DÜNYAYA BAKTIĞIMIZ PENCERE: ‘DÜŞÜNCE’
Sabah gözümüzü açtığımız ilk andan itibaren aklımıza yüzlerce düşünce gelir ve ister istemez güne olumlu yada olumsuz düşüncelerimizle başlarız. Düşüncelerimiz daha sonrasında yaklaşımlarımızı oluşturur. Düşüncelerimiz, dünyaya açılan pencerelerimizdir.
Kendinizi temiz ve parlak tutarsanız iyi edersiniz; çünkü arkasına geçip dünyayı görmesi gereken pencere sizsiniz. -George Bernard Shaw
İnsan nedir diye sorduğumuzda alacağımız ilk yanıt canlı bir varlık olduğudur ama dünya üzerinde canlılık belirtisi gösteren çok fazla sayıda canlı varlık olması sebebiyle sorumuzun cevabı insanları diğer varlıklardan ayıran düşünme yeteneğidir. Düşüncelerimiz bizim için dünyayı anlama ve yorumlama biçimimizdir. Kısacası düşünce, dış evrenin zihne yansımasıdır.
Düşüncelerimiz, iyi veya kötü, yirmi dört saat çalışan gizli bir güçtür. -Anonim
Yapılan araştırmalar sonucu insanların negatif düşünceye yatkınlığı tespit edilmiştir. Günde zihnimizden 60 bin civarı düşünce geçer. Ve bu düşüncelerin yüzde seksen gibi bir kısmı olumsuz, yüzde yirmisini kapsayan kısım ise olumlu düşüncelerdir. Sadece bizim için anlamı olan ve ilgilendiğimiz durumlara karşı düşünmeyiz. Duyu organlarımızla algıladığımız her şeye bir düşünce geliştiririz. Eğer bu süreç kişi için önemliyse olumlu veya olumsuz düşünce içerikleri üretmeye devam eder. Önemsizse düşünce gelir ve gider. Düşünceler hayatımızın sandığımızdan da büyük bir kısmını kapsamaktadır. Kişinin düşünce yapısı yarınlara bakış açısını, bedensel sağlığı yani yaşam kalitesini etkiler.
Herkes Temiz Bir Zihin Penceresiyle Başlar
Düşüncelerimiz dünyaya açılan penceremizdir derken ne anlatmak istediğimi daha detaylı anlatmaya çalışayım. Hepimiz hayata iyi bir bakış açısıyla, ya da başka bir deyişle temiz bir zihin penceresi ile başlarız.
Küçük çocukları izleyin. Her zaman gülüşüp kıkırdarlar. Etraflarına ışık saçarlar ve yeni şeyleri keşfetmeye bayılırlar. Yürümeye yeni başlayan bir çocuğu düşünün. Dengesi bozulup düştüğünde ne yapar? Ben size söyleyeyim. Üzülmez ve bunun için olumsuz düşüncelere düşüp kendisini yetersiz yada başarısız hissetmez. Ona yanlış talimatlar verdikleri için annesine ve babasına kızmaz. Gülümser, ayağa kalkar ve bir kez daha dener. Sonra bir kez daha. Yürümeyi becerene kadar haftalarca olumlu bir düşünce ile çabasını sürdürür. Penceresi tertemizdir.
Ancak bildiğimiz gibi, hayatın getirdikleri ile penceremiz kirlenmeye başlar.
Penceremiz, ebeveynlerimiz ve öğretmenlerimizin eleştirileriyle çamurlanır, arkadaşlarımızın alaylarıyla sislenir, reddedilmeyle lekelenir, hayal kırıklığıyla tozlanır, şüpheyle bulutlanır.
Ama asıl sorun, kirlerin artmasından çok insanların bu konuda bir şey yapmamasıdır. Hayatlarına kirli pencereden bakmanın getirdiği olumsuz düşüncelerle devam ederler. Hayallerinden vazgeçerler, hayata karşı heyecanlarını kaybederler ve hayal kırıklığına uğrarlar. Bunlar sırf camlarını biraz olsun temizlemedikleri için olur.
Şartlar her zaman sizin kontrolünüzde değildir, ama düşüncelerinizi kontrol edebilirsiniz. -Charles Popplestone
Pencerenizi Temizleyin
Yapmamız gereken ilk iş pencerelerimizi temizlemek ve kendimizi olumlu düşüncelerle doldurmak. Dünyayı yeniden temiz bir şekilde görebilmek için düşüncelerimizi geliştirmemiz gerekiyor. Tüm kalbimle biliyorum ki, camı temizledikten sonra karşımıza her şeyiyle yepyeni bir dünya çıkacak. Kendimize olan güvenimiz ve sevgimiz artacak. Hayat daha parlak ve güneşli olacak. En önemlisi daha sağlıklı ve mutlu bir insan olacaksınız.
Son olarak unutmayalım ki; ne durumda olursak olalım, seçimlerimiz bize aittir ve onlara biz karar veririz.
KAYNAKÇA
- https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Bahar/psikolojiye_giris_2/2/index.html
- https://www.sensumpsikoloji.com/bir-olay-bircok-dusunce
- Bal, P. N., & Gülcan, A. (2014). Genç yetişkinlerde iyimserliğin mutluluk ve yaşam doyumu üzerindeki etkisinin incelenmesi. Asya Öğretim Dergisi, 2(1 (ÖZEL)), 41–52.
- Keller, Jeff (2003),Yaklaşım Her Şeydir, Sistem Yayıncılık
