Trabzon'un incisi: Sümela Manastırı

Berivan Bila
sec402
Published in
3 min readApr 25, 2017

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Türkiye’nin en önemli tarihi miraslarından biri olan, Trabzon’un göz bebeği Sümela Manastırı’ndayız.

Tarih ve doğanın buluşma noktası
Trabzon-Maçka’da bulunan Altındere Vadisi Milli Parkı’nda yüksek bir dağın tepesinde yapılmış olan Sümela Manastırı’na doğru düştük yola. Yolda bize yeşilin elli tonu ve çağıldayan derenin sesi eşlik etti. Bu kısa ve keyifli yolculuğun ardından Altındere Milli Parkı’na varıyoruz. Manastıra iki gidiş yolu var. Birincisi tur otobüslerinin ve özel araçların geçebileceği asfalt yol. İkinci yol da tırmanmayı sevenler için. Çıkış için ilk yolu tercih ediyoruz. Çam ağaçları ve toprak kokusu eşliğinde yukarıya doğru çıkmaya başlıyoruz. Manastırın kartpostal gibi silüeti ve şelalesi bize sıcak bir “Hoş geldin.” diyor. Biraz soluklandıktan sonra en sonunda manastırın olduğu noktaya varıyoruz. Buradaki manzara göz alıcı. Etrafı yüksek dağlar ve çam ağaçları ile çevrili. Serin ve dağların zirvelerindeki karlar ve hafif sis hemen göze çarpıyor. Üşümek istemiyorsanız yaz mevsimi olsa dahi üzerinize bir şeyler almanızı öneririz.

Manastıra Giriş
Sümela Manastırı, koruma altından olan alanlardan biri ve müze statüsüne sahip. Müze ücretini ödüyor ve manastıra giriyoruz. Manastırın birçok odası restorasyonda olduğu için ziyaretçilere kapalı. Avludaki ve ibadet odalarındaki ikonlar ve duvar süsleri her ne kadar ziyaretçiler tarafından tahrip edilmiş olsalar da yapılan bu saygısızlık muhteşemliklerini örtememiş. Sümela Manastırı’nda en ilginç alanlardan birisi ise soğuk hava akımına sahip kilerler. Bir diğer alan ise Sümela Manastırı’nı koruyan gözcülerin bulunduğu alan. Bu alan, küçük fakat konum olarak oldukça iyi seçilmiş, stratejik bir öneme sahip.

Sümela Manastırı Efsanesi

İsa Peygamber’in havarilerinden olan Lukas’ın bir tahta parçası üzerine çizdiği Meryem Ana resmi (ikona) yıllar sonra kendiliğinden Atina’ya uçmuş. Renginin koyuluğundan ötürü daha sonraları “Kara Meryem, Kara Melek, Kara Madonna” gibi isimlerle ünlenen bu resim, Theodosius döneminde, 4. yüzyılda, Atina’dan ayrılmak istemiş.

İkona daha sonra melekler tarafından uçurularak Maçka dağlarının yamaçlarındaki dağ kavuklarından birine yerleştirilmiş. O günlerde Barnabas ve Sophranios isimli keşişler rüyalarında Meryem Ana’yı görmüşler ve Meryem Ana, keşişlere Trabzon’a gidip ikonanın olduğu kovukta kendisi adına bir kilise yaptırmalarını söylemiş. Keşişler deniz yolu ile Trabzon’a gelerek Maçka dağlarının yamaçlarındaki taş kovuğu içindeki Meryem Ana ikonasını bulmuşlar.

Onlardan önce bu resmi gören yerliler, ikonayı yakmak istemişler ancak ikona yanmamış. Balta ile parçalamak istemişler, kırılmamış. Dereye atıp uzaklaştırmak istemişler, derenin suyu ikonayı sürüklememiş. Meryem Ana tarafından görevlendirilen iki keşiş, melekler tarafından ikonanın konulduğu kovuğa önce bir kilise, sonra bir manastır yapmışlar. Hayatlarının geri kalan kısmını Sümela’da geçiren iki keşiş, aynı gün ölmüşler.

Keyifli ve tehlikeli orman yolu
Manastırdaki küçük turumuzu bitirdikten sonra istemeden de olsa oradan ayrılıyoruz ve ikinci bir alternatif olan orman yoluna iniş için yöneliyoruz. Bu yol ormanın içinden aşağıya inen dar ve patika bir yol. Yol taşlarla bezenmiş ve yolun yüzeyi nemden dolayı biraz kaygan. Eğer dağ ve ormanlık yollarda vakit geçirmediyseniz çok da önerebileceğimiz bir yol değil. Ama doğa ile iç içe bir yaşama sahipseniz ideal bir güzergah. Ağaçlar ve kuş sesleri eşliğinde biraz tehlikeli, çokça keyifli bir şekilde inişimizi gerçekleştiriyoruz ve yolculuğumuz burada sona eriyor. Doğaya ve tarihe meraklı iseniz ikisinin buluşma noktası olan Sümela Manastırı’nı mutlaka “Ziyaret Edilecek Yerler” listenize ekleyin. Pişman olmayacaksınız.

Trabzon’dan Sümela’ya nasıl gidilir ?

Editör: Saliha Genç

--

--

Berivan Bila
sec402
Writer for

KTÜ Gazetecilik bölümünden mezun oldum. 2013 yılından itibaren çeşitli platformlarda sanat, ekonomi, gündem gibi geniş konularda yazı ve haberler ürettim.