Ürün Yönetimi (PM) ve Kullanıcı Deneyimi Tasarımı (UX): İş Birliğinin Gücü

Hilal Rabia Yayla Koser
Sahibinden Technology
7 min read3 days ago

Gerçekten sevilen ve tutulan ürünler, problemleri çözme şekilleri ve bunu eğlenceli bir alışkanlık haline getirmeleriyle vazgeçilmez olurlar.

Örneğin, iPod; Walkman ve CD çaları yok eden bir buluş oldu. Ardından Spotify; Winamp ve Fizy gibi platformları geride bıraktı. Bu ürünlerin başarısında teknolojik atılımların payı büyük olsa da Spotify’ın “Haftalık Keşif” özelliği gibi yenilikler, kullanıcı alışkanlıklarını değiştirmede önemli rol oynadı. Hangimiz Pazartesi sabahı otobüste Spotify’ın bize ne önerdiğine bakmadık ve bunu arkadaşlarımızla paylaşmadık ki. İşte bu gibi özellikler, iyi anlaşılmış kullanıcı ihtiyaçlarını alışkanlıklara dönüştüren tohumlardır.

Çok sonradan öğrendim; Spotify, 2008 yılında Apple’ın App Store’unu dış uygulamalara açması ile mobil uygulama olarak yayınlanmış ve 2012 yılında masaüstü uygulamasını çıkartmış. 2021'de ise masaüstü uygulaması deneyimini yenilediğini, kısaltarak paylaştığım şu sözlerle duyurdu:

Since the desktop experience served as the original window to the world for Spotify, this was not a task we took lightly. It took months of tests and research, talking to users, and gathering feedbacks...
With this redesign, we’re combining the technical opportunity of a modern and scalable web player together with a cohesive Spotify design and the features that you’ve all come to expect across the desktop app...

Bu açıklama, kullanıcı deneyimi odaklı ürün yayınlamanın ne kadar kıymetli olduğunu gösteren en samimi duyurulardan bir tanesi.

Spotify gibi, Pinterest, Google Maps ve Duolingo da kullanıcı ihtiyaçlarını iyi anlayan ve bu ihtiyaçları çok güzel tasarlayan uygulamalar arasında yer alıyor. Bu uygulamaların başarısı sadece strateji, planlama, ekonomik güç ve şanstan ibaret değil. Bu uygulamalar, deneyim tasarımı odaklı kültürü öncelik haline getiren örnek uygulamalar arasında.

PM ve UX Ekiplerinin Rolü

Photo by John Schnobrich on Unsplash

Deneyim odaklı yaratım kültürünü itme görevine, ürün yönetimi (PM) ve kullanıcı deneyimi tasarımı (UX) ekipleri öncülük edebilir.

Kullanıcı deneyimi odaklı ürünler geliştirmenin bilincinde olan bir ürün yöneticisi, tasarım ekibi ile çalışırken görünüm yerine deneyimi öne çıkaracak yönlendirmeler yapabilir. Tasarım uzmanı ise, doğru kullanıcı deneyimi için, alışılmışın dışında özellikler tasarlayarak ürünü zenginleştirebilir.

Bu çift taraflı beslemenin olması için ortak hedef paylaşımı olmazsa olmazken, farklı fikirleri ortaya çıkarma ve hayata geçirme iştahı da yüksek olmalıdır.

Ortak Hedef ve Çatışma Ortamı

Kullanıcı deneyimine uygun ürünler tasarlamak sadece prototip veya wireframe oluşturma, uygun komponenti seçme, UI çizme ve geliştirmeyi planlamanın ötesinde, ortak bir bakış açısına ve hedefe sahip olmayı gerektirir.

“Ortak hedef” konusunda aynı çizgide olmak kullanıcı ihtiyacına uygun çözümün ortaya çıkartılmasında önemli rol oynar. Örneğin, bir sayfanın aşağı kaydırılma oranını artırarak sayfanın tamamının okunması sağlamak ile sayfada anlatımı yapılan belli bir özelliğin üzerine kullanıcının dikkatini çekmeye çalışmak farklı hedeflerdir.

Aşağıdaki sorular, ortak iş hedefi belirlemekte cevaplanması gereken temel sorulardır:

  • Hangi problemi çözmeye çalışıyoruz?
  • Kimin için problem çözmeye çalışıyoruz?
  • Nasıl iyi bir deneyim sunabiliriz?

Bu sorulara verilecek cevapların aynı olmasına gerek yoktur; aksine doğru problemi tespit edebilmek ve uygun çözümü bulmak için farklı cevapların ve çatışmaların olması gerekir.

Hem UX hem PM ekipleri günbegün değişen ve kullanıcısına göre şekil değiştiren canlı organizmalar olduğundan, bir önceki deneyimin öğrenimi şu anda geçerli olmayabilir. Dolayısıyla, ekipler güvenli bölgelerin yaratıcılığı körelten tehlikeli sularında yüzmemeli, özgün bakış açılarını dinç tutmalı ve farklı fikirler üzerinde tartışarak en iyi çözüme giden ortak yolu üretmelidir.

Özgün Bakış Açısı ve Doğru İletişim

“Özgün bakış açısı” özellikle üstünde durmak istediğim bir kavram.

Ürün yöneticisi olarak, tasarımcıyla konuşurken “Bunu böyle yapmalıyız çünkü A özelliğinde daha önce böyle kullandık.” demek yerine, “A özelliğinde benzer bir deneyim daha önce tasarlanmış, bunu inceleyerek kendimize nasıl uyarlayacağımızı değerlendirebiliriz.” demek arasında çok ciddi bir fark olduğunu düşünüyorum. Bu yaklaşım, tasarımcının kendi yaratıcı fikirlerini ortaya koymasını teşvik eder, bakış açısını kısıtlamaz.

Bazen, öğrendiğimiz doğrular düşünce üretme yapımızı sınırlı bir çerçeve içinde tutsa bile, özgün bakış açısını değerli bulan ekipler, birbirlerinin görüşlerinden beslenerek daha iyi çözümler geliştirebilir.

Tasarım Özeti (Design Brief) Nedir?

Sözlü iletişim sırasında kurduğumuz “kısıtlayıcı” cümleleri düzeltmenin bir yolu var: Problemi ve beklentiyi bir de yazılı olarak Tasarım Özeti (Design Brief) ile iletmek.

Tasarım özeti, bir tasarım projesinin amacını, kapsamını, kısıtlarını, gerekliliklerini ve elde edilecek sonucunu özetleyen belgedir. Tasarım özeti, bir yol haritasıdır; neyin başarılması gerektiğini ifade eden bir rehberdir.

❗Tasarım özeti bir analiz dokümanı değildir ancak detay gibi görünse de deneyim değişikliğine neden olabilecek nüansları içermelidir.

❗Tasarım özeti, “buraya bir buton koyalım” şeklinde, yapılacak işlerin listelendiği bir görev listesi hiç değildir.

👌Bana göre iyi hazırlanmış bir tasarım özeti ise pek çok defa değişmiş olandır.

Tasarım Özeti (Design Brief) Nasıl Hazırlanmalı?

Tasarım özeti hazırlamak, analiz dokümanı hazırlamaya göre daha çok zorlandığım bir konu.

Bu özeti hazırlarken, “kapsamı” anlatmak ile “yapılacak işin şeklini” anlatmak arasında incecik bir çizgi olduğunu düşünüyorum. Kapsamı anlatırken, tasarımcının dünyasını ve bakış açısını baltalamadan anlatmanın daha etkili çıktılar oluşturduğuna inanıyorum.

Her zaman “kapsamı” anlatmak mümkün olmayabilir tabi: Bazen sadece 6 sütundan oluşan bir tablo ekrana ihtiyaç vardır. Bu durumda sütun isimlerini söylemekten başka eklenecek bir detay olmaz. Bazen de en üst seviyede fikir tanımından en ince detaya kadar bahsetmek gerekir.

Bunu yaparken bazı temel başlıkları kendimize yol haritası olarak alabiliriz.

1. Genel bakış veya amaç

Yapılacak işin genel kapsamını anlatan, işin çıkış noktasından bahsettiğimiz, konu hakkında bir fikrin oluşmasını sağlayan genel bir tanımlama yapılabilir.

Örn: Yapılacak bu çalışmada, rapor ekranlarında bulunan filtreleme alanlarının yeniden tasarlanmasını amaçlıyoruz. Mevcut durumda, kullanıcılar için filtreleme alanlarının sayısı fazla ve karmaşık, bu da kullanıcı deneyimini olumsuz etkiliyor. Yapacağımız çalışmada, kullanıcıların aradıkları filtreleme seçeneklerini hızlı ve kolay kullanabilmesini sağlamak istiyoruz.

2. Hedefler ve metrikler

Yapılacak iş ile ulaşılması gereken hedefler ve metrikler sıralanabilir.

Örn: Yeni deneyim ile, ilişkili filtreleme kriterlerini ortaya çıkarmak, bunları beraber sunmak ve kullanıcıların tıklama sayılarını azaltmayı istiyoruz. Kullanıcının beraber kullanılması gereken ilişkili filtreleri aramakla zaman kaybetmesini istemiyoruz.

3. Problem veya acı noktası tanımı

Nihai tasarım ile çözülmek istenen kullanıcı sorunu tanımlanabilir. Bu başlık aslında amaç ve hedef başlıkları ile örtüşse de bazen farklılaşabilir.

Örn: Kullanıcıların filtreleme alanlarını kullanmakta zorluk yaşaması, memnuniyetlerini azaltıyor, bu konuda Müşteri Destek ekiplerimize geri bildirim geldiğini görüyoruz.

4. Analiz ihtiyacı

Hedefe ulaşabilmek için özellikle yapılmasını istediğimiz çalışmalardan bahsedebiliriz. Bunlar kullanıcı araştırmaları, Google Analytics rapor incelemeleri, Hotjar ısı haritası incelemeleri veya kayıt izlemeleri gibi çalışmalar olabileceği gibi veriye dayalı incelemeler de olabilir.

Örn: Bu çalışma için mevcut filtreleme alanlarının deneyimini analiz etmeliyiz. Google Analytics üstündeki funnel raporlar incelenebilir. Mevcut raporlardaki filtre alanlarının kullanım oranları için veri ekibinden sonuçları istedim, sonuçlar geldiğinde bu çalışmaları birleştirebiliriz. Ayrıca isimlendirmeler veya filtre gruplamaları hakkında kullanıcı geri bildirim görüşmeleri de yapılmalıdır. Yeni filtreleme alanlarına ihtiyaç olup olmadığı raporlar bazında değerlendirmelidir.

5. Hedef ortam tanımı

Çalışmanın yapılacağı ortamı söylemek özellikle önemlidir. Bazı süreçler, web, ios, android, tablet gibi farklı cihazlarda farklı olmak zorundadır: Bir kahve makinesinin mobil uygulamasındaki ara yüzü ile kahve makinesi üstündeki ara yüzü farklı olmalıdır.

Örn: Raporların hepsi web ve responsive tabanlı çalışıyor. Ancak kargo takip raporu, sipariş takip raporu ve ödeme işlemleri raporları ios ve android uygulamamızda da bulunuyor.

6. Hedef kullanıcı tanımı

Yapılacak işi sunacağımız müşteri kitlesi için demografik veya psikolojik anahtar özelliklerden bahsedebiliriz.

Örn: Rapor sayfalarını gezen kullanıcılar, teknolojiye yatkın aktif internet kullanıcıları. Dolayısıyla bilgiye hızlı ve kolay erişim isteyen kullanıcılar olabilirler.

7. Rakip analizi veya örnekler

Konu ilgili rakiplerde yapılan çalışmalar veya benzer fonksiyon örnekleri araştırma sonucu olarak paylaşılabilir. Bu araştırmayı ürün yöneticisi yapmak zorundadır gibi bir kural olmamakla beraber, ürün yöneticisi rakipleri tanıdığı için daha kolayca bu bilgiyi paylaşabilir. Ürün tasarımcısı da farklı uygulamalardaki deneyimleri bildiği için bu deneyimlerden örnek uygulamalar çıkartabilir.

Örn: Bu özellik için, [Rakip A]’da bizimkine benzer bir uygulama olduğunu gördüm. Ancak www.xxx.com sitesindeki uygulamanın daha fonksiyonel ve kolay olduğunu gözlemledim. Senin örnek uygulamaların ile beraber değerlendirebiliriz.

8. Zaman planı

Yapılacak işin zaman planı hakkında bilgi vermek tasarım ekibinin planlamasını kolaylaştıracaktır. Unutmayın, onlar da sprint planı oluşturuyor😉 .

Örn: Bu çalışma 1.Nisan’da yayına alınacak. Bunun için 1.Mart itibariyle wireframe veya prototipleme çalışmaları gözden geçirmeye hazır olmalıdır.

9. Yayına alma süresince izlenecek adımlar

İşin müşteriye sunulmasından önce kullanıcı deneyimi tasarımı ekibinin içinde olması gereken ek süreçlerden bahsedilebilir.

  • Gözden geçirme süreçleri,
  • Prototip testleri veya A/B test süreçleri,
  • Kullanıcı testleri veya görüşmeleri,
  • Tasarım onay aşamaları

Örn: Yapılan hazırlık için farklı kullanıcı profilleri ile testler planlanarak ilerlenmelidir. Kullanılacak filtrelerdeki isimler özellikle test edilmelidir. Testler sonucunda oluşan çıktıların sonuçlarını beraber değerlendirdikten sonra, ön yüz geliştiricileri ile tekrar gözden geçirme yapıp sonrasında bir üst yöneticimize onaya gideceğiz.

Photo by Med Badr Chemmaoui on Unsplash

Daha Verimli Çıktılar Elde Etmenizi Sağlayan 3 Tüyo

⭐Yeteri kadar kısa ve öz olun: Unutmayın, yazdığınız dokümanı sizin gibi bir insan okuyacak. Dokümanı ne kadar uzun tutarsanız o kadar iyi diyemeyiz. Elde etmek istediğiniz amacınıza uygun olan detayları vermekten kaçınmayın ancak bunu yaparken gereksiz bilgiler ile doldurmayın.

⭐Belli bir düzen içinde yazmaya çalışın: Dokümanlarınızı oluştururken bir sıra dahilinde yazabilir veya kendinize ait bir düzen oluşturabilirsiniz. Böylece sizinle çalışan bir tasarımcı zaman içinde dokümanın neresinde hangi bilgiyi bulacağını öğrenecektir.

Size fikir verebilecek aşağıdaki ücretsiz taslaklardan siz de kendinize bir taslak oluşturabilirsiniz:

⭐Ekran görüntüleri, videolar veya akış diyagramları ile besleyin: Oluşturduğunuz tüm yazılı metni görseller, çizimler veya örnek kullanımları gösteren videolar ile besleyebilirsiniz. Bu kaynaklar tasarımcınızın araştırma süresini kısaltacağı gibi aklınızdakini daha iyi ifade etmenizi de sağlayacaktır. Birden fazla aşamalı tasarım süreçlerinde, süreç akış diyagramları oluşturmak da bir o kadar faydalıdır.

Ürün yöneticileri, farklı becerilere sahip insanlar arasındaki etkileşimi ve iş birliğini kolaylaştırarak, en iyi çıktıya ulaşmaya çalışır. Kullanıcı deneyimi tasarımcıları, istenen çıktıya ulaşmak için kullanıcı davranışı bilgisine dayalı olarak şirketin vizyonunu ara yüzde somutlaştırmaya çalışır. Bu ilişki özelliklerin sadece yayına alınması sürecinde değil yayına aldıktan sonra da devam eder. Ürün yöneticisi ve tasarımcı, kullanıcı geri bildirimlerini toplamak ve analiz etmek için yakın iş birliği içinde çalışır. Ürün yöneticisi, kullanıcıların yeni özelliği nasıl kullandığını ve hangi alanlarda iyileştirmeler gerektiğini belirlemek için verileri toplar ve analiz eder. Bu bilgiler ışığında, tasarımcı mevcut tasarımı gözden geçirir ve kullanıcı deneyimini daha da geliştirmek için gerekli revizyonları yapar. İkili, düzenli toplantılar ve beyin fırtınası oturumları düzenleyerek, yeni fikirler üretir ve uygulamaya alınacak olan değişikliklerin kullanıcı ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap vermesini sağlar. Bu sürekli geri bildirim döngüsü, ürünün kalitesini artırır ve kullanıcı memnuniyetini maksimum seviyede tutar.

Her iki ekipte, aynı frekansta bulunan ve birbirini besleyen kişilerin olması, ürün kalitesini artıran bir etken olduğu gibi müşterilerin severek alışkanlık haline getireceği uygulamalar oluşturmakta da anahtar rol oynadığını gösteriyor.

Kullanıcı deneyimi ekibi ile çalışırken faydalı olduğunu düşündüğünüz gözlemlerinizi, yorumlar bölümünde bırakmaktan çekinmeyin.

--

--