https://www.istockphoto.com/tr/foto%C4%9Fraf/businessman-presenting-work-safety-concept-hazards-protections-health-and-gm516988096-89262763?phrase=mesleki+sa%C4%9Fl%C4%B1k+ve+g%C3%BCvenlik&searchscope=image%2Cfilm

SAĞLIK KURUMLARINDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ VE RİSK ETMENLERİ

busegur
SAYGEL

--

İş, çalışan insanların; sosyal, ekonomik ve kültürel hayatını bütünüyle etkiler. İş kapsamında oluşabilecek bütün risklerin saptanması ve buna uygun gerekli önlemler alınmalıdır. DSÖ ve ILO ortak komitesinin 1951’de yaptığı tanıma göre; iş sağlığı, bütün mesleklerde çalışanların, bedensel, ruhsal, sosyal iyilik hallerinin korunması, geliştirilmesi, en üst düzeyde sürdürülmesi ve işin insana, çalışanın kendine uyumunun sağlanması olarak tanımlanmaktadır. Sağlık çalışanları için ise durum daha kritiktir. Çünkü hastaneler, İş Sağlığı ve Güvenliği’ne İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’ne göre “Çok tehlikeli işyeri” sınıfında değerlendirilmektedir. Sektör, içinde pek çok yüksek düzey riski barındırmaktadır. Örneğin; iğne batmaları, kesici-delici alet yaralanmaları, kas-iskelet sistemi hasarları, ambulans kazaları yaşanmaktadır. Bununla birlikte Amerikan Ulusal Mesleki Sağlık ve Güvenlik Enstitüsü (NIOSH) hastanelerde 29 çeşit fiziksel, 25 çeşit kimyasal, 24 çeşit biyolojik, 6 çeşit ergonomik ve 10 çeşit psiko-sosyal tehlike ve risk olduğunu bildirmiştir. Bu etmenlere yakından bakalım:

Biyolojik Etkenler: Sağlık çalışanlarının en çok karşılaştığı risklerden biri, biyolojik etkenlere bağlı risklerdir. Kan, vücut sıvıları, solunum yoluyla gelişen hastalıklar, kesici-delici alet yaralanması gibi durumlar biyoloik etkenlerdendir. Biyolojik etkenler en aza indirilmeli, kişisel koruma ekipmanları kullanılmalıdır.

Kimyasal Risk Etmenleri: Sağlık kurumlarında araştırmalar sonucu 299 farklı kimyasal bileşenin kullanıldığı saptanmıştır. Patoloji, biyokimya, hematoloji gibi laboratuvarlarda çalışan sağlık personelleri astım vb. hastalıklarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Sağlık çalışanlarının koruyucu alet ve ekipman kullanılması teşvik edilmeli ve bununla ilgili eğitimler verilmelidir. Aynı zamanda kimyasal risklerin bertaraf edilmesinde 6331 sayılı kanunun 30. maddesi kapsamında çıkarılan ve tüm işyerleri bakımından geçerli olarak uygulanması gereken tali hükümler de dikkate alınmalıdır.

Fiziksel Risk Etmenleri: Sağlık çalışanlarının çalışmasını ve psikolojik durumunu etkileyen etmenlerden biri de gürültüdür. Bu gürültü; yapısal ve operasyonel sebeplerden kaynaklanabilir. DSO, gündüz 35 dB(A), gece 30 dB(A)’i geçmemesi gerektiğini bildirmektedir. Bu gürültünün önlenebilmesi için; gürültü yapan ekipmanların bir bölme içine alınması, akustik tavan sisteminin oluşturulması ve personele gürültü önlenmesi konusunda eğitimler verilmesi tavsiye edilmektedir.

Ergonomik Etmenler: Sağlık personelleri; düzenli olarak ve sık tekrarlanan bir şekilde hastalara fiziksel yardımda bulunmakta, ağır tıbbi malzemeler taşımaktadırlar. Bunun etkisiyle araştırmalara göre özellikle hemşireler, diğer ağır işlerde çalışan kişilere göre daha ciddi bel rahatsızlıkları çekmektedirler. Özellikli görevlerde spesifik çalışanlar için ergonomik çözümler bulunmalı, çalışanın memnun, etkin, üretken ve güvenli olduğu işyeri sağlanmalıdır.

Psiko-sosyal Risk Etmenleri: Sağlık sektöründe; ağır ve ölümcül hastalara bakım verme, uzun süreler çalışma, 36 saat nöbet sistemi, hasta ve yakınlarına duygusal destek vermek zorunda kalma gibi durumlar sağlık çalışanlarının psiko-sosyal durumunu olumsuz etkilemektedir. Bu durumda sağlık çalışanın iş güvenliğini sağlayabilmek için iş stresinin oluşturan faktörü tanımlama ve bununla baş edebilme için eğitim verme, danışmanlık programlarının oluşturulması gerekmektedir.

Bu risk etmenlerinin yanında iş güvenliği önce sağlık çalışanından başlar. Önce her çalışan kendi sorumluluğunu almalıdır. Bununla birlikte sağlık kurumları iş sağlığı ve güvenliğini bütünüyle sağlamak zorundadır.

#SAYGEL#SAYGEL97#SAĞLIK YÖNETİMİ

--

--