DİJİTAL SAĞLIĞIMIZ İÇİN ÖZNEL REFAH ODAKLI BİR YÖNTEM:

Pozitif Tasarım (2. Bölüm)

Cansu Kaya
Sahibinden Technology
6 min readApr 19, 2021

--

Photo by Viktor Forgacs on Unsplash

2.Bölüm: Bu bölümde pozitif tasarımın tanımı, pozitif tasarımı oluşturan unsurlar ve pozitif tasarımın dijital sağlık ile ilişkisi irdelenecektir.

Pozitif Tasarım Nedir?

Bireyler ve toplumların refahını, mutluluğunu ön planda tutan ürün ve hizmetleri tasarlamak mümkün müdür?

Delft Institute of Positive Design, 2011 yılında bu sorgulama ile kurulmuştur. Mutluluk odaklı ve insan gelişimini hedefleyen girişimleri destekleyecek bilgilerin derinleşmesini sağlamak ve bu sayede tasarımcıları bu girişimlere daha fazla teşvik etmek amacıyla kurulan bu enstitü, aynı zamanda “Pozitif Tasarım”ın da temelini atmıştır.

Gelişen teknolojinin hayatımıza getirdiği materyal odaklı zenginliğin yanında öznel refah açısından aynı düzeyde bir artış sağlayamaması, çevremizdeki ürünlerin bizi aslında “mutlu” etmediğini göstermektedir.

Mutluluğun kaynakları

Tasarımın sonucu olan ürünlerin “mutluluğu” hedeflemesi için Pozitif Tasarım, tasarımın bireylerin ve toplulukların öznel refahına ve mutluluğuna odaklanan tüm tasarım faaliyetlerini kapsayan genel bir terim olarak ortaya çıkmaktadır. Pozitif Tasarım, altı amaç etrafında şekillenmektedir.

  1. Pozitif Tasarım, gelecek için iyimser öngörülerde bulunur ve bu iyimser geleceği şekillendirmeye odaklanır. Sadece insanların sorunlarını azaltmak yerine, onlara refahlarını iyileştirme fırsatları sunar.
  2. Pozitif Tasarım insanları yüceltir. İnsanların yeteneklerini geliştirmelerini, ilişkilerini derinleştirmelerini ve topluluklarına katkıda bulunmalarını sağlar ve onlara ilham verir.
  3. Pozitif Tasarım, zevk ve erdemi dengelemek için insanları teşvik eder. İnsanları kişisel ve sosyal değerleri ifade eden anlamlı faaliyetlerde bulunmak için motive eder.
  4. Pozitif Tasarım, insan deneyimlerindeki çeşitliliğe değer verir. Hem olumlu hem de olumsuz duyguların zengin ve derin bir yaşamın parçası olduğunu kabul eder.
  5. Pozitif Tasarım, kendi hedeflerini ve değerlerini araştırır. Bireyler, topluluklar ve toplum üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkisinin sorumluluğunu alır.
  6. Pozitif Tasarım, tasarım sürecine dahil olan tüm paydaşların refahını dikkate alır. Bir topluluğun tüm üyelerinin gelişmesini destekleyen kalıcı koşullar geliştirir.

Pozitif Tasarım, nihai hedefi olan anlamlı ve sürdürülebilir öznel refahı bu amaçlar ile gerçekleştirmek için pozitif psikoloji ve etik tasarım kavramlarından beslenir. Bu kavramlar, Pozitif Tasarımın üç temel bileşenini oluşturur:

  • Zevk veren duygular
  • İnsan odaklı hedefler
  • Değerler
Pozitif Tasarım’ın bileşenleri

Zevk veren duygular, anlardan keyif almamızı sağlayan duygulara ve bu duyguların beraberinde getirdiği mutluluğa odaklanır. Kendimizi güçlü hissetmemizi sağlayan, yetkinliklerimize ve yapabileceklerimize inancımızı arttıran güven ile ilgi çekici, keyif veren bir olgu karşısında ortaya çıkan büyülenme hissiyatı, bu duygulara örnek olabilir.

Duygu örnekleri

İnsan odaklı hedefler, geçmişte elde edilen kazanımların farkındalığıyla gelecek için belirlenen hedeflere ilerleme hissinin getirdiği mutluluğa odaklanır. Sosyal bir gruba ait olma arzusunu işaret eden aidiyet ile birey olarak farklılıkların ortaya konabildiği ve bu farklılar ile kimliğini tanımlama arzusuna işaret eden bireyselcilik, insan odaklı hedeflere örnek olabilir.

İnsan odaklı hedef örnekleri

Değerler, olumlu duygular oluşturan inanç temellerine ve bireylerin kendi yorumlamalarına göre, etik açıdan “iyi insan” olma yolunda hissettikleri mutluluğa odaklanır. Zorluklar, meydan okuma, acı veya tehditler karşısında dayanma yeteneğini ifade eden cesaret ile başkalarına benzer veya özdeş yollarla, saygı ve hakkaniyet çerçevesinde davranmayı ifade eden adalet algısı, karakterin güçlü yönünü ortaya çıkaran değerlere örnek olabilir.

Değer örnekleri

Pozitif Tasarım Dijital Sağlığa Nasıl Katkıda Bulunabilir?

Dijital sağlık ile ilgili genel amaç “kullanıcıların dijital ürün kullanımını istek ve hedeflerine uyum sağlayacak şekilde planlamasını sağlamak” olarak tanımlanabilir. Bu amaca ulaşılabilmesi için ekran üzerinde sunulabilecek özelliklerden ziyade öncelikli olarak kullanıcıların istek ve hedeflerinin ne olduğunun anlaşılması gerekmektedir.

Dorian Peters, Rafael Calvo ve Richard Ryan tarafından yayınlanan “Designing for Motivation, Engagement and Wellbeing in Digital Experience” makalesinde, teknolojinin kullanıcıların dijital sağlığını 4 deneyim alanıyla etkilediğinden bahsedilmektedir:

  1. Kullanıcıların teknoloji ile etkileşimine imkan veren arayüz
  2. Teknolojinin kullanımıyla birlikte kullanıcının yerine getirdiği görevler
  3. Teknoloji etkisiyle değişen davranışlar
  4. Davranış değişiklikleriyle birlikte değişen hayat stili
METUX (Motivation, Engagement, and Thriving in the User Experience) Modeli

Akıllı cihazlar ve uygulamaların temelini oluşturan insan-makine etkileşimi, genellikle “arayüz” alanına odaklanmaktadır. Kullanıcıya sunulan arayüzler ile kullanıcıların ürünlere bağlılığını arttırmak, davranışlarını ve motivasyonlarını anlamlandırmak için izlenen tasarım stratejilerinde, temel psikolojik ihtiyaçlar nadiren odak noktası olmaktadır. Teknolojinin kullanıcıların dijital sağlığına etkisinin net olarak anlaşılması, anlamlı ve uzun vadede etkili olan stratejilerin geliştirilebilmesi için, tüm alanlar hedeflenmelidir. Bunun sağlanabilmesi için de kullanıcıların psikolojik ihtiyaçlarını anlamak, dijital sağlık stratejilerini geliştirmenin başlangıç noktalarından olmalıdır. Pozitif psikoloji çerçevesinde öznel refahı hedefleyen Pozitif Tasarım, kullanıcıların psikolojik ihtiyaçları anlamak ve bu ihtiyaçların dijital sağlık ile kesişim noktalarını tanımlamak için yönlendirici bir yöntem olarak ortaya çıkmaktadır.

“Double Diamond” şeması

British Design Council tarafından tasarım süreçlerini tanımlamak için kullanılan “Double Diamond” şemasının ilk aşaması, stratejinin belirlenmesidir. Stratejinin belirlenebilmesi için de öncelikli olarak kullanıcının istek, hedef ve acı noktalarının anlaşılması ve problemlerin tanımlanması gerekmektedir.

Pek çok dijital ürün için başlangıç noktasında tetikleyici soru “Kullanıcıların ürünümüzü daha fazla kullanmasını nasıl sağlayabiliriz?” olmaktadır. Bu soru, kullanıcı davranış ve motivasyonları ile acı noktalarının sadece dijital ürün kullanımının devamlılığına odaklanmasına sebep olmaktadır. Bunun bir sonucu olarak da tanımlanan problem, genellikle arayüz tasarımı üzerinden belirlenmektedir ve ana strateji, kullanıcının ürün kullanımını Hook Model etkisi ve “bağımlılık” ile alışkanlık haline getirmesine odaklanmaktadır.

Kullanıcılara hayat tarzları ve hedefleri ile uyumlu, dijital sağlıklarını korumaya yönelik kullanımlar sunabilmek için sadece arayüz kurgularına odaklanmak yeterli değildir. Tasarım sürecinin başlangıç noktasında strateji tanımını yaparken, kullanıcılar için anlamlı, mutluluk odaklı ve uzun vadede hedefleri ile uyumlu ürünler tasarlamak hedeflenmelidir. Bu yaklaşımın sürdürülebilir olması için tasarım süreci Pozitif Tasarım çerçevesi ile kurgulanmalıdır; kullanıcının psikolojik ihtiyaçları ve kullanıcıları neyin “mutlu” ettiğini sorgulanmalı, ürün tasarımda da bu bulgular kullanılmalıdır.

Pozitif Tasarım, tasarım sürecine tetikleyici sorular, pozitif deneyimlerin belirlenmesi ve mutluluk ölçümü gibi yöntemlerle dahil olabilir. Örnek olarak:

  • Empati haritası çıkarmak, insanların bir deneyim ile ilgili neyi sevdiklerini ve sevmediklerini, deneyim öncesi, sırası ve sonrasıyla ilgili umut ve tedirginliklerinin ne olduğunu anlayı sağlar. Empati haritaları, insanların bir deneyim ile ilgili düşüncelerinin ve deneyimi daha iyi hale getirebilmek için neye ihtiyaç duyulduğunun tanımlanmasına yardımcı olur.
  • “Bu deneyimi kullanıcılara gelişmiş bir özgürlük ve seçimleri üzerinde kontrol hissettiren bir şekilde nasıl tasarlayabiliriz?” sorusu ile sürece başlanabilir. Özerklik hissi, aksiyonların istekler ile alakalı olması ve seçimlerde kontrol sahibi olmak, öznel refahın bileşenlerindendir. Kullanıcıları bu bileşenler çerçevesinden anlamaya çalışmak, öznel refah için gerekliliklerin daha net anlaşılmasını sağlayabilir.
  • “İnsanların kendileriyle ilgilenildiği ve başkaları için önemli olduklarını hissetmelerine yardımcı olacak bir deneyimi nasıl tasarlayabiliriz?” sorusu ile insanların, ilişkilendirilme, ait olma ve başkaları üzerinde etki bırakma ihtiyacına odaklanılabilir.
  • “İnsanların başarı sahibi olma, bir yetkinlik geliştirme veya bir konuda uzman kabul edilmesi ile yeterlilik duygusu hissetmelerine yardımcı olacak bir deneyimi nasıl tasarlayabiliriz?” sorusu ile kullanıcıların kendi yetkinliklerine ve etkilerine duyduğu güven duygusuna, bu duygunun nasıl arttırılabileceğine odaklanılabilir.
  • Klinik çalışmalar ile de doğrulanan “Üç İyi Şey” yöntemi, olumlu sonuçlara ve bu olumlu sonuçları ortaya çıkaran nedenlere odaklanmayı kolaylaştırmaktadır. Pozitif Tasarım da pozitif sonuçlar hedefler; kullanıcıların deneyimindeki üç olumlu sonucu düşünerek bu olumlu sonuçların daha çok ortaya çıkmasını sağlayacak yöntemler sorgulanabilir. Bu olumlu sonuçların belirlenmesi için “şükran mektubu” yöntemi kullanılabilir; ürünü deneyimleyen kullanıcılardan, ürünün tasarımcısına deneyimiyle ilgili nelerden memnun kaldığını anlatan kısa bir mektup yazması istenebilir. Deneyimde olumsuz çıktılar olsa bile olumlu olanı bulmaya odaklanmak ürünü farklı bir açıdan değerlendirmeyi de sağlayabilir.
  • Kullanıcıların mutluluğunu ölçümleyebilmek için Özel Mutluluk Ölçeği (SHS — Subjective Happiness Scale) kullanılabilir. Bu ölçek ile kullanıcılara “0 ile 10 arası bir değerde ne kadar mutlu hissediyorsunuz?” sorusu sorulur. Bu soruyu takiben de deneyimle ilgili puanlarını en çok arttırabilecek değişikliğin ne olduğu sorgulanır.

Dijital sağlığın sürdürülebilir bir şekilde sağlanabilmesi için bireysel ve topluluk ölçeğinde öznel refaha da odaklanmak gerekir. Öznel refahın sağlanmasının temelinde de insanların psikolojik ihtiyaçlarını duygular, hedefler ve değerler çerçevesinde anlamak vardır. Pozitif Tasarım, öznel refah ve dijital sağlığı birbirine bağlayabilecek, “bağımlılık” yerine “mutluluk”tan beslenen alışkanlıkların geliştirilmesini sağlayabilecek bir yöntemdir. Pozitif Tasarım, dijital ürün geliştirme sürecinde teknolojinin, sadece arayüz kurgularında değil bireysel ve sosyal ihtiyaçlara cevap vererek kullanıcının hayatını “anlamlı” şekilde iyileştirmek için kullanılmasının önünü açabilir.

Zamanınız için teşekkürler!

Cansu Kaya, Kıdemli Etkileşim Tasarımı Uzmanı

--

--

Cansu Kaya
Sahibinden Technology

Senior Interaction Designer + Design Mentor + Facilitator