SESSİZ DİRENİŞ:MAHATMA GANDHI

sinem yüceli
SAYGEL
Published in
4 min readJan 19, 2022
https://tr.wikipedia.org/

1869’ da Porbandar’ da Vaşiya Kastı’ ndan bir ailenin oğlu olarak doğan; Mahatma (Ulu Ruh) adını çok sonradan alan; “Şiddet göstermeme, inancımın birinci maddesidir. Aynı zamanda o, benim itikatımın da son maddesidir.” diyen Hintli pasifist siyasetçi ve düşünce adamı Gandhi (3).

Mahatma Gandhi' nin yedi günah diye adlandırdığı hayat prensipleri vardır. Çalışma olmadan servet; vicdan/bilinç olmadan haz; karakter olmadan bilgi; ahlak olmadan ticaret; insanlık olmadan bilim; özveri olmadan din; ilke olmadan siyasetin insanı günaha götüren unsurlar olduğuna inanmış ve bunlardan uzak durulması gerektiğini savunmuştur. Bu ilkeleri çerçevesinde sömürgeciliğe kendi ülkesinde ve başka ülkelerde direniş göstermiştir (4).

Zalimlere karşı üç silah kullanmaktaydı. Bunlardan ilki onlarla işbirliği yapmamak, ikincisi hasımlarına eziyet etmemek ve onlara fiziksel olarak zarar vermemekti. Mücadele ilkelerinden sonuncusu ise, rakiplerine gerektiği zamanda insani yardımı esirgememekti. Afrika’ da Hintli halkın mücadelesini verirken, çıkan veba salgınında mücadeleye ara vererek, karşısındakilere yardım etmek için çevresine toplananları seferber etmesi bunun en güzel örneğidir. Gandhi’nin Güney Afrika’ da geçirdiği yıllarda oluşturduğu ideolojisinin temellerini (3);

• Şiddet karşıtlığı,
• Sivil itaatsizlik,
• Pasifizm,
• Uzlaşmacılık,
• Çilecilik,
• Asya milliyetçiliği,
• Hinduizm akımının dinsel mistik öğeleri,
• Dinlere saygı
• Teknoloji karşıtlığı oluşturur (3).

1915 yılında Hindistan’ a gelen ve Hindistan’ da olduğu yıllar boyunca İngiliz emperyalizmine karşı pasif ve uzlaşmacı bir çizgi izleyen Mahatma Gandhi’ ye göre sivil itaatsizlik, şiddete başvurmadan direnme, gerçeğe ve adalete derin bağlılık pasif direnmenin anahtarı haline gelmişti. Bundan hareketle Mahatma Gandhi, halka uygulanan şiddete rağmen insanoğlunun acı çekmemesi için, halkı direnişte silahsızlanmaya çağırmıştı. İnancının temeline oturttuğu şiddetsizliğe bağımlılığıyla halkın refahını kimseye zarar gelmeden kazanmayı amaçladı. Şiddetsizliğe o kadar bağlıydı ki sessiz direniş tanımının bile kin özelliği taşıdığını; direniş sözcüğünün şiddet barındırdığını düşünüyordu. Sessiz direniş yerine satyagraha denilmesini tercih etmişti (4).

İlk defa Güney Afrika’ da uyguladığı satyagraha (şiddet dışı direniş) ve ahimsa (şiddet dışılık) ilkelerini Hindistan’ da da yaygınlaştırmaya çalışmıştır. Gandhi’ nin en büyük ilkesi ahimsa (şiddet dışılık)’dır. Gandhi:

"Ahimsa, yaşamdaki tek gerçek güç.” demektedir.

Ahimsa’nın eyleme dönüşme şekline verdiği isim ise satyagraha (hakikate tutunma, şiddet dışı yöntemlerle direniş)’dır. Gandhi satyagrahanın iç dünyada elde edilmiş bütünlüğün bir meyvesi olduğunu bilir. 1919 yılında Gandhi bağımsızlık hareketinin başına geçti. Gandhi’ nin hedefi şiddet dışı sivil itaatsizlik yöntemleriyle Hindistan’ ın sömürücü İngiliz idaresinden kurtulup bağımsızlığına kavuşmasıydı. 30 yılı aşkın bir süre satyagraha eylemlerine liderlik etti (3).

Tuz Yürüyüşü (12 Mart 1930)

https://tr.wikipedia.org/

Hindistan’ın uzun sahillerinde bolca bulunan tuzu, Hintlilerin üretmesi ve satmasının İngiliz hükümetince yasaklanması; üstelik de Hintlilerden tuz vergisi adı altında ağır vergiler alınması halkı öfkelendiren son adım olmuştur. Gandhi liderliğinde başlayan ve milyonları peşinden getiren kayda değer bir direniş simgesi haline gelmiştir. Mahatma Gandhi tuz yürüyüşü öncesince İngiltere Genel Valisi Lord Irwin’ e yazdığı uzun mektupta şunları dile getirmiştir:

"Neden İngiliz egemenliğini bir lanet olarak görüyorum? Çünkü gitgide artan bir sömürü sistemi ve ülkenin dayanamayacağı kadar yıkıcı, pahalı askeri ve sivil yönetimle suskun milyonlarca insanı yoksullaştırmıştır.”

Bu sözleriyle direnişine devam edeceğini belirtmiştir. Sahilde toplanan halk İngiltere’ nin yasağını çiğneyip tuz üretince Mahatma Gandhi ve binlerce kişi tutuklanmış; yasa da işlemez hale getirilmiştir. Halkın bu yürüyüşü sömürge devletine karşı silahsız kazanılmış önemli bir örnektir (4).

1945 yılında Hindistan bağımsızlığına kavuştuktan sonra Müslümanlar ve Hindular arasında meydana gelen şiddet olayları karşısında ülke ikiye bölündü. Şiddete ve bölünmeye karşı oruç tutarak mücadelesini sürdürdü. Halk arasındaki çatışmaların sona ermesi için tuttuğu ölüm orucu bedenini oldukça zayıflatmış ve bitkin düşürmüştü. Bütün bunlara rağmen ayakta kalmayı başaran Mahatma Gandhi, 30 Ocak 1948’ de Yeni Delhi’ de fanatik bir Hindu tarafından öldürülmüştür (4).

Gandhi bir lider olarak ele alındığında, hizmetkar lider olarak değerlendirilebilir. Hizmetkâr liderlik anlayışı kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılamaktan ziyade, takipçilere hizmet eden, onlara yol gösteren bir liderliği benimsemektedir. Bu liderlik anlayışında, liderlik statüsü örgütteki güç alanlarını işgal ederek değil, iyi niyete ve gönüllülüğe dayalı olarak, “verici” davranışlarda bulunarak çalışanları etkilemek esastır. Gandhi’ nin topluma hizmet, düşküne yardım tek amacı olmuş; karşılıksız iş görmeyi ilke edinmiştir (1). Gandhi, taşımış olduğu sorumluluk bilinci, davasının inanılırlığı ve kişisel tutarlılığı ile güvenilir olma; şiddet dışı direnişte, öldürmek değil ölmenin cesaret işi olduğunu savunarak gerçek bir cesaret temsili olmuştur. Gandhi sahip olduğu cesareti, iç savaşında başlatmıştır. Yine sergilediği pasif direnişçi eylemler ile stresle başa çıkabilme yeteneğine sahip olduğunu ve bu özelliği ile de lider olma özelliğini taşıdığını; İngilizlerin açtığı ateşe rağmen beraberindeki binlerce kişiyle birlikte oturma eylemini sürdürmesi, onun risk alabilme, işbirlikçi davranabilme, amaca yönelik etkileme ve belirsizlikle başa çıkabilme gibi liderlik özelliklerine de sahip olduğunun ispatıdır (3).

KAYNAKÇA

  1. Küçük K. Yavuz E.(2018) “Hizmetkâr Liderlik: Gandhi Örneği” Uluslararası Liderlik Çalışmaları Dergisi 2(1) s.81–93
  2. https://tr.wikipedia.org/
  3. Gökben Çetin N. Beceren E.( 2007)“ Lider Kişilik: Gandhi” Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 3(5) s. 110–132
  4. Gümrükçüoğlu E.(2018) “Mahatma Gandhi ve Sessiz Direniş”i Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi , 5 (16), ss. 378–393

--

--