Fatih Dinç
SAYGEL
Published in
3 min readMar 22, 2023

--

https://images.app.goo.gl/Sgqx9PQvnuYaEHxV6

TÜRKİYE’NİN SAĞLIKTAKİ KONUMU

Türkiye’nin sağlıktaki konumunu ancak Sağlıkta Dönüşüm Programını bilerek başlayabiliriz. 2003 yılında T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan bu reformun başlıca amacı Türkiye’deki sağlık hizmetlerindeki kaliteyi arttırmak, hasta memnuniyetini sağlamak ve sağlık hizmetlerine olan erişimi kolaylaştırmaktan geçiyor.

Türkiye’de bu yasa çıkmadan öncesini inceleyecek olursak, 19.yüzyıla kadar sağlık sadece saray çevresinde yer alıyorken, günümüzde erişilmeyen yer sayısı oldukça az. Peki bu gelişim ne zaman başladı? 1850’li yıllarda Tıbbiye Nezareti tarafından sağlık alanının kapsamı genişletilmiş, 1920 yılında 3 sayılı Kanunla Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekaleti kurularak bakanlığın merkez ve taşra örgütlerine yayılması sağlanmıştır(1).

Geçmişten günümüze fark eden bu durum şimdi globale kadar taşınmış oldu. Yakın zamanda yurtdışından Türkiye’ye saç ekimi için akın eden birçok insan var ve bununla beraber Türkiye’de sağlık sistemi hemen hemen sistemini oturtmuş durumda. Bizzat şahit olduğum bir durumu şöyle açıklayabilirim; yurt dışından ülkemize kanal tedavisi öğrenmeye gelen diş hekimleri var ve bu ülkemizde sağlığın oldukça geliştiğini göstermiş durumda. Geçmiş dönemde büyüklerimden duyduklarım, yaptığım araştırmalar doğrultusunda eskiden girilen hastane fişi kuyruklarından tutun, ilaç alabilmek için girilen kuyruklardan; MHRS’ den randevu almakla beraber, mevcut olan üst teknoloji cihazları kullanabiliyoruz.

Tabii kamu dışında sahip olduğumuz özel sektör hastaneler de mevcut. Özel hastaneler kısa bekletme süreleri, hasta haklarını koruma ve hasta mahrumiyetini daha üst seviyede tutarak kaliteli hizmet vermeye çalışmaktadır. Özel hastanelerin sayısı da azımsanmayacak seviyelere çıkmış neredeyse devlet hastanelerinin yarısı kadar mevcudiyeti olduğu resmi evraklarda gösterilmiş durumda. Tabii bununla beraber yatak doluluk oranı bize kullanım durumunu veriyor(2).

2020 verilerine göre Devlet hastanelerinde nitelikli yatak sayısının %76,2 si kullanılırken, yarı yarıya daha az olan özel hastanelerde yatak doluluk oranı %96,8 seviyelerinde(2).

Bunların dışında Devletin Kalkınma Planı arasında yer alan Evde Sağlık Hizmeti de başlıca kırsal kesimde sağlık hizmetlerine erişiminde sorun yaşayan yaşlı, engelli hastalar için uygulamış olduğu başarılı hizmetlerden bir tanesi.

Sağlık sisteminin geliştiğini EMRAM verileriyle de ölçebiliriz. Çoğu Avrupa ülkelerinde 5 tane 7. Seviye hastane mevcutken, Türkiye’ de bu durum 7.seviye ile 6 hastane ve 6. Seviye 53 tane hastane mevcut(3).

Peki halihazırda iyi olan bu sistemi geliştirebilmek için neler yapabiliriz?

Öncelikli olarak devlet hastanelerinde kendimde gördüğüm hasta mahrumiyeti adına enjeksiyon odalarında iğne olacak her vatandaş için mahremiyet sağlamak adına kendi istekleriyle hareket edilebilir.

Yakın bir zamanda sahte diploma olayı ile gündeme oturan bir haberle beraber insanlar için en hassas olan bu konu devlet hastanelerine olan güveni zedeleyebilir. Bununla ilgili kişilerin GBT’ si iyice incelenmeli.

Kişilerin olması gereken ameliyat için verilen uzun süreli randevular ise kişinin sağlığını etkileyebilecek ve güveni sarsabilecek ayrı bir olay. Bu konuyla ilgili bakanlığın özel sektörle anlaşmalı gidip kişinin sağlığına çabuk kavuşabilmesi adına ameliyat randevularının süresini kısaltacak sistemi oturtması gerekli.

Merkezden uzak belirli hastanelerin cihaz ve ekipmanları günümüz koşulları için eski durumda. Bununla ilgili gerekli güncellemeler yapılmalı ve hizmet kalitesi arttırılmalı.

KAYNAKÇA

1. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/701310

2. https://sbsgm.saglik.gov.tr/Eklenti/41611/0/haber-bulteni-2020pdf.pdf

3. https://himsseurasia.com/himss-6-ve-7-hastaneleri/

--

--