Turing Testi ve Yapay Zekanın Temelleri

Mehtap Ertem Orhan
Sahibinden Technology
4 min readAug 27, 2021

Alan Turing (1912–1954) İngiliz matematikçidir ve bilgisayar bilimlerinin kurucusu olarak kabul edilir. Adının duyulmasını sağlayacak icadı ise kendi soyadını verdiği Turing makineleridir. Bu makine karmaşık matematiksel işlemlerin yapıldığı basit bir hesap makinesiydi. Türev ve integral üzerine çalışmış ve insan beyninin hesaplamakta zorlanacağı matematiksel işlemlerin bir sanal makine üzerinden gerçekleştirilebileceğini ortaya atmıştır. Bu araştırmaların devamında ise yazılarında otomatlar, algoritma analizi gibi konulara yer vermeye başlamıştır. Daha önce hiç konuşulmayan bu konular bilim dünyasında da büyük yankı uyandırmıştır.

Sanayi devriminden sonra en büyük problem makinelerin insan kontrolü dışında çalışamaması ya da hata payının yüksek olmasıydı. Turing’in hayalinde ise insan kontrolüne gerek duymayan “akıllı” makineler vardı. Bilgisayarı icad eden kişi olarak anılmaz fakat ortaya çıkmasını sağlayan düşünce sisteminin temellerini atmıştır. İkinci dünya savaşı esnasında ülkesi adına çalışmış, yaptığı makine ile Alman şifreleme makinesi Enigma’nın ürettiği şifreleri kırmayı başarmıştır. Bu sayede savaşın 2 yıl erken bittiği ve milyonlarca insanın hayatının da kurtarıldığına inanılır.

1950 yılına gelindiğinde Mind dergisine yazdığı “Computing Machinery and Intelligence” adlı makalesinde ilk şu soruyu sorar; “Makineler düşünebilir mi?”. Bu soru aslında “makine” ve “düşünme” kelimelerinin ilk kez bir araya gelmesini sağlamıştır. Turing’in taklit oyunu (Imitation Game) olarak adlandırdığı daha sonradan kendi adıyla anılmaya başlanan Turing Testi de bu makalede yer almaktadır.

Turing Testi

Turing, robotları insanlardan ayırmaya yarayan testtir. Eylemi gerçekleştiren robot mu yoksa insan mı sorusunun cevabını vermeye çalışır. Eğer bu testi geçen bir katılımcı varsa bu noktada bu kişinin bilgisayar mı insan mı olduğunu anlamak güçleşir. Taklit oyununda savcı, bilgisayar ve insan olmak üzere 3 kişi yer alır. Savcı iki farklı haberleşme kanalı üzerinden çeşitli sorular sorar. Diğer katılımcılar savcının görmediği bir odada tuşlar ve bir ekran aracılığı ile soruları yanıtlamaya çalışır. Testi yapan savcı sorduğu sorulara verilen yanıtlar çerçevesinde hangisinin makine ya da insan olduğunu anlamaya çalışır.

Bu testteki asıl amaç bir makinenin insan beyni kadar anlamlı cevaplar verip veremeyeceği idi. Eğer savcı karşılıklı etkileşimde bulunduğu şeyin bir bilgisayar olduğunu anlamazsa test başarılıdır. Yani karşımızda gerçek bir yapay zeka vardır. Makine bilincinin insan bilincinden ayrılamaması noktasında yapay zekanın temelleri atılmış oluyor. Aslında zeka “intelligence” bilgiyi toplayabilme ve işleme yeteneğidir.

-Doğal olarak bilgiyi işleyen makineler

-Yapay olarak bilgiyi işleyen makineler

Doğal olarak bilgiyi işleyen makineler milyonlarca yıldır evrilen insan beynidir. İnsan beyni etrafında gördüklerini anlama ve işleme üzerine çalışır. Yapay makinelerse bilgiyi yapay yollardan toplar. Sensörler doğal zekadaki duyuları taklit eder.

Turing testi ortaya çıktığından beri yapay zekanın gelişiminde ulaşılması gereken bir hedef olarak görüldü. Yapay zekanın her yeni başarısında Turing testini geçip geçmediği de konu edildi. Çünkü teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin özünde hep aynı mantığı taşıdı yani Turing Testini.

Turing Testini Geçen Makineler

Peki Turing Testini bu zamana kadar geçebilen bir makine oldu mu? 2013 yılında Londra’da düzenlenen bir yapay zeka yarışmasında Eugene Goostman adında bir sohbet robotunun (chatbot) Turing testinde %33’lük bir başarı yakaladığı bildirildi. Program, basit cevaplar vererek jurileri kendisinin 13 yaşında Ukraynalı bir erkek çocuğu olduğuna ikna etti. Verdiği cevaplara göre hamburgeri çok seviyor, evcil hayvana sahip ve babası jinekolog. Aynı programın 2012’deki bir sürümü ise %29’luk bir başarı elde etmiş. Programı tasarlayan iki kişiden biri olan Vladimir Veselov program hakkında şunları söylüyor: “Temel düşüncemiz her şeyi bildiğini öne sürmesiydi, öte yandan 13 yaşında olması her şeyi bilemeyişini son derece mantıklı yapıyordu. (…) İnanılabilir bir kişilik geliştirmek için çok zaman harcadık”.

Bilim insanları, her geçen gün yeni gelişmeler kaydederken bir yandan farklı düşünceler de ortaya atılmaktadır. Örneğin İngiltere Reading Üniversitesi profesörü Kevin Warwick konuyla ilgili şunları söylemiştir: “Yapay zeka alanında Turing testinden daha ikonik ve tartışmalı bir dönüm noktası olamaz. Bir programın insanları bir başka insan, hatta başka bir şey olduğuna inandırabilmesi, siber suçlara karşı dikkat edilmesi gerektiği anlamını taşıyor.”

Turing testi dendiğinde akla önce büyük sistemler gelse de gündelik hayatta kullandığımız çok basit örnekler var aslında. Örneğin herhangi bir web sitesine üye olurken karşılaştığımız CAPTCHA, “insanlar ve bilgisayarları ayırabilmek için tamamen otomatik kamusal Turing Testi” anlamına gelmektedir. CAPTCHA’nın ilk versiyonunda kullanıcıdan biçimsel olarak bozulmuş yedi kelimeden üç kelimeyi tanıması beklenir. Bozma işlemi, bizzat bilgisayar tarafından otomatik olarak gerçekleştirilir. Sonuçların değerlendirilmesi de Taklitçi Oyunu’nun aksine yine bilgisayar tarafından yapılır. Buna rağmen bu testin bir süre bilgisayarlar tarafından geçilemediğini bilmek şaşırtıcıdır.

CAPTCHA testi yıllar içinde değişik varyasyonlara uğramıştır. Son derece iyi bir korunma yöntemidir, web sitelerine otomatik üye olunmasının önüne geçilir. Ayrıca milyonlarca e-posta adresi edinen kötü amaçlı yazılımları ve spamları engellemek, şifre sistemlerini korumak içinde kullanılmaktadır.

Referanslar

https://academic.oup.com/mind/article/LIX/236/433/986238

Vasif Nabiyev, Yapay Zeka

Cem Say, 50 Soruda Yapay Zeka

Multidisciplinary Approach to Thought Through the Turing Test III, makale

--

--

Sahibinden Technology
Sahibinden Technology

Published in Sahibinden Technology

Biz, insanları hayalleri ile buluşturup mutluluk yaratmak için varız. Kullanıcılarımıza Vay Be! dedirtecek işler çıkartmak için çalışır, bir olmanın gücüne inanırız.