İclal Hayat Doğan
SAYGEL
Published in
2 min readJun 12, 2024

--

TELE-TIP VE TELE-SAĞLIK NEDİR?

Koronavirus pandemisi sonrası (Covid-19) ile tekrar gündeme gelen Tele-tıp, uzak merkezler arasında bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak tanı, tedavi, takip, değerlendirme amaçlarıyla fizyolojik işaretlerin gönderilmesi, depolanması ve sağlık hizmetlerinin sunumu anlamına gelir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2010 yılında yayınladığı teletıp raporundaki tanıma göre ise, “mesafenin kritik bir faktör olduğu durumlarda, hastalıklardan ve yaralanmalardan korunulması, hastalık ve yaralanmaların tanı ve tedavisi için, sağlık profesyonelleri tarafından, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilen sağlık hizmeti sunumu” olarak tanımlanmıştır.

Tele-sağlık hizmetleri, hastalara uzaktan bütüncül sağlık hizmeti sunan çok geniş bir çözüm kategorisidir. Tele-sağlık uygulamalarında uzaktan doktor muayenesi, kronik hastalıkların takibi, yüksek riskli gebelik takibi gibi olanaklar hekim ve hasta aynı ortamda değil iken, hasta sağlık merkezine gelmeden sağlanabilmektedir. Uzaktan hasta yönetimi gibi, sanal sağlık hizmeti (e-sağlık) de bazen Tele-sağlık veya Tele-tıp ile eşanlamlı olarak kullanılan bir terimdir, pratik kullanımda bu antiteler sık sık birbiri yerine kullanılabilir ancak aslında bu kavramlar aynı anlamda değildir. Sanal sağlık hizmetleri, uzaktan ve/veya teknoloji odaklı sağlık hizmetlerinin tamamını kapsayan daha geniş bir terim olan Tele-sağlığın bir bileşenidir.

TELE-TIP HİZMETİ TARİHÇESİ

Tele-tıp uygulamalarının başlangıcı 1960’lı yıllara uzanmaktadır. İlk olarak 1964 yılında, Omaha’daki Nebraska Psikiyatri Enstitüsü ile Norfolk’taki State Mental Hastanesi arasında, 180 km uzunluğunda kapalı devre televizyon sistemi kurulmuştur. Bu sistem uzmanlar arasında interaktif konsültasyonlar yapılabilmesini sağlamıştır. 1970 ve 1980’lerde, uydu iletişim tekniklerinin de gelişmesiyle beraber, uzak mesafelerde bulunan kliniklerle bağlantıların kurulabilmesi için birçok proje başlatılmıştır. Günümüzde ise, bilişim ve iletişim sektörlerindeki gelişmelere paralel olarak Tele-tıp uygulamaları da gittikçe artmaktadır. Amerika, Kanada, Avustralya, İngiltere ve Almanya, Tele-tıp uygulamalarında önde gelen ülkelerdir.

11 Mart 2020'de Covid-19 salgını, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edildi. Covid-19 pandemisinin hayatımıza girmesi ile hem hastalar hem de sağlık çalışanlarının Tele- sağlık hizmetlerine olan ilgi ve gereksiniminin arttığı belirtilmektedir. COVID-19 salgını sırasında tele-sağlık hizmetlerinde strateji; kontrol, triyaj, tedavi, taburculuk sonrası izlem basamaklarını içerir. Bu yöntemlerin pandemi sırasında morbidite ve mortaliteyi azaltma potansiyeline sahip olduğu belirtilmektedir

Tele-sağlık hizmetlerinin faydaları

-Tele-sağlık hizmetleri ile elde edilebilecek faydalar şu şekilde belirtilmiştir;

-Sağlık hizmetine kolay ve hızlı erişim sağlanması,

-Daha düşük maliyetlerle etkili sonuçlar alınması,

-Hastaların yaşam kalitesi ve memnuniyetinin arttırılması,

-Doktor-hasta erişiminin hızlanması,

-Dijital çözümler ile hasta uyumluluğunun arttırılması,

-Dijital bilgi materyallerine ve dijital platformlar aracılığıyla yayınlanabilecek eğitim ve webinarlara erişimin sağlanması.

TELE - SAĞLIK HİZMETLERİNİN GELECEĞİ

Teknoloji, sağlık hizmetlerinin kalitesini iyileştirme ve onu daha fazla insan için erişilebilir hale getirme potansiyeline sahiptir. Tele-sağlık, sağlık hizmetlerini daha verimli, daha koordineli ve daha ulaşılır hale getirmek için fırsatlar sağlayabilir.

Tele sağlık ile ilgili araştırmalar nispeten yeni olsa da çalışmalar devam etmektedir. Örneğin, araştırmalar kalp yetersizliği olan kişilerin tedavisinin, telefon veya video konferans yolu ile (tele-transmission) desteklenmesinin ve hayati belirtilerinin uzaktan izlenmesinin, kalp yetersizliği nedeniyle ölüm ve hastaneye yatma riskini azalttığını ve yaşam kalitesini iyileştirdiğini göstermiştir.

--

--

İclal Hayat Doğan
SAYGEL
Editor for

İstanbul Medipol Üniversitesİ / Sağlık Yönetimi lisans bölümü