Trabzon’da bir zaman makinesi: Trabzon Müzesi

İbrahim Akın Kazancı
sec402
Published in
4 min readApr 24, 2017

Zaman makinesi icat edilmedi sanıyorsanız henüz bir müzeyi ziyaret etmemişsiniz demektir. O makinelerden birinde, Trabzon Müzesi’ndeyiz bugün.

Trabzon Müzesi şehrin kalbinde Uzun Sokak Zeytinlik Caddesinde 1900’lü (1898-1913) yılları başlarında Banker Kostaki Teophylaktos tarafından büyük programlı konut olarak yaptırılmış. Konağın mimarlarının ismi bilinmiyor. Ancak mimarlarının İtalyan olduğu belirlenen yapıda kullanılan bir çok malzemenin İtalya’dan getirtildiği biliniyor.

Kostaki Teophylaktos, 1917 yılında iflas edince bu yapıyla birlikte bütün mal varlığına haciz konulmuş ve konak, Nemlioğlu ailesi tarafından satın alınmış. Ağlayananın malı gülene yar olmazmış. Nemlioğlu ailesi de uzun süre kullanamamış konağı. Trabzon Valisi Ali Galip Bey zamanında 1927-1932 yıllarında 25.000 TL bedelle kamulaştırılarak 1927-1931 yılları arasında Hükümet Konağı, 1931-1937 yılları arasında Müfettişlik binası olarak kullanılmış. 1937 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis edilen yapı, 50 yıl da Kız Meslek Lisesi olarak hizmet vermiş. 1987 yılında müze olarak düzenlenmek üzere Kültür Bakanlığı’na tahsis edilen yapı, tarihe karşı ettiği tanıklık sayesinde müze binası olmayı sonuna kadar hakediyor gibi. Bahçeden girer girmez zaten bu olgunlukla karşılıyor sizi hayranlık derecesinde dudak ısırtan bir görünüşe sahip.

Karargâhlıktan müzeliğe

Milli Mücadele yıllarında karargah binası olarak kullanılan yapı, 1924 yılında Atatürk'ün Trabzon'u ilk ziyaretinde konakladığı bir mekan. Atatürk ve eşi Latife Hanım ve beraberindekiler 15-17 Eylül 1924 tarihlerinde bu konakta kalmışlar. Konak böylece değerine değer katmış. Ülkemizin sayılı sivil mimarlık örnekleri arasında yer alan, yaklaşık 1500 m2 kullanım alanı olan konağın bodrum kat hariç tüm kat duvarları tamamen kalem işi bezelidir. Konak, müzeye çevrildikten sonra bodrum katı arkeolojik eserler bölümü olarak düzenlenmiş. Arkeolojik eserler bölümünde Erken Tunç Döneminden Osmanlı Dönemi sonuna kadar taş, pişmiş toprak, metal, cam vb. eserler sergileniyor. Bu eserlere bakıp eskilere gidip bir zamanlar bu çömlekleri tabakları kullanan Romalıları v Osmanlıları tahayyül etme zevkine erişiyorsunuz.

Kronolojik sıraya göre düzenlenen arkeolojik eser seksiyonları dört mekandan oluşmakta. Giriş salonu olarak kullanılan birinci mekanda; 1997 yılında Trabzon Tabakhane Mevkiinde Trabzon Müze Müdürlüğünce yapılan kurtarma kazısında çıkarılan, M.S. 2. yüzyılla tarihlenen Roma Dönemi Bronz Hermes heykeli sergilenmektedir. Heykel Müzenin en önemli eserleri arasında yer almakla birlikte normal bir insan boyutunda. Bu heykeli ilk görüş hikayem üniversite birinci sınıf dersinde Hermes’ten bahseden hocam sayesinde gerçekleşmişti.

Hermes, Zeus ve Maia’nın oğludur. Zeus’un habercisi, Yunan mitolojisine göre tanrıların en kurnazı ve hızlısıdır.

Merak edip haftasonu ilk gezdiğim yerdi. Bu mekanda ayrıca aynı kazıda çıkarılan mermer tapınak buluntularına, Roma dönemi mermer mimari parçalar ve Osmanlı dönemine ait mermerler var. Üzerinde ayetlerin yer aldığı Osmanlı mermerlerinin yerde sergilenmesine ilk gördüğümde ne yalan söyleyeyim çok şaşırmıştım.

İlk bölümde Eski Tunç, Urartu, Demir Çağı, Helenistik ve Roma dönemi eserlerinin yanı sıra yine müzenin önemli eserleri arasında yer alan Asur dönemi silindir mühür sergilenmekte.
İkinci bölümde Roma ve Hellenistik dönem bronz, pişmiş toprak ve cam eserlerin ve Roma dönemi sikkeler var.
Üçüncü bölümde ise Bizans dönemi sikkeleri, ikonalar ve Osmanlı dönemi objelerine yer verilmiş.
Konağın giriş katı diğer bölümlere nazaran daha yoğun kalem işi süslere sahip. Bu kattaki bazı odalarda halen orijinal ipek duvar kağıtları da yer almakta. Kat kısmen orjinal mekanlara da bağlı olarak konak teşhir bölümü olarak düzenlenmiş. Bu bölümde sağdan sola doğru oturma odası, çalışma odası, gündüz oturma salonu, yemek odası, oyun odası seksiyonları yer almakta. Birinci kat etnografik eserler seksiyonu olarak düzenlenmiş. Bu katta, islami eserler, silahlar, yazma eserler, dokumalar, takılar, giysiler gibi bölümlerin yanında; Türkiye Cumhuriyeti 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay seksiyonu ve ulu önder Atatürk’ün yatak odası düzenlenmiş.

Trabzon Müzesi’nde kullanılan süsleme ve mimari tarzı 19. yüzyıldan itibaren, Osmanlı İmparatorluğu’nun geleneksel sanat etkilerinden uzaklaşıp Avrupa’da geçmişi yaklaşık olarak 150 yılı bulan Barok, Rokoko üslubudur. Bu geziyi bir görsel anlatı ile desteklemek taçlandırmak istedim ama baktığım da müzeyi benim yapacağımdan daha güzel tanıtan biri var küçük sevimli bir çocuk bu yaşta böyle şeylere ilgili çocukların olması gelecek adına beni hala umutlandırdı.

Ne yani hiç eksiği yanlışı yok mu? Elbette var. Siz tarihte yolculuk yaparken sizin peşinizden gelen güvenliğe gölge etme başka ihsan istemez demek gelebilir içinizden ama, dememeyi tercih edin. Velhasıl kelam bunaldığınız zamanlarda yaşadığımız zamandan kopmak, zamanda yolculuk yapmak için ideal bir zaman makinası işlevi gören müze bana iyi geldi, size de iyi gelecek.

Editör: Onur ŞAFFAK

--

--