İçerik yazımı yorgunluğu ile baş etme yolları
‘Writer’s block’ kavramını duymuşsunuzdur. Kimi zaman filmlere dahi konu olan, daha önce büyük eserler vermiş olan yazarın, senaristin, uzunca bir süredir, bir şey yazamaması, üretim gücünü büyük ölçüde yitirmiş olması haline verilen isimdir. Benzer durumlar, edebi amaçla yazmayan ancak düzenli biçimde yazma zorunluluğu olan yazılı içerik üreticileri için de geçerli olabiliyor. Ara vermeden, çok fazla sayıda, benzer konularda içerik üretmek, kimi sebeplerden ötürü belli bir tarza ve tematiğe sıkışıp kalmak, buna sebep olan etmenlerden öne çıkanlar oluyor çoğunlukla. Bu durumun daha temel ve sağlıklı çözümü kuşkusuz yazmaya biraz ara vermek. Peki, bunun mümkün olmadığı, içerik üretiminin zorlaştığı, parmakların klavye üzerinde eskisi kadar istekle dolaşmadığı durumlarda neler yapılabilir? Bu duvarı aşmaya çalışırken bize neler yardımcı olabilir?
Derdinizi yazdıklarınızın parçası haline getirin.
Söz konusu içeriğin yaratımı esnasında karşılaştığınız sıkıntıları, içeriğin bir parçası haline getirmek, kimi zaman yazmakta olduğunuz parçaya adım atabilmenizi, önünüzdeki duvarı aşabilmenizi sağlayabilir. Ayrıca fazla abartılmayıp, okuyucu için ekstra bir okuma yüküne dönüştürülmediği takdirde, bu durum, okuyucu ile yazar arasındaki samimiyeti, iletişimi kuvvetlendirerek, yazılarınıza farklı bir tat katabilir. Başlamaya fazlasıyla zorlandığınız bir yazıya, “Bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde şu konunun beni bu kadar zorlayabileceğini tahmin etmezdim” şeklinde bir giriş yapıp, bu sorunun üstesinden nasıl geldiğinizden yazının içeriğinde bahsedebilirsiniz. Yazma sürecini yazının bir parçası haline getirip, anlatımınıza yeni bir katman ekleyecek bu durum, okuyucuya yeni deneyimlediği ve beğendiği bir yemek hissiyatı vererek, sunduğunuz kalite algısını arttıracaktır.
Kendi iş tecrübelerinizden yararlanın.
Tıkandığınız anlarda, iş tecrübelerinizden ya da deneyimlediklerinizden faydalanarak, kendinize içerik yaratım alanları açabilir, yeni başlıklar üretebilirsiniz. Yaptığınız işle alakalı how-to içerikleri, son yaptıklarınızla ilgili haberler, deneyip başarılı ya da başarısız olduğunuz çalışma metodları, sosyal medyayı kullanma şekilleriniz bu içeriklerin arasındaki yerlerini alabilir ve üretim konusunda zorlandığınız anlarda imdadınıza yetişebilirler.
Yazım sürecini kademeli olarak ele alın.
Yani, yazıya tek seferde son şeklini verme fikrinden, daha doğrusu bunun doğrusu ya da kalitelisi olduğu düşüncesinden kendinizi kurtarın. Bu şekilde yazanlar olabilir ya da sizin de bir oturuşta müthiş yazılar yazdığınız zamanlar olabilir, olacaktır. Ancak, yazma eylemi bireysel ve kişisel bir eylemdir. Yazılı içerik üretimi konusunda, herkesin kaliteli olana ulaşma rotası birbirinden farklıdır. Başta istediğiniz gibi olmadığını düşündüğünüz yazılar karşısında umutsuzluğa kapılıp, moralinizi bozmayın. Önemli olanın son durak olduğunu bilerek, yazılı içeriğinizin kalitesini, deneyerek, ekleyerek/çıkararak, düzenleyerek arttırmaya çalışın.
Başkalarının ürettiklerinden faydalanın.
Üretilenin benzerlerinin var olduğu noktada — erişimin çok kolay olduğu günümüzde aksi ihtimalin oldukça düşük olduğunu söyleyebiliriz — size ait olanın esinlenme mi, çalıntı mı olduğu tartışması kolay kolay çözüme ulaşacak bir tartışma değil. Ancak, kim ne derse ne desin, birebir fikir aşırma ya da aynı lafları tekrarlama gibi durumlar içerisine girilmediği sürece, aklınızdaki konular üzerine başkalarının ne dediğine bakmak, içerik üretimi konusunda yaşadığınız tıkanmalarla baş etme konusunda size yardımcı olabilir. Buralardan aldığınız ilhamla, üretim sürecinizde yeni kapılar açabilir, gördüğünüz ve işte bu dediğiniz fikirler üzerinden ilerleyerek, aynı konu üzerinde çeşitlemelere gidebilirsiniz. Yani, fikir çalma endişesiyle hiçbir yerden beslenmemek kimse için iyi değildir. Fikirler paylaşarak çoğalır.
Hiçbir fikrin elden kaçmasına izin vermeyin.
Küçük büyük fark etmeksizin tüm fikirlerinizi ya da zaman içinde fikre evrilebilecek minik düşünce bulutlarını not edin. O an işe yarar ya da sunulmaya değer görünmeyen noktalar, zaman içinde farklı düşüncelerin eklenmesiyle ya da kendi içindeki gelişmelerle dolu dolu içerik fikirlerine dönüşebilir. İrili ufaklı tüm materyalin el altında bulundurulması, içerik yaratımı yorgunluğuna düştüğünüz, üretim sıkıntısı çektiğiniz anlarda, elde değerlendirilebilecek malzeme bulunmasını sağlayarak, size ilham verebilir ve buradan çıkabilmenize yardımcı olabilir.
Talep edilene yoğunlaşın.
Tamamen orijinal olmak, yazılmamış olanı yazmak tabii ki çok kıymetli ve sizi rakiplerinizin önüne geçirecek hamleler. Ancak bu sebeple, yazabileceklerinizi yazmamazlık etmeyin. Daha önce binlerce defa yazılmış bile olsa, aklınızdan geçen, yazmak istediğiniz konularla ilgili kendinizi sınırlandırmayın. İstediğiniz gibi yazın. Her bakış açısı eşsiz olduğundan, elbet benzer görünenler arasından bile farklı düşünce kırıntıları çıkacak ve kendini gösterecektir. Bu sebeple, hedef kitlenizdeki okuyucunun ne istediğini, neyi görmek istediğini her daim takip ve analiz ederek, buradan aldığınız içgörüyü, içerik üretiminize yön vermede kullanabilir, üretimde zorlandığınız anlarda kilidi açabilirsiniz.
Çok okuyun.
Herkesin yapması gereken eylemlerden biri olduğuna şüphe yok. Ancak burada özellikle kast ettiğim, kendi yazdığınız ya da içerik ürettiğiniz konular etrafından olabildiğince çok okumanızın, üretim konusunda size fazlasıyla yardımcı olacağıdır. Tüm iyi yazarların, öncelikli olarak, çoğunlukla çocukluktan itibaren, çok iyi okurlar olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Kitap, dergi, blog, forum, sosyal medya paylaşımı olması fark etmeksizin, olan bitenden mümkün olduğunca çok haberdar olmak, hem hedef kitlenizin o aralar ilgisini nelerin çektiğini anlamanızı sağlayarak size yeni içerik başlıkları sunacak, hem de önceden not aldığınız ya da aklınızda uçuşan kimi minik düşüncelerin, yazılabilecek boyutlarda fikirlere evrilmesine yardımcı olacaktır.
Farklı konularda yazın.
İşiniz gereği ve belli bir hedef doğrultusunda yaptığınız içerik yazımından yorulduğunuz noktada, istediğiniz gibi yazılar yazın, karalamalar yapın. Yazmaktan sıkılmanın çözümü yazmak olabilir mi demeyin. İstediğiniz, ilgilendiğiniz ama normalde vakitsizlikten dolayı yazamadığınız türden şeyler yazmak, hem aklınızdaki fikirlerin daha derli toplu hale gelmesine, hem kaybettiğiniz ya da bulmakta zorlandığınız hevesinizin geri gelmesine hem de yazı yazmak konusunda antrenman yapmanıza ve yeni içgörüler edinmenize yardımcı olacaktır.
Originally published at blog.designedbysherpa.com on December 7, 2015.