Güven veren tasarım nasıl yaratılır?
İyi ilişkiler her zaman güven üzerine inşa edilir. Yalanını yakaladığınız o çok sevdiğiniz arkadaşınızla her şeyin eskisi gibi olması mümkün müdür? Ya da o çok önemli iş görüşmesine giderken sizi yanlış yollara sokan ve geç kalmanıza sebep olan navigasyon uygulamasını bir daha kullanır mısınız? Güven bir kez zedelendi mi, onu geri kazanmak neredeyse imkansızdır.
Güvenilir bir websitesi ya da uygulama geliştirmek için dikkat edilmesi gereken pek çok şey var. İşin güzel tarafı, her ne kadar tasarım trendleri her geçen yıl değişse de kullanıcıya güven hissi veren temel unsurlar değişmiyor. Peki nedir bu temel unsurlar?
Tasarımın Kalitesi
Kalite aslında jenerik, göreceli ve zamanla değişen bir kavram. Tabii bahsettiğiniz tasarımın estetik yönü ise. Bu nedenle kalite kavramını objektif kıstaslar üzerinden değerlendirmek daha doğru olur.
Güven veren tasarımın temel özelliklerinden biri, kullanıcıyı evinde hissettirmesidir. Örneğin, web sitesi tasarlıyorsanız, içerik mimarisinin doğru kurgulanmış olması ve kullanıcının ihtiyaç duyduğu bilgi ya da ürüne kolay ve hızlı bir şekilde ulaşabilmesi hayati önem taşır. Bunu mümkün kılmak için de kullanıcının ihtiyaçlarını çok iyi analiz etmek ve her adımda onunla empati kurmak gerekir.
Arayüz tasarımı ele alındığında ise temel tasarım öğelerinin ve renk paletinin sitenin içeriğiyle uyumlu olması kullanıcının algıladığı değere etki eder. Singapur’da yapılan bir araştırmaya göre, kullanıcılar tasarımlarında yeşil ve beyaz renklere ağırlık veren temizlik şirketlerine daha çok güveniyorlar, çünkü bu renkler onların ferahlık ve temizlik algılarıyla örtüşüyor. Karanlık renklere ve yoğun içeriğe sahip tasarımlar ise sıkışıklık hissi yaratıyor ki bu bir temizlik firmasının hiç istemeyeceği bir algı olsa gerek.
Metin ve tipografinin de tasarımın temel taşlarından olduğunu unutmamak gerekir. Yapılan araştırmalara göre yalın ve samimi bir dil kullanan siteler, kompleks ve “havalı” sözcüklere ağırlık verenlerden daha güvenilir bulunuyor. Yazı ve başlıkların okunabilirliği de tasarımın verdiği güvenle doğru orantılı.
Yazım hataları ya da çalışmayan bağlantıların kullanıcıda ciddi güven kaybına yol açtığını da unutmamalı. Ana sayfasında yazım hatası olan bir şirkete iş başvurusunda bulunur muydunuz? Mükemmeliyetçilik zaman zaman yıpratıcı bir özellik olabilir ancak söz konusu tasarımın güvenilirliği ise, vazgeçilmezdir.
Tutarlılık
Kullanıcıların bir ürün ya da hizmetle temasa geçtiği mecra sayısı gün geçtikçe artıyor. Web, masaüstü, mobil için farklı uygulamalar, 3. parti entegrasyonları, telefon ve e-posta desteği, sosyal medya ve daha niceleri… Mecranın doğasına uygun olarak adapte edilirken deneyimin tutarlılığının korunması ve kesintisiz bir hizmet sunulması, kullanıcıya güven aşılayan en önemli unsurlardan biri.
İnsancıllık
Stanford web güvenilirliği kılavuzunu incelerseniz, 10 maddeden 3’ünün insanlarla ilgili olduğunu görürsünüz. Bu maddelerden biri aynen şöyle der: “Sitenizin arkasında dürüst ve güvenilir insanlar olduğunu gösterin”. Bu öğüt özellikle firma sahipleri için altın değerinde. Günümüzde pek çok kuruluş hatta CIA bile kurumsal sitelerinde çalışanlarının yüzlerini açıkça sergiliyorlar.
“Takımımızla tanışın” ya da “Hakkımızda” sayfaları, uzmanlığınızı sergilemenin yanı sıra size kişilik kazandırır ve güven duygusunu kuvvetlendirir.
İtibar Yönetimi
Güven veren tasarım dendiğinde akla ilk gelen markalardan birisi tartışmasız Airbnb. Çocukluk yıllarımızdan itibaren yabancılara karşı temkinli olmamız, hatta onlarla konuşmamamız gerektiği zihnimize kodlanmış olmasına rağmen, Airbnb aracılığıyla milyonlarca insan evini bir yabancıya açıyor ya da bir yabancının evinde konaklıyor. Peki bunu sağlayan ne?
Cevabı yukarıdaki başlıkta okudunuz bile. İyi kurgulanmış bir itibar yönetimi, yabancı diye nitelendireceğimiz kişilere kendi arkadaşlarımızdan bile daha çok güvenmemizi sağlayabiliyor. Misafirperverliği karşılığında olumlu geri bildirimleri ve yüksek puanları toplayan bir ev sahibi, aradaki tüm bariyerleri kaldırıp bize güven verebiliyor.
Bu güveni pekiştiren şey ise, misafir ve ev sahibinin kurduğu ilk iletişim oluyor. Bu deneyimin de en iyi şekilde sonuçlanması için, ev sahibine yazılacak ilk mesajın içeriğinin ve uzunluğunun ne olması gerektiğine dair tasarım kullanıcıyı yönlendiriyor.
İnsan ilişkilerine benzer şekilde, kullanıcı deneyimi söz konusu olduğunda güven sağlamak zamanla mümkün olur. Kullanıcıya kaliteli bir tasarım sunmak, farklı mecralarda tutarlı bir deneyim yaşatmak, insan öğesini işe dahil etmek yetmez. Önemli olan bunu hiç aksatmadan, istisnasız bir şekilde sürdürmektir. Güveni sürdürülebilir kılmak, onu inşa etmek kadar önemlidir.
