YAŞAM VE SAĞLIK HAKKI
Sağlık hakkı ile hasta hakları, bildirgelerde biraz karmaşık gibi görülebilirler, fakat aralarındaki nüansı göz ardı etmemek gerekir. Genellikle daha çok öne çıkarılan hasta haklarıdır. Fakat sağlık hakkı, hasta haklarından ayrı bir gruptur. Hasta haklarıyla ilgili yazılı belgelere baktığımızda hepsinin ilk maddesinde sağlık hizmetlerine ulaşma hakkının olduğunu görürüz. Bildiğimiz gibi sağlık hizmetlerine ulaşabilme hakkı hastalar için çok önemli bir haktır. Bazı bildirgelerde de belirtildiği gibi, sağlıklı yaşama hakkı; insanlar için ve insan hakları kapsamında diğer hak ve özgürlüklerin en başında gelir. Tabi ki sağlıklı yaşam hakkı anayasalarda geçiyor, fakat sağlık hususundaki bu maddeler diğerlerine göre daha yuvarlak anlatımlıdır.
Sağlık hakkı; hem bir organizmanın devamının sağlanması hem de hastalığa kapılan bir bireyin tedavisini isteme hakkı olarak tanımlanır. Sağlık hakkı kişinin en temel haklarındandır. Aynı zamanda yaşama hakkının gerçekleşmesini sağlar. Bu iki hak bu bakımdan birbirine çok yakındırlar.
Sağlık Hakkı İki Boyutludur:
İlki, kişinin sağlığının bozulmadan devamı; ikincisi ise, eğer sağlık bozulmuşsa tıbbi bir müdahale ile eski haline kavuşturulması. Sağlığın korunması ile ilgili maddeye anayasamızdan ulaşabiliriz. Anayasamızın 17. Maddesi “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz”.
“Yaşama hakkı” insanların vazgeçemediği ilk ve temel hakkıdır. Yaşama hakkı, bireyin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünün korunması, devam ettirilebilmesi, varlığının çeşitli etkilerle bozulmaması olarak tanımlanabilir.
Sağlık hizmetlerinin sunulmasında şu ilkelere uyulması gereklidir:
a) Bedeni, ruhi ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde yaşama hakkının; en temel insan hakkı olduğu, hizmetin her kademesinde sürekli göz önünde bulundurulur.
b) Herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını elinde bulundurduğu ve hiçbir merci veya kimsenin bu hakkı ortadan kaldırmak yetkisinin olmadığı bilinerek hastaya insanca muamelede bulunulur.
Türk Tabipler Birliği tarafından 1 Şubat 1999 tarihinde yayınlanan Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın 5. Maddesi gereğince ise; “Hekimin öncelikli görevi, hastalıkları önlemeye ve bilimsel gerekleri yerine getirerek hastaları iyileştirmeye çalışarak insanın yaşamını ve sağlığını korumaktır. Meslek uygulamaları sırasında insan onurunu gözetmesi de hekimin öncelikli ödevidir. Hekim, bu yükümlülüklerini yerine getirebilmek için gelişmeleri yakından izler”.
Sağlık hakkı aslında bireylerin sosyal hayattan ve devletten sağlığının koruma altına alınmasını isteyebilmesi, gereken durumlarda tedavi edilmesini ve iyileştirilmesini isteyebilmesi aynı zamanda toplumda olan imkanlardan yararlanabilmesidir. Fakat içinde yaşama mecburiyetinde bulunduğumuz ve ister istemez bir etkileşim halinde olduğumuz sosyal çevrede tabii ki toplumun her bireyi sunulan sağlık hizmetlerinden aynı oranda faydalanma imkanı bulamamaktadır. Özellikle bazı ameliyatlar ve maddi anlamda karşılanması güç tedaviler bireyleri zor duruma sokabilir.
Sağlık hakkında başka tanıma daha baktığımızda; “devlet ile kişilerin karşılıklı ilişkisi ve devletin ilişki içerinde olduğu bu kişilerin sağlıklı bir hayat sürdürme ihtiyaçlarını yerine getirme vazifesi kapsamında, kişiler yasanın sağlık konusunda kanunların uygulanmasını isteme hakkına sahip olmaktadır’’ tanımıyla karşılaşırız. Bireyler kendi sağlıkları için devletin, yasanın gerektirdiğini kendileri için yapacakları beklentisine girerler. Bu beklenti birtakım sebeplerden dolayı karşılanamayınca, bireyler hak talebi için devlete başvurabilir. Bu hakkı devletten talep edebilir. Çünkü bu haklar, yani sağlıklı yaşam hakkı toplumsal yaşamımızda herkesin adilce ulaşması gereken haklardır. Sunulan sağlık hizmetinden herkesin yararlanabilmesi kadar doğal bir şey yoktur.
Kaynakça
Alptekin, K. (2004). Sağlık Hakkı ve İnsan Hakları Üzerine Bir Değerlendirme. Turkiye Klinikleri Journal of Medical Ethics-Law and History, 12(2), 132–139.
Demir, E. (2006). İnsan Hakları Bağlamında Evrensellik ve Kültürel Rolativizm Çatışması, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.