Ürün Yönetiminde Koçluk Şapkası

Merve Kondakçı
Sahibinden Technology
4 min readApr 4, 2023

Koçluk yaklaşımı, koçluk şapkası, koçluk yetkinlikleri benzeri terimler son zamanlarda birçok alanda karşımıza çıkıyor. Peki koçluk denildiğinde aklına ilk ne geliyor?

Bir süredir koçlukla ilgilenen, profesyonel koç adayı olarak koçluğun birçok farklı çalışma alanıyla karıştırıldığına şahit oluyorum. Bu sebeple koçluğun ne olduğuyla ilgili bir şeyler yazmadan önce ne olmadığından bahsetmek istiyorum.

Koçluk Ne Değildir?

· Terapi değildir. Koçluk sırasında psikoloji araçlarından faydalanılır ancak terapi yapılmaz.

· Danışmanlık değildir. Koç, danışanına ne yapması gerektiğini söylemez. Herkesin yürüdüğü yol farklı olduğu için herkese uygulanabilecek, daha önceden belirlenmiş yöntem veya programlar bulunmaz.

· Eğitmenlik değildir. Koç, seanslarında danışanına bir şeyler öğretmez.

· Mentorluk değildir. Koç, sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi danışanı ile paylaşmaz.

· Arkadaşlık değildir. Koçluk seansları, sohbet havasında geçen koçla birlikte dertleşildiği ya da gülüp eğlenilen zaman dilimi değildir.

Koçluk/Koçluk Yaklaşımı Nedir?

Koçluk yaklaşımı temel olarak merak etmeyi, dinlemeyi, yargısız olmayı, potansiyelin geliştirilebilir olduğuna inanmayı içerir. Danışanın gerçekten ne istediğini anlamak ve o hedefe varması için yanında yolculuğuna eşlik eder.

Koçun neyi, ne kadar bildiğinin önemi yoktur. Ulaşılmak istenen hedefe, doğru teknik ve sorular ile ulaşmasında destek olunur. Ve her zaman objektif tarafta durulur.

Koç; etkin dinleyerek, söylenmeyeni duyarak, sezgilerini kullanarak, zamanında ve doğru sorular sorarak danışanının gündemi/konusu hakkında bilgi elde edilir. Danışanın gerçekten ne istediğini anlamak ve o hedefe varması için yanında yolculuğuna eşlik edilir. Bu yolculukta danışanın beden dili, ses tonlamaları, duygu değişimlerini gözlemleyerek analiz çıkarır ve ona bu analizler yansıtılarak ayna olunur. Herhangi bir yorum ya da yargıda bulunulmaz. Danışanın farkındalığının artırılması ve hedefine ulaşmasını sağlayacak aksiyonu alması temel hedefine ulaşmaya çalışılır.

Koçluk, herhangi bir alanda öğrenme ve gelişme süreçlerinde kullanılabilir. Örneğin; satın alınmak istenen ancak karar verilemeyen bir gündem olabileceği gibi kariyer değişikliği yapmayı düşünen bir birey de koçluk hizmetlerinden faydalanabilir. İşletmeler de çalışanların performanslarını geliştirmek için koçluk hizmetleri sunabilir.

Koçluk Yetkinlikleri ve Ürün Yönetiminde Kullanım Alanları

Yetkinlik, bir şeyi yapabilme becerisidir. Yani yetkinlikleri içselleştirip sadece koçluk sırasında değil hayatın her noktasında uygulayarak, beceriler kullanılabilir ya da geliştirilebilir. Bu çerçevede baktığımda koçluk yetkinlikleri olarak tanımlanan özelliklerin, hayatın her yerinde kullanılabileceğini düşünüyorum.

Koçluk yetkinlikleri farklı maddeler ile de tanımlanabilir ancak özetle; ‘Anlaşma, Hedef Koyma ve Planlama, Dinleme, Soru Sorma, Direkt İletişim, Güven, Farkındalık Yaratma, Aksiyon Alma, Cevap Verebilirlik ve Hesap Verebilirlik’ ten oluşuyor. Çalışma alanım olan ürün yönetiminde, ürünün yeteneklerini geliştirme ve işlerde daha iyi performans göstermeye yardımcı olabileceğini düşündüğüm için özellikle 5 yetkinlik için görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

1. Anlaşma: Ürünü/özelliği neden geliştiriyoruz? İlgili çalışma sonrasında fayda/çıktı ne olacak? Burada karşılıklı olarak beklentilerde aynı noktada olma, iş çıktısı sonrası sürprizleri engelleyecektir. Anlaşmayı netleştirme ve KPI’ların belirlenmesi bu aşamayı tamamlamak için destek olacaktır. Elbette anlaşma sırasında soru sorma yetkinliğini de doğru kullanmak önemlidir.

2. Soru Sorma: Sorduğunuz soruları hiç düşündünüz mü? Sorular net mi, yargısız mı, yönlendirme içeriyor mu? Net olmayan sorularda, sorunun yönlendirildiği kişi kendi anladığı şekilde cevaplar iletebilir. Yargılı olarak sorulan sorularda karşı bir yargı ile karşılaşılabilir. Ya da yönlendirilen durumlarda gerçekten istenen cevap alınamadığı gibi soru sorulan tarafta bu durumdan hoşnut olmayabilir. Farklı ifade etmek istediği şey varken sorulmadığı için ifade etmeyebilir. Açık uçlu, sınırlayıcı olmayan sorular her zaman karşı tarafı düşündürücü ve hislerini daha açık ifade etmeye yönlendiriyor. Ürün yönetiminde bu özellikli soruları sorarak müşterilerin ihtiyaçlarını, beklentilerini ve geri bildirimlerini daha iyi anlamak mümkün olacaktır.

3. Hedef Koyma & Planlama: Doğru sorular sorarak anlaşmayı sağladık. Artık anlaşmaya yani hedefe ulaşabilmek için planlama yapmak gerekiyor. Burada ürün yöneticisinin ürünün geliştirilmesi ve piyasaya sürülmesi sürecinde önceliklerini belirlemesi, kaynaklarını yönetmesi ve stratejik kararlar almasına yardımcı olur. Planlama, ekipler arasında iletişimi kolaylaştırır ve herkesin üzerinde çalışacağı hedefleri netleştirir. Bu sayede, ekipler daha etkili bir şekilde çalışır ve hedefe ulaşma iş birliğiyle kolaylaşmış olur.

4. Dinleme: “Eeee herkes dinliyor zaten ne şimdi bu?” dedin mi bunu okurken :) Özellikle iş dünyasında birbirimizi dinlemediğimizi düşünüyorum. Karşıdan gelen cevaba yanıt vermek için hazırlanıyoruz ve dilimizin ucunda konuşmanın bitmesini bekliyoruz. İki kişinin farklı şeyler anlatıyormuş gibi konuşup ardından evet aynı şeyi söylüyoruz aslında diyerek belli bir süre sonra konunun ilerlediğine şahit oldunuz mu hiç? Madem aynı şey söyleniyor neden ilk konuşma sırasında anlaşılmıyor da biraz daha dikkat kesildiği zaman anlaşılıyor değil mi? Kendi söyleyeceklerimizden önce gerçekten karşı tarafı tüm dikkatimizle dinleyip anlasak ardından konuşsak, en azından denesek ne kaybederiz ? Özellikle ürünle ilgili şikayet, hata, öneri vb sunulduğunda direkt müdahale etmek, anlatılan şeyi dinlememek karşı tarafın dinlenmediğini hissetmesini sağlayabilir. Söylenen ancak kaçırdığımız bazı cümleler sebebiyle söylediklerimizden dolayı önyargılı davranıyor gibi gözükebilir. Bu sebeple kapınız doğrudan iletişimle de ilişkili olarak yeniden çalmayabilir.

5. Direkt/Doğrudan İletişim: Doğrudan iletişim, ürün yöneticilerinin müşterileriyle ve çalıştığı ekiple doğrudan temas etmeleri ve iletişim kurmaları sürecidir. Müşterilerinin ihtiyaçlarını ve geri bildirimlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Bu sayede, ürün yöneticileri, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için ürünlerini nasıl geliştirebileceklerine dair daha iyi bir fikir sahibi olurlar. Ekipler arasında kurulan doğrudan iletişim, herkesin üzerinde çalışacağı hedefleri netleştireceği için ekipler daha etkili bir şekilde çalışabilir. Doğrudan iletişim, ürün yöneticilerinin müşterilerinin ihtiyaçlarını ve geri bildirimlerini daha iyi anlamalarına, ürünlerindeki eksiklikleri ve iyileştirme alanlarını belirlemelerine ve ekipleriyle daha iyi bir işbirliği yapmalarına yardımcı olabilir.

Koçluk yetkinliklerini, hem ürünü yönetip geliştirirken hem günlük yaşantı içerisinde daha aktif deneyimleme fırsatı bulman dileğiyle.

Zaman ayırdığın için teşekkürler.

Merve Kondakçı, sahibinden.com — Product Manager

--

--