SALGIN HASTALIKLARIN SAĞLIK SİSTEMİNE ETKİSİ: DEĞİŞİM YÖNETİMİ BAKIŞ AÇISIYLA İNCELENMESİ

Rabia Akdoğan
SAYGEL
Published in
5 min readMar 31, 2023
https://peakup.org/wp-content/uploads/2019/05/5-1.jpg

2019 aralık ayında ortaya çıkan ve hızla tüm dünyaya yayılan Covid-19 virüsünün ortaya çıkmasıyla beraber sağlık sisteminin nasıl beklenmedik bir anda sarsılabileceğini hepimiz görmüş olduk. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından salgın ilan edilmesinin üzerinden 3 yıl geçmesine ve virüsle mücadelede kaydedilen ilerlemelere rağmen DSÖ, salgını “küresel acil durum” olarak nitelendirmeye devam ediyor.

Günümüzde az da olsa hala etkisini devam ettiren bu salgın, küresel anlamda başta sağlık olmak üzere pek çok sektörü olumlu veya olumsuz şekilde etkiledi. Bu etkileri sadece insan sağlığını değil, ülkelerin ekonomilerini de tehdit etti ve bütün sektörlerde bir belirsizliğe ve daralmaya sebep oldu.

Pandemi ile mücadele, ülke yönetimlerinin ve özellikle sağlık kurumlarının, çok kısıtlı bilgi ve veri ile tam anlamıyla bir belirsizlik yönetimini tecrübe etmelerini sağladı. Bu belirsizlik zaman zaman ülkelerin ve sektörlerin yanlış kararlar almasına neden oldu (Tunç & Atıcı, 2020).

Bu salgın dönemi, lider ve yöneticileri kesin bir çözümü olmayan, kariyerlerini ve kurumlarının geleceğini tehdit eden, tarafların zarar görmesinin kaçınılmaz olduğu, karmaşık bazı problemlerle karşı karşıya bıraktı (Terzioğlu, 2020). Salgının ortaya çıktığı ilk günden itibaren birbiriyle çelişen, sayısız bilgiler ortaya atıldı. Burada liderlerin ve yöneticilerin görevi bu belirsizliklerle ve çelişkilerle dolu dönemi insanlara ve işletmesine en az zarar verecek çözümler ortaya koymak ve aniden değişen çevre koşullarına hızlı bir şekilde ayak uydurmak oldu.

Tamamen halk sağlığını temel alan ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan bu pandemi sürecinde akla gelen ilk meslek grubu şüphesiz ki sağlık profesyonelleridir. Sağlık profesyonellerine bu kriz yönetiminde, planlama, hız, uyum ve güven oluşturma açısından önemli sorumluluklar düşmüştür.

https://kirsehir23nisanortaokulu.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/40/01/707001/resimler/2020_08/k_25202358_images.jpeg.jpg

Pandemi Sürecinde Değişim Yönetiminin Önemi

İnsanoğlu sürekli bir değişim içerisindedir. Değişimin hızının neredeyse dakikalarla ölçülür hale geldiği günümüzde, değişime ayak uydurmak tüm ülkelerin, tüm şirketlerin, tüm sektörlerin kısacası bütün insanlığın kaçınamayacağı bir zorunluluktur (Terzioğlu, 2020). Aksi taktirde ayakta kalabilmeleri mümkün olmaz. Sürekli değişen ve gelişen dünyada ihtiyaçların, koşulların, beklentilerin değişmesi, bazen uzun uzun planlar yapılarak yavaş bir şekilde bazen ise ani gelişen beklenmedik durumlar sonucunda hızlı bir şekilde işletmelerin değişime gitmelerini gerektirebilir. İşte burada önemli olan nokta, değişim gerektiren bu süreçlerin en iyi şekilde planlanması, hızlı ve doğru kararlar alınarak sürecin işletme için en yararlı şekilde yönetilmesidir. Bu da değişim yönetimi denilen kavramı ortaya çıkarmıştır.

Değişim yönetimi, organizasyonun kontrol edemediği ya da çok az kontrol edebildiği değişimlere (yani sosyal ve politik krizler, rakip firmaların davranışları, ekonomik koşullardaki değişimler vb.) cevap verebilmesidir (Akgeyik, 2001).

Geçirdiğimiz covid-19 pandemisi bu tanımı özellikle sağlık sektörüne tam anlamıyla yaşatmıştır. Birdenbire ortaya çıkan bu virüs bizim önceden öngörülebildiğimiz, geleceği tahmin edebildiğimiz bir durum değil aksine hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkan, hakkında hiçbir şekilde yeterli bilgiye sahip olamadığımız ve bununla beraber çok hızlı bir değişim sürecine girilmesini gerektiren bir süreç doğurdu.

İşte burada tüm sağlık yöneticilerin üzerine düşen görev bu kriz ve değişim sürecine en iyi şekilde adapte olmak oldu. Yöneticiler, hem halkın sağlığını en iyi şekilde koruyabilecek hem de ülke ekonomisinin kötüleşmesini engelleyecek değişimlere gitmek zorunda kaldılar.

Fakat bu o kadar kolay olmadı elbette. Bir yandan insanların sağlıklarını korumak için evden çıkma yasağı getirip, mağazalara, iş yerlerine gitmelerini engelleyip bir yandan da ekonominin bundan etkilenmemesini beklemek gerçekçi bir beklenti olmayacaktır. Ama iyi bir kriz ve değişim yönetimi ile bu olumsuz etkiler en aza indirilebilir.

Pandemi Sonrası Sağlık Sistemi

COVID-19 pandemisinde gördüğümüz üzere müdahalelerin zamanında yapılmaması, mevcut sağlık hizmetlerinin çökmesine, salgından etkilenen insanların tedavisinden sorumlu olan sağlık hizmeti çalışanlarının hayatını kaybetmesine ve dolayısı ile de toplum sağlığının daha büyük tehditlere maruz kalabilmesine neden olmaktadır (Terzioğlu, 2020).

Ülkelerin bu tarz kriz durumlarına verdikleri tepki, sağlık sektörlerine zamanında nasıl yatırımlar yaptıklarıyla, böyle olası krizler için nasıl önlemler aldıklarıyla, yani sağlık sistemlerini ne kadar geliştirdikleriyle belirlenir.

Sağlık sisteminin zorlukların üstesinden gelme kapasitesi, sağlık sistemi öznelerinin, kurumların ve ülke nüfusunun, krizlere verimli şekilde tepki verebilmesi ve bunlara hazır olması, krizle karşılaşıldığında sistemin ana fonksiyonlarını devam ettirebilmesi, kriz sırasında öğrenilenlerden ders çıkarabilmesi ve eğer koşullar gerektiriyorsa baştan organize edilebilmeleri anlamına gelmektedir (Terzioğlu,2020: 78).

Pandeminin Sağlık Sektörüne Dezavantajları

Sağlık sektöründe salgının ülkede görülmeye başlandığı andan itibaren yayılmasını önlemek veya tedavi etmek amaçlı halk sağlığı harcamaları ciddi miktarda artış gösterdi. Hastanelerin yeterli olmayıp yeni pandemi hastanelerin açılması, yeni açılan ve hali hazırdaki hastanelerin tıbbi malzeme ihtiyacının karşılanması, sağlık çalışanların üzerlerine düşen ağır yükün bir nebze hafifletilmesi amacıyla maaşlarında iyileştirme yapılması artan maliyetler olarak sıralanabilir (Tosunoğlu & Kasal, n.d.).

Ayrıca ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerindeki yük ağırlaşmış ve karantinadan dolayı da sosyal kaygılar artarak farklı maliyet kalemleri oluşmuştur. Aşı üretmek için dünya üzerindeki bütün sağlık kuruluşlarının ve bilim adamlarının kaynaklarını bu konu da arttırması da hükümetlerin finansal yükünü arttıran etkenlerden olmaktadır (Karabıyık & Karaşin, 2022).

https://www.temelaksoy.com/wp-content/uploads/2018/09/kriz_yenilenmek.jpg

Sonuç

Ülkelerin salgına karşı sergilediği farklı uygulamalar, her ülkenin süreci farklı yaşamasına ve farklı sonuçlar doğurmasına neden oldu. Birçok ülkede sağlık sistemi tıkandığını, sağlık hizmet sunumu altyapıları yetersiz kaldığını, risk grupları korunmadığını, ölüm oranları beklenenden fazla olduğunu, tedavi ve hizmet sağlama konusunda sağlık profesyonelleri çok ciddi iş yüküyle karşı karşıya kaldığını gördük.

Bu pandemi ile ortaya çıkan en önemli sonuçlardan birisi; ekonomik, sosyal ve askeri imkânlara sahip olma açısından dünyanın en güçlü ülkelerinin, herhangi bir küresel salgın karşısında güçlerinin ne kadar kırılgan olduğu gerçeği olmuştur (Erdoğan, 2022). Bu ülkeler yaşadığımız bu beklenmedik salgın karşısında, sağlık sistemlerinin değişimini yönetmek konusundaki eksikliklerini görmüşlerdir.

Değişim, sağlık sektörü de dahil olmak üzere her alanda sürekli devam etmekte ve doğru şekilde yönetilemediği zaman tıpkı bu pandemi sürecinde olduğu gibi ciddi kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle sağlık sektörünün yönetiminde görev alan en yüksek kademedeki yöneticiden en düşük kademedeki yöneticiye kadar herkesin, kriz ve değişim süreçlerini doğru şekilde yönetebilme becerisini edinmeleri gerekmektedir.

Kaynakça

Akgeyik, T. (2001). DEĞİŞİM YÖNETİMİ: İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN YENİ GÖREV ALANI.

Erdoğan, A. (2022). COVİD-19 SONRASI KÜRESELLEŞMENİN ULUS DEVLET İLE İMTİHANI: YENİ NORMAL.

Karabıyık, M. S., & Karaşin, Y. (2022). Covid-19 Pandemisinde Sağlık Ve Toplum Krizle Mücadele Ve Değişim.

TERZİOĞLU, F. (2020). COVID-19 Sürecinde Sağlık Sistemlerinin Zorlukların Üstesinden Gelebilme Kapasitesinin Geliştirilmesi ve Hemşireler ile Diğer Sağlık Profesyonellerinin Güçlendirilmesi. Turkish Journal of Pediatric Disease, 76–83. https://doi.org/10.12956/tchd.733123

Tosunoğlu, Ş., & Kasal, S. (n.d.). Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgını ve Sağlıklı Küresel Ekonomi İçin Politika Uygulamaları: IMF’nin Rolü Novel Coronavirus (Covid-19) Outbreak and Policy Actions for Healthy Global Economy: The Role of IMF (Issue 1).

TUNÇ, A., & ATICI, F. Z. (2020). Dünyada ve Türkiye’de Pandemilerle Mücadele: Risk ve Kriz Yönetimi Bağlamında Bir Değerlendirme. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 5(2), 329–365. https://doi.org/10.31454/usb.808685

--

--