İçerik pazarlamada dil bilgisi ve noktalamanın önemi

erdem yıldız
SHERPA Blog Bülten
4 min readNov 25, 2015

--

Edebi sanatlar dahilinde yapılan yazı yazma işlemiyle, blog temelli yazı yazma işlemini ya da genel anlamda her türlü pazarlama/reklam amacıyla yazılan yazıyı, birbirinden keskin çizgilerle ayırma gibi genel bir eğilim olduğu söylenebilir. Bu duruma baktığımızda temelde, blog ya da blogger’lık dahilinde yazılanın dil bilgisi, noktalama gibi yazı yazma işleminin kimi elzem parçalarına, edebi amaçla yazılanlar kadar riayet etme zorunluluğunun olmadığı düşüncesini görürüz çoğunlukla.

Bunların daha gündelik, ciddiyetten uzak olduğu ve özellikle bu sebeple kurallardan daha bağımsız işleyebileceği düşüncesinin haklı ve kaçınılmaz olduğu noktalar da olabilir ancak bunlar çoğunlukla, tamamen kişisel ve herhangi bir ticari ya da kurumsal amaç gütmeyen yazılar için geçerlidir. Aksi durumda, yani işin içine kurumsallık ve belirli reklam, pazarlama hedefleri girdiğinde, durumun değiştiğini söyleyebiliriz.

İçerik pazarlamanın temelinde, yaratılan — bu durumda yazılan — içeriğin, başta hedef kitle olmak üzere, olabildiğince çok kişi tarafından tüketilmesi — bu durumda okunması — amacı olduğundan, dil bilgisi kuralları ve noktalama işaretleri gibi, yazının akışını ve anlaşılabilirliğini doğrudan etkileyecek etmenlerin dikkate alınması zaruridir.

Bir başka şekilde ifade etmeye çalışırsak, bu amaçla yaratılan içeriğin temelinde marka bağımlılığı, sadakati yaratmak ve insanlar üzerinde markaya dair bir güven duygusu ve kalite algısı yaratmak olduğundan, yazının da bu doğrultuda, olabildiğince kaliteli olması gerekir. Ya da, bunu beklemek ya da okuyucunun böyle bir beklentisi olduğuna şahit olmak şaşırtıcı değildir. Bu da tam olarak, edebi sanatlar dahilinde ortaya konan yazılı eserlerde olduğu gibi, başlıkta adı geçen ve geçmeyen dil kuralları silsilesine uymakla gerçekleştirilebilir.

Profesyonellik algısı

Dijital içerik yaratımı ya da metin yazarlığı söz konusu olduğunda, yaratıcı konumundaki kişinin hakkında yazdığı duruma göre daha etkili bir iletişim stratejisi oluşturabilmek adına, elinde bulundurduğu dili dilediği şekilde eğip bükebilme imkanı, daha resmi ya da edebi hedefli yazıma göre oldukça fazladır. Bu bir gerçek.

Ancak, herhangi bir ‘business’ kaynaklı yazının temelindeki, profesyonellik algısı yaratma, mevcut profesyonelliği vurgulama ya da bozulduğu düşünülen bu algıyı düzeltme amaçları düşünüldüğünde, bu payın biraz daha daraldığını, daha doğrusu daralmasının oldukça faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü, her ne kadar keskin bir resmi yazın alanından bahsetmesek de, okuyucu ya da kullanıcı — müşteri — nezdinde komik duruma düşmenize neden olacak, ve böylece tüm itibarınızı sarsacak bariz hatalardan kaçınmanız gerekir.

Noktalama: Görünenin ardındaki güç

Dil bilgisi kurallarının ve inceliklerinin doğru kullanımı ile birlikte etkili yazımın temelinde yer alan kurallar toplamının ikincisi, noktalama işaretleri ve onların kullanımıdır. Amerikalı tarihçi ve önde gelen entelektüel Paul Robinson,noktalamanın yazı kalitesi üzerindeki etkisini, The Philosophy of Punctuation — Noktalamanın Felsefesi — isimli makalesinde şu sözlerle açıklar: “Noktalamanın birincil görevi, kişinin anlatmak istediklerinin açıklığına ve netliğine katkıda bulunmaktır. İkincil olarak ise, olabildiğince görünmez olup, dikkati kendi üzerine çekmemek gibi bir görevi vardır.” Yani Robinson, noktalamanın önemini vurgularken, durumun çift taraflı işlerliğine dikkat çekiyor. Noktalama, kendini görünmez kıldığı ölçüde önemlidir. Bu da doğru ve yerinde kullanım ile mümkündür.

Muğlaklık tehlikesine karşı

Süs olarak yerli yersiz kullanılan noktalama işaretleri hem anlama zarar verir, hem de dikkati manadan şekle çekerek, anlatılmak istenenin açıklığını ve netliğini zedeler. Noktalama kullanımı, yazının akışı ve organizasyonuyla doğrudan ilişkili olduğundan, söyleyeceklerinizin okuyucu tarafından ne kadar algılanacağını da direkt olarak etkiler. Yani, etki yalnızca kalite algısı ve beraberinde gelen güven ve sadakatle sınırlı değildir. Gramer ve noktalama, söylediğinizin, istediğiniz şekilde algılanıp algılanmayacağı konusunda da etkilidir. Hedef kitlenize göre oluşturduğunuz ve bu hedef kitleye uygun olarak sunduğunuz içeriğin boşa gitme ihtimalini düşürmek ve başarı potansiyelini yükseltmek için özen gösterilmesi gereken başat faktörlerden ikisidir bu sözünü ettiklerimiz.

Bu yazı, dil bilgisi ve noktalama konusunda yapılan yanlışlıklar ve bunların doğruları ile ilgili değil. O yüzden, bu konuda sözü fazla uzatma niyetinde değilim. Ancak, yukarıda sözü edilen tehlikelerden uzak durmanıza yardımcı olmak adına, sıklıkla karşılaşılan kimi hatalara ve bunların doğrulamalarına göz atmakta fayda var.

  • Noktalama işaretiyle öncesinde yer alan kelime arasında boşluk bırakılmaz.
  • Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılır ve ardından gelen cümle her zaman büyük harfle başlar.
  • Üç nokta kullanımından sonra boşluk bırakmamak sık rastlanan hatalardan biridir. Uzun ve bol noktalı olduğundan sanki tekrardan boşluk bırakmaya gerek yokmuş gibi görünse de, üç noktanın ardından da tüm noktalama işaretlerinde olduğu gibi boşluk bırakılmalıdır.
  • Parantezin içerisinde boşluk bırakılmaz ancak, öncesinde ve sonrasında her durumda bir boşluk bırakılır.
  • Virgülü yalnızca gerektiği yerde ve bilinçli biçimde kullanmak son derece önemlidir. Çok spesifik bir kullanım alanı olmadığından, kafaya göre kullanıma ve istismara en açık noktalama işaretinin virgül olduğunu söylenebilir. Bundan kaçınmak ve yazıyı gereksiz virgüller yani duraklamalarla doldurmamak, yazının olası akıcılık problemlerinden kurtulması için oldukça faydalı olacaktır.

Ya hata yaparsak?

Tüm bunlardan bahsettikten sonra, hata yapma payı ile ilgili aklınıza takılanlar olabilir. Edebiyat amaçlı yazılanlarda olduğu gibi, pazarlama eksenli yazılan parçalarda da, hata yapma lüksünüz tabii ki mevcut. Ve özellikle, aşırı yüklenme durumlarında hata yapma ihtimaliniz oldukça yüksek denebilir. Önemli olan, dijitalin sürekli olarak değiştirilebilirliğinden ve güncellenebilirliğinden de faydalanarak, bunları haberdar olduğunuz andan itibaren geri dönerek değiştirmek. Bu hem antrenman şansı vererek, gelişmenizi arttıracak ve ileriki dönemlerde hata yapma ihtimalinizi düşürecek, hem de daha iyisi için ortaya koyduğunuz çaba, tüketici gözünde yerinizi pekiştirecektir. Yani, olabildiğince az hata yapmak ne kadar önemliyse, yapılan hatanın peşine düşüp mümkün olduğunca onu düzeltmek de bir o kadar önemlidir.

Originally published at blog.designedbysherpa.com on November 25, 2015.

--

--

erdem yıldız
SHERPA Blog Bülten

...where there's music and there's people and they're young and alive...