek çok yazılım geliştirme senaryolarında, bu iki rol kaçınılmaz olarak birbirine karışır, sorumluluk çizgileri belirsizleşir. Özellikle Agile ve Scrum gibi yapıların içinde çalışan bir ürün yöneticisinin sonuçtan sorumlu olduğu kadar, geliştirme iş listesinin yönetiminden, işlerin önceliklerinden ve dolayısıyla geliştirme planından sorumlu olması, proje yönetimi sorumluluklarının doğal yollarla ürün yönetimine enjekte olmasına neden olur.
Bu doğal difüzyon, şirketler için “Ürün yöneticim var neden proje yöneticim olsun ki?” sorusunu ortaya çıkartabilir. Ancak görünen o ki, proje yöneticisi ve ürün yöneticisi yazılım geliştirmenin farklı yönlerinden sorumlu. Büyük şirketler (Apple, Meta, Netflix) veya çok fazla ürünü olan şirketler, bu iki rolü birbirinden ayırmaya devam ediyor, ancak orta-küçük ölçekli şirketler bu iki rolü tek bir uzman üzerinde birleştiriyor. İki sorumluluğun parça parça birleştirilmesinin orta-küçük ölçekli şirketlere kazandıracağı hız ve esneklik çok büyük bir avantaj dahi yaratabilir. Öte yandan, parça parça birleşen sorumluluklar nedeniyle dokunulamayan alanlar oluşacağından, bu ortaklaşma her zaman başarılı olmayabilir. Her iki rolün her daim bir arada bulunmasının da sorumluluk alanları iyi belirlenmediği durumda yaratacağı olumsuzluklar çeşitlilik gösterebilir.
Sonuç olarak, şirketler her iki rolün avantajlarını kullanabilmek için, çeşitli senaryolarda denemeler yaparak PjM ve PdM rollerinin bir arada çalışmasını gerektiren durumları ortaya çıkartabilir. Kazan-Kazan taktiği ile, şirket çıktıdan fazlaca değer elde ederken, çalışanlara uzmanlık alanlarını kullanabileceği alanlar da açılmış olur.
PdM ve PjM rolleri için iki farklı bakış açısına ait yazıları Bonus bölümüne bırakıyorum. Keyifli okumalar!