Mobil analizde dikkat etmeniz gerekenler

Akıllı telefonların gündelik hayatımızdaki yeri hakkında alışılagelmiş cümleleri sıralayarak, daha yazının girişinden sizleri sıkmak istemiyorum. Çoğu kişinin mail, sosyal medya ve haber takibi amacı ile kullandığı akıllı telefonlar, artık markaların iş hedeflerine ulaşmada öncelikli araçlarından biri konumuna geldi.Markaların bu yöndeki eğilimlerinin altında yatan nedenleri ise aşağıdaki istatistiklerden çıkarabiliriz:

• Litmus’a göre, gelen maillerin %48’i cep telefonlarından açılıyor ve kullanıcıların %69’u eğer içerik mobil uyumlu değilse mail’i siliyor.
• eMarketer’ın yaptığı araştırma ise, 2015 yılında mobil reklam harcamalarının, toplam dijital pazarlama bütçesinin %49’unu oluşturacağını, 2016’da ise bu oranın %60.4’e çıkacağını ön görüyor.

• İnternet ile arama yapan kişilerin %80’i akıllı telefonları tercih ediyor.
• 2014 yılında mobil kullanıcı sayısı, dünya genelinde 5,6 milyara ulaştı. 2018 yılında, bu sayının 6,2 milyar olması ve tüm popülasyonun %84’ünün akıllı telefon kullanması bekleniyor.
• E-ticaret sitelerinde trafiğin %53’ü mobil cihazlardan geliyor. (Shopify)
• Google’ın yayınladığı raporda ise, satın almadan önce kişilerin mobil araştırma yaptıkları ve bu araştırmanın %48’inin “search” kaynaklı olduğu belirtilmiş. Kurum web sitesi ve mobil uygulaması ise sırasıyla %33 ve %26’lık paylara sahip.

• 2014 yılının ilk çeyreğine ait bir veri ise internet kullanımının en çok tabletlerden gerçekleştiğini gösteriyor.

Mobilin hızla geliştiği ve gelişmeye devam edeceği herkesin malumu iken, treni yakalamak ve değişen koşullara hızlıca adapte olabilmek için neler yapmanız gerektiği aklınızı meşgul edebilir. Dijital varlıklarınızın iş hedefleriniz ile uyumlu olması ve buna hizmet etmesi öncelikli olarak üzerinde durmanız gereken nokta. Peki bundan nasıl emin olacaksınız?

Mevcut kitlenizin web sitenizdeki hareketlerinin yanı sıra, gerek davranış gerekse edinim kanallarınızın performansını ölçümlemeniz, size çok değerli bilgiler sunup, farklı perspektiften bakabilme yeteneği kazandıracaktır.

DAM Growth Hackers not defterinde daha önce yazdığım, Mobil Performans ve Google Analytics başlıklı yazıda, Google Analytics kapsamında mobil varlıklarınızı ölçümlerken hangi kantitatif metrikleri incelemeniz gerektiğine yer vermiştim. Bu yazımda ise metrik türlerini biraz daha geniş tutmaya ve mobil analiz aracı seçerken dikkat etmeniz gereken özellik setlerine dair bir rehber oluşturmaya çalışacağım.

1. Gerçek Zamanlı Veri Analizi

Mobil web siteniz üzerinde yaptığınız güncellemelerin etkilerini bir an önce görmek isteyebilirsiniz. Google Analytics’ten aşina olduğumuz bu özellik seti ile siteye eklediğiniz yeni bir objenin davranış metriklerinize olan etkisini gözlemleyebilirsiniz.

2. Entegrasyon

Hangi aracı kullanırsanız kullanın beklentilerinizi tam anlamı ile karşılayamayabilir. Bu tip durumlarda kullandığınız aracın hangi araçlar ile entegre çalışabildiği önemli hale geliyor. Örneğin, davranış metriklerinizi tüm ekibin kullandığı izleme ve takip aracına aktarabilmeniz analiz ve raporlama süreçlerinizde size zaman kazandıracaktır.

3. Demografik Özellikler

Mobil ziyaretçilerinizin demografik özelliklerini bilmeniz, persona oluşturma sürecinde faydalı olacaktır. Kitlenizin hangi lokasyondan geldiği, hangi yaş aralığında olduğu, hangi cihaz tipi ve ekran çözünürlüklerini kullandığı hakkında edineceğiniz bilgiler sonraki güncellemelerinizi etkileyecektir.

4. Bağlılık (Retention) Analizleri

AARRR! Metriklerinden birisi olan bağlılık (retention) girişimlerin en önemli büyüyememe sebeplerinden birisi. Bu acı tecrübeyi yaşamamak için, ziyaretçilerinizin mobil varlıklarınızı ne sıklıkla ziyaret ettiğini analiz etmeli ve çeşitli stratejiler ile etkileşim oranını arttırmalısınız.

Cohort analizi bağlılık oranını incelemek için kullanabileceğiniz bir yöntem. Cohort analizi:

“Ürün/hizmetiniz ile etkileşime geçen kişilerin belirli bir zaman dilimi içindeki davranışlarını, ortak özelliklerini gözlemlemenizi ve kıyaslama yapmanızı sağlayan analiz türüdür.

Bu konuyla alakalı daha detaylı bilgiyi Cohort Analysis 101 makalesinden alabilirsiniz.

5. Kalitatif Veri Edinimi

Her ne kadar ziyaretçi sayıları, oturum süreleri ve sayfa görüntüleme sayıları hakkında derinlemesine analiz yapabiliyor olsak da, kullanıcı hareketlerini bilmeden çoğu çıkarımımız varsayımdan öteye geçmeyecektir. Yaptığımız tespitlerin daha tutarlı olması için kullanacağımız analizde, kullanıcı davranışlarının takibi önemli bir yer tutmalı. Örneğin touch map, oturum kaydı ve crash recording gibi özellikler fark etmediğiniz problemleri tespit etmenizi kolaylaştıracaktır.

6. Event & Funnel

DMMP sürecinden itibaren haşır neşir olacağınız event, goal ve funnel kavramları, giriş bölümünde değindiğim iş hedeflerinizin durumunu ve web varlıklarınızın verimliliğini ölçümlemek için kullanacağınız en önemli parametrelerdir. Nasıl ki bir web sitesinde e — mail aboneliği, iletişim formunun doldurulması ve demo ürün talepleri bir amaç teşkil ediyorsa, mobil uygulamanızda da benzer hedefler belirlemelisiniz. “Bende bunlar hazır” diyorsanız, kullandığınız mobil analitik aracın bu event’leri ve funnel’ları oluşturmanıza izin verip vermediğine bakabilirsiniz.

Özetle;

Mobilin mevcut konumu pek çok kurum için köklü değişikliklere neden oldu. Kullanıcıların davranışlarındaki değişiklikler ve teknolojinin gün geçtikçe küçülmesi, ilerleyen dönemde siz istemeseniz de, süreçlerinizde radikal değişiklikler yapmaya zorlanabilirsiniz. Hala vaktiniz varken mobil varlıklarınızı ve uygun ölçüm stratejinizi hayata geçirmeyi düşünmelisiniz.

Herkese başarılar!

Originally published at blog.designedbysherpa.com on October 16, 2015.